KK | AŞKIN BİNBİR YÜZÜ

10.6K 1.5K 886
                                    

Karan Demirkol elinde tuttuğu içki bardağını sonunda dayanamayarak kafasına dikti. Viskinin tadı damağında hissedildiğinde yüzü buruşan adam, içindeki yangını bu damarlarına nüfuz eden alkolle daha da körüklediğini bilmiyordu. Lacivert keten pantolonunu hafifçe çekiştirdi ve deri koltuğa kendisini attı. Gözleri karşısında gecenin karanlığını seyre dalmış olan Kerim Milat'ın üzerindeydi.

Aralarına beyazlar karışmış saçlarını geriye doğru atan Kerim Milat derin düşüncelere dalmışken, Karan söze girdi. "Neden bu kadar sessiz kaldılar sence?"

Kerim'in gözleri kısıldı fakat bir cevap vermedi Karan'a çünkü kendisi de bilmiyordu cevabı. Senelerini paylaştığı, biricik kızı lakin şimdi düşmanı olan Dila, kendisine bunca kötülük yapan adamı neden hâlâ polise şikayet etmiyordu, bilmiyordu Kerim.

Tecavüz edildiğini öğrendiğinde o öfkenin cehennem misali alevlerini genç kadının gözlerinden net bir şekilde gördüğünde Kerim Milat yenileceğini düşünmüştü. Bu kin, bu öfke nasıl durdurulabilirdi ki?

Onca devlet adamı ile işbirliği yapsa da, birçok ülkenin ekonomisini elinde tutsa da beş sene esir tutup hayatını zindan ettiği kızına karşı yenileceğini düşünüyordu. Kerim Milat'ın onuru ilk kez bu kadar yerlerdeydi. Gözlerindeyse pusulanmış bir korku vardı. Elleri, aklına ne zaman Dila gelse hafiften titrer; sol gözü usulca seğirirdi. Bu belirtiler çaresizliği, yenilmişliğin kabulunü anlatıyordu.

Kerim Milat, Dila Karadağ'dan çok korkuyordu.

"Konuşsana Kerim" dedi Karan sesini biraz daha yükselterek. "Bu sessizlik hiç hoş değil! Ona rağmen biz gelmiş burada içki içiyoruz!"

Kerim yüzünü adama döndü ve yavaşça ona doğru adımlamaya başladı. "Davet gecesinin artıklarını daha yeni toparlayabildim Karan. İkisinin evlenmiş olması ayrı dert, seneler öncesinde öldü gösterdiğim ve bizzat cenazesinde ağladığım kızımın bir gecede hortlaması ayrı! Sen bu skandalı toparlamasını kolay mı sanıyorsun?''

"Bana ne bundan? Ben kendi işime bakarım Kerim ve kızın sayesinde şu an bütün işlerim tehlike altında. Kapıma polis dayanacak mı, Miraç'ın adamları mekanı basacak mı diye tetikte beklemekten sıkıldım artık! Sahip çıkamadın o küçük sıçana, kaçırdın elinden sonra da dertleri benim başıma kaldı!" diye bağırdı. Karan öfkesine hakim olamayıp ayaklandı ve elindeki içki bardağını duvara fırlattı.

Tiz bir ses kulaklara dolarken un ufak olmuş cam parçaları bütün odaya yayılmıştı. "Ben bunca senelik emeğimi bir sıçan yüzünden heba edemem, duydun mu beni?!" diye bağırmaya devam etti Karan.

Gücünü kaybedecek olmasının verdiği endişe, otokontrolünü kaybetmesine sebep oluyordu. Elinden bir şey gelmemesi, Miraç ve Dila'nın sessizlik içinde iki adamın sonunu getirdiklerini bilmesi onu bir şeytana çeviriyordu.

"Kızıma sıçan diyip durma!" dedi Kerim Milat. Karan, başını hızla çevirip şaşkınlık içinde baktı Kerim'e. Sahiden takıldığını kısım bu muydu?

''Kerim! Ne diyorsun sen? Dalga mı geçiyorsun benimle!'' diye öfkeyle bağırdı. Kerim,bıkkın bir nefes alıp kendisini deri koltuğa attı. Her ne kadar kızına senelerce işkenceler çektirmiş olsa da ruhundan kalan son parçalar hâlâ kızına karşı merhamet besliyordu.

Ne zaman bu düşünceyi kafasından atmak istese Dila'ya işkence çektirirken kendisine söylediği hakaretler geliyor, o ince bir ipte asılı duran merhamet keskin bir bıçakla koparılıyor ve içinde tekrar beliren şeytan, merhameti bir nefeste ciğerlerine çekip nefret olarak geri veriyordu o ürkünç nefesi.

"Otur şuraya bir!" diyerek karşısındaki koltuğu gösterdi. Karan, hırıltılı nefesler alıp verirken kendisini tekrar koltuğa attı. "Her şey kontrolüm altında. Dila, günlerdir evden çıkmıyor. Kasayı almak için bir şeyi bekliyor gibi. Kasayı almak için gittiği anda takibe alacağım onu. Şimdi de takibimde ama asıl önemli kısım kasa. Aklından ne geçiyor bilmiyorum ama Dila benimle yarışamaz Karan. Aklımda bir plan var ve eğer sorunsuz halledilirse hem biz kurtulacağız hem de sen Miraç ile hesabını göreceksin."

KARA KİRAZ | 1 (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now