36. Bölüm

31.2K 2K 322
                                    


Arkadaşlar kitabı askıya aldım ilham gelmiyor diye açıklama yaptım bölüm yazma hevesim geri geldi????

Tükürdüğünü yalamakta üstüne olmayanlarda bugün 🤗🤗

Neyse efenim, mis gibi bölüm oldu. Yorumlarınızı bekliyoruuum.

Bölüm Şarkıları: Asu Maralman - Bal Gibi Olur
Füsun Önal - Oh Olsun
Nesrin Sipahi - Gözleri Aşka Gülen

*
*

35. Bölüm özet: Trabzonlu bölümü kafalardan siliyoruz. En son Kurban bayramı sebebiyle herkes şehir dışındaydı, Hazal Kaan'ı özlüyordu. Kaan Hazal'a sürpriz yapıp dönmüştü. İki gün ileriden devam edeceğiz zaten, son bölümü okumanıza gerek yok.

(Bakın sizi uğraştırmadım, koca yürekli ben)

*
*

- 36. BÖLÜM -

Kurban bayramının mahalle üzerindeki etkisi şükürler olsun bitmiş, mahalle sakinleri yavaş yavaş etrafı doldurmuştu.

Şimdi ise her kurban bayramından sonra ki klasikleşmiş mahalle yemeğimiz ile renkleniyordu sokak.

Upuzun sokak boyunca uzanan iki sıra masaların üstüne Yağmur ile birlikte tabakları yerleştirirken artık ayaklarımın isyan bayraklarını çekmeye başladığının farkındaydım.

Sabahtan beri habire bir yerlere gel git yapıyordum. Yalnızca şu son yarım saat içinde bile en az 20 kez bizim evle bu kocaman masa arasında mekik dokumuştum.

"Hazal!" Diye bağırdı annem yine evin açık kapısından son gücüyle.

Omuzlarım çökse de adımlarımı yine eve yönlendirdim. "Geldim!"

Kapıya ulaştığımda yine kocaman bir tepsi börek tutuşturdu elime. "Anne," dedim şokla böreğe bakarken. "Senin yaptığın böreklerle sadece bizim mahalle değil, en az üç mahalle daha doyar. Farkındasın, değil mi?"

"Sus kız."

Sabır çekerek börekleri masaya taşıdım ve kimseye çaktırmadan kenara geçerek soluklanmaya başladım.

"Aman aman," diyerek yanıma gelen İsmail amca saçlarımı karıştırdı. "Kız bücür, boyum kadar olmuşsun." Ufak bir kahkaha attım. "İsmail amca, yalnızca 1 haftadır mahallede değilsin."

"Yavrum," dedi. "Siz hepiniz benim çocuğumsunuz. Gözümde küçücüksünüz. Hele benim Umut var ya, sanki hâlâ bebekmiş de karnım aç diyemiyormuş gibi geliyor."

Yüzüme merak yayıldı. "Ay Umut neler yapıyor, İsmail amca?" Diye sordum. "En son liseye geçerken görmüştüm vallahi."

İlkokul arkadaşımdı, Umut. Benden hoşlanırdı küçükken söylemesi ayıptır.

Biz liseye geçerken İsmail amca ile Umut'un annesi Reyhan abla boşanmıştı ve Umut'un velayetini Reyhan abla almıştı.

"Tıp okuyor," dedi gururla. "Beşinci sınıfına geçti. Sen kaça geçtin şimdi?"

"Ben bir yıl İtalya'ya gittim ya, okulum uzadı bir yıl daha. Son senem."

Pembe Düşler Mahallesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin