15. Bölüm

56.1K 2.9K 471
                                    


Biliyorum size özel bölüm atacağımı söylemiştim fakat özel bölümü henüz bitiremeden, bu bölümü yazmaya başlayıp bitirdim.

Ama inanın bana özel bölümden kat kat daha tatlış bir bölüm oldu ve hikayenin sonrası için fazlasıylaa önemli.

Satır arası yorumlarda buluşmak üzere, buluşamazsak üzülürüm :(

*
*

Merdivenlerden belli belirsiz kahkaha sesleri yükselirken, parmak uçlarımda ses çıkarmamaya özen göstererek kapının kenarına iliştim.

Ufacık bir boşluktan gelecek en ufak bir manzaraya dahi razıydım.

Koskoca üç gün geçmişti, o yemeğin ardından.

Adım sesleri iyice artarken sonunda o tanıdık yüz karıştı görüş açıma. Günlerdir huzursuzluğunu üstünden atamayan kalbim, inzivaya çekilmişti sanki an itibariyle.

İçli bir nefes çektim içime kendimden izinsiz.

Aralık kapıların ardından onun bir ömür adanacak güzelliğini izleyen benden bi' haber nasıl da güzel gülüyordu.

İçimden geçirdiklerimi sanki duymuş gibi kafasını aniden benim kapıma doğru çevirdi.

Koşarcasına kapının oradan çekildim ve yatağıma uçtum.

Koskoca üç gündür görmediğim adamı, gizli gizli yalnızca 8 saniye izleyebilmiştim.

Abimin yerinde olmak istedim o an. Lükse bakar mısın? 24 saatlik günün 25 saati onu görüyor! Adaletin bu mu dünya?

Onca adaletsizliğin içinde tek derdin abinin Kaan'ı senden daha çok görmesi olsun be Hazal.

Kapının kapandığını belli eden ses ile sabahtan beri düşündüğüm planı uygulamak amacıyla aynalı dolabımın karşısına geçtim ve iri dalgalı saçlarımı saldım.

Hoş, saçlarımı salmamın genel görüntüme fazla bir etkisi olmamıştı zira pijamalarım baştan ofsayttı.

Ama çaktırmaman lazım, dedi iç sesim uyarıcı bir ses tonuyla. Normalde nasılsan, öyle ol ki dikkat çekmesin.

El mahkûm pijamalarım eşliğinde koşarak aşağı indim ve mutfağa girdim.

Salondan annemin sesi yükseldi, "Tövbestağfirullah kızım ne yapıyorsun?! Ev başımıza yıkılıyor sandım. Cık cık cık.."

"Ay anne! Ne evhamlı kadınsın," diye homurdandım ve sabah erkenden kalkıp pişirdiğim kekin en güzel gözüken birkaç dilimini kesip tabağa aktardım ve yanına iki tane de çatal koydum.

Bilerek cimrilik yapıyordum ki, ikinci tabağı istesinlerdi.

Tabağı elime aldığım gibi hızlı adımlarla merdivenlere yöneldim.

Merdivenlerin sonuna ulaşıp sola döneceğim esnada abimin bedeni çıktı karşıma. Korkuyla ağzımdan ufak bir çığlık firar ederken keki düşürüp düşürmediğimi kontrol ettim telaşla. Neyse ki sağlamdı.

"Ne cırlıyorsun be?!" Diyerek yüzünü buruşturdu abim. "Koskoca beni görmedin mi, gerizekalı." Diye de homurdanarak aşağı indi.

Fırsat bu fırsat diyerek hızla abimin odasına girdim ve armut koltukta yayılmış, ayaklarını da kalorifere uzatmış telefonuyla oynayan Kaan ile karşılaştım.

Pembe Düşler Mahallesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin