26

5.6K 645 259
                                    


"Hey Jeong-hey! Lan oğlum beklesene! Şş, alooo!"

Adımlarımı iyice hızlandırırken sanki sabahtan beri bana seslenen biri yokmuş gibi davranıyordum.

davranmaya çalışıyordum*

Hyunjin'in sesini hala duyarken köşeyi döndüm ve kendimi tuvalletten içeri attım. Boş bir kabine geçtiğimde klozetin üstüne çıkmıştım hemen. Bu kadar çaba niyeydi hiç bilmiyorum ama zevk almaya başladığım doğrudur. Birkaç dakika sonra tuvaletin kapısı açıldığında ağzımı kapadım.

"Jeongin?"

Elimi sanki mümkünmüş gibi iyice ağzıma bastırdığımda kabinlerin kapısını açtığını duymuştum.

"Burada mısın?"

Benim olduğum kabinin önüne geldiğinde kalp atışlarımı duyuyor gibi hissediyordum.

"Jeongin?"

Git amk işte yokum ben burada. Niye abartıyorsun ki?

Bu hikayede kovalayan bendim aq ne ara tam tersi oldu?

"Allah Allah, nereye gitti ki? En son bu tarafa dönmüştü."

Sesi kısıktı ve kendi kendine konuşuyordu. Gidecek gibi, hadi git! Hemen git!

pls nagajuseyo.

Biraz daha öylece kabinin önünde bekledi ve daha sonra tuvalletten çıktığını belirten sesi duymuştum. İşimi sağlama alıp klozetin üstünde iyice ayağa kalktım ve dışarı bakmaya çalıştım. Tam da gözükmüyor ama gitmiştir herhalde, diye düşünerek yavaşça klozetin üzerinden indim ve kapıyı açtım.

Biraz göz gezdirdim ve dışarı çıktım. Ortalık temiz gibi gözüküyor Rıza baba.

-Sen yine de dikkatli ol.

okay.

Ellerimi yıkayıp dışarı çıktım. Çıkmamla da Hyunjin'in karşımda belirmesi bir olmuştu. Lan sen hani gitmiştin??

-Dikkatli ol demiştim aq!

kaybettim baba, affet.

"Niye benden kaçıyorsun?"

Umursamaz davran Yang. O yokmuş gibi. Tıpkı ineğe yüz vermeyen öküz gibi. Göreyim seni aslanım, hadi!

"Senden niye kaçayım?"

Umursamazca cevap verip ağır ağır yürümeye başladım. Ellerimi de cebime koyduğumda yanımda yürümeye başlamıştı.

"Sabahtan beri sana sesleniyorum. Tuvalete bile girdim ama ses vermedin?"

Omuz silktim.

"Tuvaletteyken konuşulmaz."

Kısa bir anlığına ona döndüğümde anlamsızca bana bakıyordu.

'Ne diyorsun amk' bakışı işte.

"Sen ne diye bana sesleniyordun ki?"

Ben cidden malım he. Niye her defasında konu değiştirmeye çalışırken iyice boka batıyorum ki?

"Hiç, öylesine. Dün mesajıma geri dönmeyince, merak ettim."

"Hm, şey ya görmemişim."

nE?

"Ne?"

Görüldü olan bir mesajı göremeyen tek keriz benimdir herhalde. Başka kimse yapamaz çünkü bunu.

"Ne, ne?"

"Mesaj görüldü olmuştu Jeongin?"

"Telefonum son mesajlaşmaları otomatik açıyor başka biriyle konuşurken. Yani ben görmeden görüldü olarak gözüküyor diğerinde direkt."

Telefonum, seni seviyorum canım telefonum.

Ulan, bu cidden oluyor ve çok saçma. Bu sinirlendiğim olay beni kurtardı ya bundan böyle hiç atarlanmam.

"O niye öyle oluyor ki?"

Omuz silktim. Bilmiyorum ama iyi ki oluyormuş.

Sınıfın kapısının önüne geldiğimizde aniden kolumdan tutup durdurmuştu beni. Biraz(!) heyecanla birazcık da merakla ona döndüğümde bir şey soracak da soramıyormuş gibiydi.

"Ne oldu?"

Kolumu yavaşça bıraktığında bir elini ensesine koyup ovmuştu.

"Çıkışta-"

"Ulan Jeongin hıyarı! Neredeydin lan sen!?"

Seungmin hızla yanımıza gelip kolunu omzuma attığında güldüm. Ama bu gülüş, sikeceğim şimdi belanı, gülüşüydü.

"Şey o zaman sonra konuşuruz tekrar."

Başımı salladığımda Hyunjin hızla içeri girmişti.

Ulan içine ettin her şeyin Kim Seungmin!

Hyunjin içeri girdiği anda hızla Seungmin'in omzumdaki kolunu itmiş ve onu da sınıfın dışına itmiştim.

"N'oluyor lan!"

"Of Seungmin aptal mısın oğlum sen!? Niye, karanlıkta tam işleri ilerletecekken araya giren reklam arası gibi geldin yanımıza amk?"

Anlamsızca bana baktığında koluna vurdum ve hafifçe itip içeri girdim. Hyunjin beni öpecekti belki de.

Tamam, öpmezdi ama evine çağırabilirdi?? Yani bunlar çok muhtemel şeyler.

Sırama doğru yürürken Hyunjin'e gitmişti gözüm direkt. Zaten benim hemen ön çaprazımda oturuyordu. Yanındaki Jisung'la hareketli hareketli konuşurken benimle göz göze geldiğinde susmuştu. Jisung hala konuşurken o da Hyunjin'e bakarken beni görmüş ve susmuştu.

Şu an benimle ilgili konuştuğunuzu hiç belli etmediniz. Hiç anlamadım ben. Valla bak.

Felix'in yanındaki yerime oturduğumda 'Ne oldu?' anlamında başını sallamıştı. Başımı iki yana salladım ve hiçbir şey demedim. Gece uyuyamadığım için uykum vardı. Şu an şu sıra bile o kadar rahat gözüküyordu ki... o yüzden hemen başımı sıraya yasladım ve gözlerimi kapattım.

Hyunjin ne mal adamsın ya!

***

aga şeroin'i tabii ki de unutmadım delirdiniz mi???

hyunjin çaktırmadan bakma puştof aklıma hyunin hakkında yediğim spoi geldi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

hyunjin çaktırmadan bakma puşt
of aklıma hyunin hakkında yediğim spoi geldi

AĞLAMAM GEREK

şeroin // hyunin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin