On Dört

693 23 2
                                    

Öğle arasında jihoon'u buldum. Konuşmak için tenha bir yere çektim. Bana meraklı bakışlarını atarken kulağına eğilip tek tek fısıldadım. Eh, sanırım olumlu bir yanıt alacaktım. Çünkü bakışları pek de tehditkar değildi.

Söylediklerini dinleyerek gözlerini kıstı.
Kris'i süzdü bir süre.

"Sen delirmişsin... Neyse, Tao da olacak yani? Tamam. Sadece bir kerelik. Ben pasif değilim normalde, madem grup olacak Tao'yu ben de becereceğim. Birkaç gündür dokunamamıştım."

"Hayır. Sana ben diyorum, ben. O durumda birini beceremeyi düşünemeyeceksin. Neyse, tamam, gece bir otel odası ayarlarım. Adresi atacağım."

***

Okul çıkışı çantamı taktım ve Chen'in peşinden koştum hemen.

"Beni beklesene... Bir şey soracağım. Bildiğin iyi bir dövmeci var mı?"

Bir süre düşündü ve başını salladı.

"Oh. Evet, hem de yakınlarda. Neden?"

"Oraya gidelim!"

"Ne dövmesi yaptıracaksın Tao?"

"Melek kanatları... Kalçama."

Sırıttığını fark edince güldüm.

"Hadi. Bir an önce olsun istiyorum. Eminsin iyi olduğuna değil mi?"

"Evet. Ama orası çok acıyacak, sen de bunu biliyorsun değil mi?"

Dudak büzdüm. Dayanmak zorundaydım.

***

Eve geçince babamın olmadığını öğrendim. Odama koşup kendimi duşa attım. Ardından da yakındaki otellerden birinde rezervasyon yaptım. Grup yapacak olsak da aklımda hala sadece Tao ve dar deliği vardı.

***

Gözlerim dolunca Chen'in elini biraz daha sıktım. Bu neden bu kadar acıtıyordu? Tanrım!

"Tao senin popon çok yumuşak olduğu için daha zor."

Chen kulağıma fısıldayınca dik dik baktım.

"Kıpırdama, bitmek üzere..."

Tüm vücudu dövmeler ile kaplı olan dev adam konuşunca göz devirdim. Ara sıra popomu bilerek ellemiyorsa ben de Tao değildim. Avuçluyordu resmen herif.

Titrek bir nefes verdim. Birkaç dakikanın ardından ses kesilmişti. Fakat hala popomu o şey çiziyor gibi hissediyordum!
Gözlerimi silerek kalktım.

Gözlerim dolunca Chen'in elini biraz daha sıktım. Bu neden bu kadar acıtıyordu? Tanrım!
"Tao senin popon çok yumuşak olduğu için daha zor."
Chen kulağıma fısıldayınca dik dik baktım.

***

Akşam olunca Tao'ya mesaj attım.

K: Tao, evde misin? Arabayla gelebilirim.

Eve girdiğimde odama çıktım hemen. Artık acıyı neredeyse hissetmiyordum. Üç saatin dolduğundan emin olunca bandajı çıkardım. Popoma bir bandaj takmadığım kalmıştı zaten... Telefonuma mesaj gelince irkildim ve baktım.

T: Evdeyim, gelsen iyi olur... Konumu atıyorum.

Konumu hızlıca atıp aynanın karşısına geçtim hemen. Kendim de ilk defa görecektim. Arkamı dönüp baktığımda gözlerimi büyülttüm.

"Oh harika! Evet!"
Sevinçle kıpırdandım. Kris ve diğerleri buna bayılacaktı!

Duşa giremiyor olmak üzücü olsa da zar zor popoma bakmayı kesip giyindim.

HomofobikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin