12.BÖLÜM

83 5 1
                                    

STAY WİTH ME TARİHİNDEKİ EN UZUN VE EN GECİKEN BÖLÜM OLDU.ÇOK İÇİME SİNMESEDE 1HAFTA BÖLÜM YAZMAYACAĞIM İÇİN HEMEN YAYINLAMAK İSTEDİM.SINAV HAFTAM UMARIM ANLAYIŞLI OLURSUNUZ,İYİ OKUMALAR:)

-Açılın!
-Lütfen yoldan çekilin!
Hiçbirşey görmeden sesler duyuyordum.Elimde birinin eli vardı.İlk başlarda hissettiğim acıdan eser yoktu.Şimdiki daha ağır ve işkence ediciydi.Gözlerimi açmaya çalıştığımda yapamadım.Ensemdeki ağrı karnımdaki ağrıyla birleşince tamamen katlanılamaz bir işkenceye dönüşmüştü.Etrafımda konuşan insanları dinlemeye çalıştıkça kulaklarım bana meydan okurmuşçasına buna izin vermiyordu.Duyamasamda hissedebiliyordum ve elimde başka birine ait el vardı.Tanıdık ama bir o kadarda uzak.Uzun zamandır tutmadığım bir el,iri,yumuşakla sert arası.Kesinkikle bir erkeğin eli.Sırf kim olduğunu görebilmek için kendimi zorladım gözlerimi sadece aralayabildim.Esmer,186cm ve iri.Aylardır görüşmediğim adam,"Babam".
--
Aylin'in ağzından

Ashton arabaya gittiğinde kendimi toparlamaya çalıştım.Yağmur'u kaybetme fikri karnımı ağrıttı.Ondan asla kopamazdım,o asla beni bırakamazdı.Calum Yağmur'un bilincinin kaybetmesini engellemeye çalıştı,ama pek başarılı olamadı.Boğuk bir çığlık attığımda Luke ve Michael tüm dikkatini bize verdi.
"Luke Aylin'i dışarı çıkar hemen!"
"Hayır!Sakın beni ondan uzaklaştırmayın,hepinizin ecdadını sikerim.Yağmur yeter!Kalk artık piç kurusu!Eğer ölürsen seni öldürürüm!"
Yine sinir krizine girmiştim.Son zamanlarda hiç olmuyordu,ama Yağmur'un hali bardağı taşıran son damla olmuştu.Luke beni ondan ayırmaya çalışırken telefonum çalmaya başladı."Bırak beni Luke,sadece telefona bakıcam!"
Bana endişeyle bakarken sakinleşmeye çalıştım."Tamam,iyiyim şimdi ellerini üzerimden çek,hemen."Birkaç saniye gözlerime baktıktan sonra beni yavaşça bıraktı.Telefonumu pantolonumun arka kısmından çıkarttım ve ekrana baktım.Bakar bakmaz şaşkınlıktan dondum kaldım."Kim arıyor."
Michael yüzümden anladığı kadarıyla endişelenmişti."Yağmur'un babası."
--
"Baba?"
Babamın ilk defa ağladığını görüyordum.Aslında pek ağlanmak denmezdi,sadece gözleri dolmuştu.
"Shh,sakın kendini yorma Emek herşey geçicek."
EMEK...O kadar özlemişimki 2.ismimle hitab etmesini,o kadar özlemişim ki sesinin tonunu.Evet her zaman babasına aşık olan kızlardan olmuştum.Aslında kaçarken onu çok düşünmüştüm,ama son zamanlarsa bana yaptıkları canıma tak etmişti.Tabikide filmlerdeli "kusursuz"babalardan değildi.Dövmüşlüğü vardı.18 yaşıma basmama rağmen bir kaç defa vurmuştu.Zaten ondan sonra nefret ettim,ya da nefret ettiğimi sandım.Varlıklı bir aile olmamıza rağmen soyumuz köylerden geliyordu.O yüzden hiçbir zaman tam anlamıyla sosyete değildik.Zaten hiçbir zaman olmakta istemedim.İsteseydim de babam asla izin vermezdi,çünkü o "concon" kızlardan olmamı hiç istemedi.
"Hastayı ameliyathane'ye götürün hemen!"
Doktorun babama bişeyler söylediğini duydum ama bana uğultu gibi geldiği için hiçbirşey anlamadım.Tamamen hastane kokan bir yere girerken babamın elimi bıraktığını hissettim.
"Baba?"
Sesim tahmin ettiğimden daha kısık ve çatallı çıkmıştı.Ne yani ağlıyacakmıydım?"
"Burdayım kızım,hemen dibindeyim seni bekliyorum."
Elimi bıraktığında artık dayanacak gücü kimseden alamaz oldum ve gözlerimin kapanmasına izin verdim.
--
Gözlerimi açtığımda okulumun bahçesindeydim,5.sınıf.Yamanlar Koleji,annem kapalı değildi ya da babam din adamı değildi hatta kör kütük sarhoş olana kadar içkiyi bırakmayan bir adamdı.Hiçbir zaman neden onca Kolej varken beni buraya göndermişlerdi anlamamıştım.4.dersin teneffüsünde erkeklerle saklambaç oynuyorduk.Ve o yaşta birisiyle çıkıyordum.Çocukluk işte gerçek sanıyordum.Saklanmama yardım etmek için elimden tutmuş beni okulun içindeki servis otoparkına sürüklemişti.
"Burda güzelce saklanabiliriz."
Elimi tutmaya devam ederken dışarıda bir araba durdu.Birden olayı kavramaya çalıştım.Otopark,Kadir,saklambaç ve araba sesi?Bir an afallasamda ebenin sesi beni kendime getirmişti.
"Yağmur,Kadir sobee!"
"Yağmur!"
Bir an bana seslenen yere baktığımda babamın sinirle bana yaklaştığını görmüştüm.
"Ben sana erkelerle oynamıyacaksın dememişmiydim."
O kadar çok korkmuştum ki hiçbirşey yapamadan kaskatı kesilmiştim.
"O el ne!"
Hemen elimi Kadir'in elinden çektiğimde bir şey fark ettim.Ben beşinci sınıfta değildim.Etrafımdaki arkadaşlarım öyleydi,ama ben şimdiki halimdeydim.Daha babama açıklama yapamadan kulağımın dibinde etine ete çarpmasında oluşan sesi duydum.Ağzıma demir tadı gelirken dudağımın patladığını hissettim.Daha 5.sınıftaydım,bana nasıl böyle vurabilirdiki?
"Yağmur,Yağmur...uyan kızım sadece kabus.Yağmur uyan."
Babamın gür sesi kulaklarımı doldururken gözlerimi açmadan vücudumdaki bütün ağrıları teker teker hissettim.Ense köküm ve saç diplerim terden sırsıklamdı.Karnımdaki dikişler kendimi çok kastığım için ağrıyla beraber zonkluyorlardı.
"Baba?"
"Uyu bebeğim,dinlenmen lazım."
"Calum nerde baba?"
Gerildiğini hissedebilmiştim.Yüzündeki ifadeyi görebilmek için gözlerimi araladım.Fakat sadece ayın ışığı onu görebilmeme yetmedi ama çenesinin kasıldığını az çok görebilmiştim.
"Guruba eve gitmelerini söyledim ama hepsi itiraz etti.Bende birşey yapamadım.Dördü kapının önündeler.Calum kahve almak için kafeteryaya indi."
"Tamam."
Dedim ve yüzüme buruk bir gülümseme yapıştırdım.Açı çektiğimi anlamasını istemedim.
--
Uykulu gözlerle etrafa bakındığımda Calum'un sandalyede uyuyakaldığnu gördüm ve birden de ja vu yaşadığımı hissetim.Yine önce ben kalkmıştım.
"Hiç öyle bakma küçük hanım ben uyanığım."
Aklımı okuduğunu sandım ve garip bir bakış firlattım.Kafasını kaldırdı ve bana muzipçe gülümsedi.
"Ağrın varmı bebeğim?"
Sormasıyla birlikte bedenimi yoklamaya başladım.Karnımdaki acıyı hissettiğim anda inledim.
"Galiba dikişlerimi orangutana diktirmişler.Bir insanın eli nasıl bu kadar ağır olabilir?"
"Çokmu acıyor?"Kafamı salladım."Evet."
Ayağa kalktı."Kay."Dediğini yaptım ve onada yer açtım.Yüzünü boynuma gömdüğünde saçlarıyla oynamaya başladım.Tam bir şey söyliyecekken babam içeri girdi.
"Orda ne halt yiyorsun Calum?!"

Stay With Me|| hood-irwinWhere stories live. Discover now