Stay With Me|| hood-irwin

3.Bölüm

-Özür dilerim efendim aşağıda bavulunuzu unuttunuz galiba.
O kadar rahatlamıştımki..Çantalarıma baktım evet eksikti.Görevlinin uzattığı çantaya bakınca benim olduğunu anlamıştım.Gözüme hiç bukadar güzel gözükmemişti.Çünkü pasaportlarımız ve kalan bütün paralarımız onun içindeydi.
-Ah,çok teşekkür ederim dedim ve yüzüme kocaman bir gülümseme yapıştırdım.Bahşiş beklediği için odada tam 3 dakika oyalandı ve vermiyeceğimi anlayınca iyi günler dileyerek arkasını dönüp gitti.
-Ödüm kopmuştu.
-Annemler kapıdan giricek diye ödüm bokuma karıştı.
Dedi benim sevgili terbiyesiz arkadaşım.Aslında yerine göre küfür ediyoruz ama şimdi sırası değildi.
-Ben yatıyorum.
-Tamam.
______________________________________________________

-Yağmur kalk sabah 09.00!
-Ne olmuş yani ne bu atar.
-Otel kahvaltısı saat 08.30'daydı.
-Siktir.
Türkiye,de kış olduğu halde Avusturalya'da yazdı.Tabiki de yazlık kıyafetlerimizi getirmiştik.Altıma süper mini siyah yırtık ama siyah astarı olan şortumu giyip,üstüme siyah askılı badimi giymiştim.Yemekten sonra havuz kenarına gideceğimiz için siyah bikini takımımı içime giydim.Altıma Kotondan aldığım parmak arası terliklerimi giydikten sonra Ayline hazır olduğumı söyledim o da banyodan çıkıp üstünü gösterdi.Herzamanki gibi ikimizde simsiyahtık ve bu bize yakışıyordu.Kartı çıkartıp kapıyı kapattık ve plaj çantamızı yanımıza aldık.Otel sınırsızdı ve açık büfe yapmışlardı.İştahsız olduğum için bir poğaça ve 2 tane siyah zeytin aldım.Poğaçamın yarısını yedikten sonra Ayline havuza gireceğimi söyledim.O da kahvaltısını yapıp yanıma geldi.Yerleşirken yanımızda oturan Meriç İzgimsi bi çocuğun bana baktığını görüdüm.Yakışıklıydı,aman tanrım kesinlikler çok taştı.10 saniye bakıştıktan sonra önüme döndüm ve gülümsedim.Bunu görüp aynı şeyi o da yaptı.Sonra birden kendime gelip "Saçmalama Yağmur sen Calumunsun bunu asla unutma" diyip ciddileştim.Ben bunları düşünürken Aylin hanım çoktan havuza atlamıştı bile.Üstümü çıkartıp bende havuza atladım.Ve ardımdan o çocuk..
Havuzda hiç bakmadı zaten bakmasını isteyen kim.Yarım saat yüzüp çıktık.Sonuçta bugün yanlarına gidicektik.Odamıza çıkıp banyo yaptıktan sonra hazırlandık.Altıma siyah şortumu üstümede siyah nirvana t-shortümü giydim.Aylin ise herzamanki skinny jeans ve siyah kısa kollu Basic t-short. Valizlerimizi toplayıp odadan çıkıyordukki o çocuk.
-Selam.
O kadar şaşırmıştımki cevap veremedim.Aylin imdadıma yetişip"
Selam" diyebildi.
-Be ben sadece adını sorup numaramı vericektim.
-Neden ordan orospu gibimi gözüküyorum?
Biraz gerilmiştim.Aylin koluma dirsek atıp canımı yaktı.
-Ha hayır ben sadece..
-Gidiyoruz.dedim ve çocuğu resmen ittim.Bunu neden yaptım anlamadım ama yaptım işte.Çekildi,biz de ferrari hızıyla yanından geçtik.Lobiye anahtarı bırakıp önceden çağırdığımız taksiye bindik.Hava biraz atıştırıyordu.Saatime baktığımda 19.19'u gördüm.Oraya varana kadar saat 20.00 olmuştu çünkü evleri Sydney'in ortadındaydı.Taksiye 50 euro verip valizlerimizle birlikte arabadan indik. Ve işte ordaydık,Avusturalya'da.Sahi nasıl gelmiştik biz buraya?Aylinle 4yılır kurduğumuz hayal gerçekti sonunda.Ama bir sorun vardı,ya bizi kabul etmezlerse?Ben bunları düşünürken Aylin çoktan zile basmıştı bile..
======================================================
Aman tanrım Calum tam karşımdaydı!!
O kadar çok heycanlıydımki başım döndü tam düşerken beni yakaladı ve bana baktı.O patlıcan burnu dibimdeydi.Sonra doğruldum ve"Selam" dedim şansımıza Aylin ile İngilizceyi kendi dilimiz gibi konuşabiliyorduk."Selam" diye karşılık verdi.Olan biten herşeyi "kapıda" anlattık.Sonra Calum "Bizi bu işe bulaştırmayın"dedi ve kapıyı suratımıza kapattı.Aman tanrım!O an dünya başıma yıkıldı ve hüngür hüngür ağlamaya başladım.Aylin beni sakinleştirmeye çalışırken yağmur sağanak yağmaya başladı be sırılsıklam olduk.
-Siktir!Bi bu eksikti.
-Hadi Yağmur otele gidelim.
-Asla!Kapıyı açmadan hiçbiryere gitmiyorum dedim duymalarını sağlayarak.Böylece gece yarısına kadar kapıda ıslanarak oturduk ve kendimi kötü hissetmeye başlamıştım.Öksürdüğüm anda boru gibi ses geliyordu.Soğuk terler dökmeye başladım.Aylin zile basarak içerdekilere sesleniyordu.Kapının açılış sesi ve ondan sonrası karanlık..
======================================================
Kendime geldiğimde boğuluyormuş hissine kapıldım ve ağzımdaki şeyi fark ettim.Calum sayesinde bundan kurtuldum çünkü çıkartmıştı.Ona nefret dolu bakışlar fırlattım,o ise yaptığından pişman ve masum gözüküyordu.
-Bak gerçekten çok üzgünüm be-
-Konuşma.
-Lütfen izin ver açıklıyayım.Benim moralim bozuktu gerçekten çok üzgünüm.
Biz bunları tartışırken Aylin öksürdü.Tüm takım karşımdaydı!Herkesin dikkati üzerimdeydi.
-Zamanı değil,dedim.Sustu.Ve gurubun kaptanı Luke konuşmaya başladı:
-"Calumun" yaptıkları için çok üzgünüz.Calum'u baskılı ve ona nefretle bakarak söylemişti.
"Aylin bize herşeyi anlattı ve bu bizi çok sevindirdi.Bu yüzden bizim yanımızda kalmanızı çok istiyoruz" dedi.
Dünden hevesliyim ya "Zaten bunun için burdayız" dedim be herkesin yüzünde büyük gülücükler oluştu.