4.Bölüm

148 6 0
                                    

Aradan 3 hafta geçmişti.Bu süreçte tamamen guruba katılmıştık.Bütün dünya artık hikayemizi biliyordu ve annemle babam bizi şu ana kadar hiç siklememişti.Ne aradılar ne de e posta gibi bişey gönderdiker.Aslında memnunum durumumdan ama kardeşim ile kedimi çok özledim.Ben Calumun yatağında yattığım için istediğim kadar ağlıyordum.Hiç beklemediğim bir şekilde alt kattaki 64 metre karelik açık mutfak olan salondaki deri koltuklardan bir tanesine yatmayı kabul etmişti.Galiba hala bana karşı kendini suçlu hissediyordu.Çünkü her öksürdüğümde benden özür dileyip duruyordu.Bu süre içerisinde garip bir şekilde Ashton'la yakınlaşmaya başlamıştık ama tabikide ben Calum'u seviyordum.3 ay ne turneleri var ne de konserleri o yüzden herkes evde çok rahat.Luke ile Aylin(sanki hiç boş oda yokmuş gibi) aynı oda da ayrı yataklarda yatıyorlar.Gurubun en çok konuşulan iki ismiydi onlar,resmen birbirlerine sırılsıklam aşıklardı oysa biz öküzün trene baktığı gibi mal mal birbirimize bakıyoz anca bu kadar ilerleyebildik.
-Yağmur kalktınmı?
Calum kapının dışından sesleniyordu.
-Hayır hala uyuyorum.
-Dala geçme, ım şey girebilirmiyim.
-Ah tabi.
Dedim yorganın içinden çıkmadım.
-Günaydın.
-Sanada günaydın.
-Yatağım rahatmı?
-Üç haftadan beri aynı soruyu sormaktan bıkmadınmı?
-Hayır çünkü seni raht ettirmek istiyorum.
-Bunları konuşmuştuk hani artık yeter demiştim.
-Biliyorum ama elimde değil.
-İyi o zaman,ben buraya çok alıştım burası benim olsun.
-Tamam.
-Sen ciddimisin?
-Sana demiştim rahatına bak.
Dedi ve göz kırptı.Onla konuşurken çok heyecanlansamda belli etmemeye çalışıyordum ve bu konuda çok başarılı değildim.Arkasındaki küçük popusunu kapıyı kapatana kadar kestim ve sonra odayı sessizlik aldı.Üstümdeki kolsuz t-shortümü çıkardım ve yarım kollu birşeyler giydim.Altımada tayt tarzı şort giyip kapıyı açtım.Açar açmaz Ashtonla burun buruna geldik.
-Be ben uyandınmı diye soracaktı .
-Ahm sanırsam uyandım,aşağı inelimmi?
Kafasını salladı ve merdivenlerden indik.Tüm kadro aşağıda kahvaltı hazırlıyordu.
-Aman tanrım bugün sıra bendeydi.
-Evet sevgili arkadaşım öyleydi ama uykuculuğun tutunca seni uyandırmak istemedim bugün ben sana yarın sen bana.
-O da ne demek?
Luke şaşkın bakışlarla bize bakıyordu.
-Türk atasözü,diye atladım.
-Yağmur hala saçlarını boyatmak istediğinden eminmisin?
-Evet Michael kesinlikle istiyorum.
-O zaman akşam saç boyama operasyonu var arkadaşlar.
Michael espiri yapmaya çalışmıştı ve buna Luke hariç kimse gülmemişti.Yani ikiside komik dırumdaydı.Bu sefer bizde Michael ve Luke un durumuna gülemeye başladık.
-Bence bu kadar yeter çünkü ben kurt gibi acıktım.
Gülüşmeleri bozup konuşan bendim.
-Yağmur haklı diyip yanımdan Ashton atıldı ve herkese görevler verildi. Ben Ashton ve Calum masa düzenlemesinde görevliydik.Çatalları aldım ve Calumun serdiği masa örtüsünün üstüne dikkatlice dizdim.Sonra Caluma baktım ve beni izlediğini fark ettim,gö göze gelmiştik.15 saniye bakıştıktan sonra kafamı çevirdim ve servis tabaklarını almaya gittim.Ve Calumda arkamdan geldi.
-Kaç kişiyiz?
-Sen ben Luke Aylin ve Michael ile Ashton sanırsam 6 kişiyiz.
-Tamam.
Tabakları sayıya göre çıkartırken nerdeyse düşürüyordumki Calum tuttu.
-Ah çok sakararım.
-Sorun yok hiçbirşey olmadı dedi ve yine göz kırptı. Lanet olsun ondan o kadar çok hoşlanıyordumki her yüzüne baktığımda içimde kelebeklerin uçuşmasını ancak bu açıklıyordu.
-Calum mutfaktan sandalye getirirmisin?
Seslenen Luke du.
-Koca kıçını kaldır ve kendin al dostum.
-Bunu sonra görüşelim dedi ve Calumun poposuna bir şaplak indirdi.Kendimi tutamadım be gülmeye başladım.Sonra tabakları masaya yerleştirdik ve düzgünce kahvaltı yaptık.
-Kahvaltıdan sonra napıyoruz.
-Bence sinemaya gideyim.
Dedim ve herkes bu fikrimi sevdi.
Yemeğimizi yiyip sofrayı el birliğiyle topladıktan sonra herkes hazırlanmaya başladı.Altıma skinny jeans üstümede gri nasa t-shörtümü giydim.Kapıyı açtığımda Calum karşımdaydı ve aman tanrım aynı şeyleri giymiştik!!İkimizde aynı anda gülmeye başladık.
-Senin için sorun olmaz dimi.
-Hayır kesinlikle olmaz dedim ve tekrar kıkırdamaya başladım.
-Seansa yetişemeyeceğiz galiba.
Ashton merdivenleri çıkarken bunları söylemişti.Ve sonra bize baktı önce bi şaşırdı sonrada suratı asıldı.
-Bir sorunmu var Ashton.
Gerçekten kötü gözüküyordu.
-Hayır ben sadece..
-Hadi gidelim.
Calum Ashton ın sözünü kesmişti.Biraz sinirlendim ama sonra sakinleştim çünkü sinirlenmem boşunaydı.Siyah Range Rover'a binip sinemaya doğru yola koyulduk.
======================================================
Sinemadan çıktığımızda Calum gözlerimdeki yaşlar için mendil uzattı."Hayır"şeklinde kafamı sallayınca önüme geçti ve gözlerimi silmeye çalıştı.Nefesi yüzüme çarpıyordu.Bu da benim muhteşem bir şekilde heyecanlandırıyordu.
-Ahm ben sadece gözlerindeki silmek istemiştim.Simsiyah gözüküyorlar.
-Sorun yok teşekkür ederim.Dedim ve gülümsedim o da bana gülümsedi.
-Hadi ama çifte kumrular gitmemiz gereken bir ev var!
Luke bize direksiyon başından sesleniyordu ve herkes arabaya binmişti.Hemen koşup arkaya bindik.Sıkışıktık yan yana,dip dibe..
Yolculuk uzun sürmedi.Eve girdiğimizde duş yapmak için banyonun kapısını açmıştımki Calumu gördüm!Lanet olsun klozette otururken gördüm onu.Kapıyı kapattıktan sonra kendimi tutamadım ve gülmeye başladım.5 dakika sonra kapı açıldı ve kıpkırmızı olan yüzüyle yanımdaydı.Tekrar gülmeye başlamıştım,bu sefer o da.
-Ben üzgünüm kapıyı tıklatmam gerekirdi.
-Hayır sorun yok 4tane tuvalet varken senin odanın yanındaki tuvalete girmek aslında aptalca.
-Tamam o zaman ben bi duş alıyım.
-Yerinde olsam oraya girmezdim.
-Neden?
-Biraz kokuyo.Hatta bir dakika. dedi ve tuvaletin kapısını açıp kokladı.
-Ah aman tanrım nasıl bu kadar kokutabilirim.
Bu sefer kahkaha atıyorduk.İkimizin sesi birleşince tabikide herkes duydu.
-Neler oluyor orda,söyleyinde bizde gülelim.
Luke'un bu patavatsızlığından sonra merdivenlerden seslendim:
-Yok birşey Luke sen işine bak dedim ve gıcıklık olsun diye tekrardan gülmeye başladık.
Saat akşam 20.00'dı.Ne yapacağımızı tartışıyorduk.
-Bence hep birlikte deri koltuklara gömülüp korku filmi izleyelim.
Benim fikrimi herkes sevmişti ama Calumdan ses çıkmamıştı.
Odadalardaki bütün yorganları çıkarıp üstümüze açık şeyler giydik ve klimayı çalıştırdık.Çünkü yorganlara sarılmak için üşümemiz lazımdı.Halimize baktım ve gülmeye başladım benle birlikte gurupta güldü.Herkesin keyfi yerindeydi.Ve sıra film seçmekteydi.Korku filmi Aylinle işimiz olduğu için en çok etkilendiğimiz filmi önerdim.
-Ah evet onu duymuştum.
Luke iğrenmiş bir şekilde bana bakıyordu,çünkü film fransız yapımıydı ve en az 30 litre kan çıkmıştı.Herkes bunu merak edince izlemeye başladık.Önceden izlediğim için çok etkilenmedim ama bazı yerlerinde nerdeyse Calumun üstüne kusuyordum.Filim bittiğinde herkes tuvalate koşmaya başladı.Calum ise uyuyordu.Artık burda yatmasına izin veremezdim ve onu uyandırmaya çalıştım.
-Calum,Calum,hadi kalk burda yatamazsın.Ah hadi ama numara yapma..Calum?
Aman tanrım uyanmıyordu nefesini kontrol ettim,hiçbirşey duymuyordum.Nabzına baktığımda ise nerdeyse hiç hissedilmiyordu.Gözlerimdeki yaşlarla Luke'a bağırdım:
-Luke Calum uyanmıyor!!

MULTİMEDYA'da 5SOS'UN EVİ VAR.

Stay With Me|| hood-irwinWhere stories live. Discover now