5.Bölüm

121 7 3
                                    

ŞİMDİDEN OKUYAN HERKESE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.HESABI AÇALI BİR AY OLMADI,YANİ BURALARDA YENİYİM.KESİNLİKLE YORUM YAPIN NE DÜŞÜNDÜĞÜNÜZÜ MERAK EDİYORUM VE BİRİLERİNİN OKUMASI İÇİN YAYARSANIZ HİKAYE DAHA FAZLA OKUNUR BÖYLECE FAZLA BÖLÜM YAYINLARIM.ŞİMDİDEN ÇOK TEŞEKKÜRLER.
MULTİMEDYA'DA AYLİN VAR:)).

Calum'un ağzından
Herkes filme hazırdı,ben hariç..
Hangi tür olursa olsun korkunç olmasa bile korku filmerinden hep korkardım çünkü küçükken korku filmi izledikten sonra kalp krizi geçirmiştim ve bunu ailemden başka kimse bilmiyordu,Luke bile..
İtiraz edemedim çünkü Yağmur çok istekli görünüyordu.Galiba ona içten içe birşey hissediyordum.Ama onun Ashton'a ilgi gösterdiği başından beri belliydi.Ashton'ında ona.Yanına oturduğumda hiçbirşey demedi tam tersine bana bakıp gülümsedi.Filmin ilk başları çok sıkıcıydı ama ortalarına doğru kendimi çok kötü hissetmeye başlamıştım.Yağmura hissettirmek istemiyordum ve bu konuda çok başarılıydım.Miğdem bulanmaya başlamıştı ve soğuk ter döküyordum.Başım dönerken göğsümde bir baskı hissediyordum.Filmin bitişi ve sonrası yok.
______________________________________________________
Uyandığımda hastanede olduğumu anlamıştım,çünkü bunu bekliyordum.Yanıma baktığımda hava karanlıktı ve kahverengi deri koltukta Yağmur uyuyordu.Ah tanrım fiyonklu pijaması ve topuzuyla bile çok güzeldi.
Serum vermelerine rağmen kendimi halsiz hissediyordum.Göğsüme baktığımda o filmlerde gördüğüm yuvarlak bantlarla yapıştırılmış birşeyler gördüm.Uykum vardı,göz kapaklarıma direnemeyip kapanmalarına izin verdim.

Yağmur'un ağzından
Luke'a bağırdıktan sonra hemen beni ondan uzaklaştırdılar çünkü hıçkırarak ağlıyordum.Michael hemen 000'ı aradı ve ambulans 15 dakika içerisinde geldi.Burası kesinlikle Türkiye'ye benzemiyordu.Hemen üstüme hırkamı alıp ayakkabılarla uğraşmadan yalınayak Calumu Ambulansa taşınmasında yardımcı oldum.Luke'la birlikte arabaya koştuk ve arkamızdan diğerleri geldi.Hastaneye vardığımızda Calum'dan hiçbir haber yoktu kimse bize birşey söylememişti.Sadece ameliyathane kapısında bizi 10 saat bekletmişlerdi.Beynim zonkluyor başım dönüyordu.Aylin beni koltuğa oturtup su getirmeye gitti.Ağlıyordum,Ashton'a baktım.Sarıldı ve "Emin olki iyileşecek sana yemin ediyorum" dedi.UMARIM ASHTON,UMARIM ÖYLEDİR.
Doktor çıktı ve"Arkadaşınız gerçekten çok şanslı"dedi ve gülümsedi.Hemen gidip Ayline sarıldım,yine ağlıyordum çünkü kurtulmuştu o yaşıyordu.
Yoğun bakıma alındığında onu görüp göremeyeceğimizi sormuştuk.Sadece iki kişi girebilirdi ve herkes Luke ile beni seçti.Sanırsam artık herkes onu sevdiğimi biliyordu.İlk Luke girdi çünkü hazır değildim.O çıktıktan sonrada ben.Dudakları kurumuş rengi solmuştu.Ama böyle bile çok yakışıklıydı.Yanına oturdum ve konuşmaya başladım"Hareketlerinden anlamalıydım Calum,basit birşey sanıp sana iyimisin diye sormamıştım bile,tanrım be-ben gerçekten çok üzgünüm"Beni duyduğunu sanmıyordum,uyanık değildi.Yanağımdan akan yaşlara aldırmadan onu yanağından öptüm.Gözlerimi sildim ve dışarı çıktım.Saat sabahın 4 düydü ve Luke herkesi eve göndermişti tabi ben hariç.12 saat sonra normal odaya almışlardı.Luke yemem için tost getirmişti ama yemedim.7 saat bekledim,uyanmadı.Saat 12 olmuştu."Bu gece yanında ben kalmak istiyorum Luke.Senin için sorun olurmu?"
"Hayır kesinlikle,sen kalabilirsin.Teşekkür ettikten sonra odaya girip kapıyı kapattım.Yanındaki deri koltuğa oturup onu izlemeye başladım.Daha iyi görünüyordu,acaba ne zaman uyanıcaktı.1saat ona odaklandıktan sonra uyku iyice bastırmıştı,kendime karşı koyamadım ve uykuya daldım.
-------------------------------------------------------------------------------------------
-Hadi kalk uykucu.
Birisi kafama yastık atmıştı,ve gerçekten sert bi yastıktı.
-Tanrım!Bunu içinde taşmı var?
Nihayet gözlerimi açmıştım.Bana yastık fırlatanın Calum olduğunu anlamam ise çok almamıştı.
-Calum inanmıyorum uyanmışsın.
-Ne sandın ben senin gibi uykucumuyum.2 saattir uyanığım artık dayanamayıp ben uyandırmak istemiştim.
-2 saatmi?saat kaç?
-Ahm galiba 08.30
Tuvalete gidip elimi yüzümü yıkadım.
"Hastane kahvaltıyı 09.00'da veriyor istersen gidip sana meyve suyu alabilirim.
"Hayır meyve suyu bende gaz yapar.Seni buradan kaçırmak istemem."Gülerek"İğrençsin!" Dedim ve koluna hafifçe vurdum.O da bana gülümsedi ve 2 dakika birbirimize baktık.Tam birşey söyliyecekken o da ağzını araladı ve "İlk sen söyle dedim."
"Yağmur biliyorum ilk geldiğinde gerçekten sana çok kötü davrandım,ama birşeyler oldu elimde olmadan sana ilgi duymaya,seni düşünmeye ve seni sevmeye başladım.Yani yanlış anlama seni sevmiyorum.."Bu çocuk ne demeye çalışıyordu?Beni seviyormuydu yoksa tam tersine nefretmi ediyordu hiçbirşey anlamamıştım.Boş boş ona bakınca Calum açıklama yapmak zorunda kaldı."Yani seni seviyorum ama arkadaşça."Bu da nerden çıkmıştı?Ne yani onu sevdiğimimi öğrendi?Hiç sanmıyorum.Son söylediği cümle resmen bana koymuştu.Gözlerimin dolmasını engelliyerek"Tamam" diyebildim."Sen ne söyliyecektin?"Bana soru sormuştu ilk önce kendime geldim ve"Önemli değil,boşver."dedim.Aslında önemliydi hemde çok..
Tam kapıdan çıkarken
-Ashton'la çıkıyormusunuz?
Calum'un sorduğu soru beni şarşırtmıştı.Ona döndüğünde yüzü endişeliydi."Bu da nerden çıktı?"
"Ashton bugün gelip çıktığınızı söyledi"
Aman tanrım!Bunu nasıl yapar.Ben ona hiç öyle bir gözle bakmamıştım.Onu geçtik diyelim neden böyle birşey söyledi?
"Hayır onla çıkmıyoruz.Neden sordun senin için birşeymi değişecek?"
"Hayır sadece merak ettim."
"İyi fazla merak etme"
Ona az önce söylediklerinden dolayı sinirliydim.Cevabıma biraz şaşırdı ve sadece"Tamam" diyebildi.Ayline burda daha fazla kalamayacağımı söyledim.Ve beni eve götürdüler.

Ashton'ın ağzından

Yağmur gerçekten Calum'u seviyordu.
Ve bu gerçekten çok acıyıyordu.Buna bir son vermek için yalan uyduracaktım.Siktir!Bir kız için en yakın arkadaşımla aram buzulacak.Ama lanet olsun ki onu ilk geldiği günden beri çok seviyordum.Ben bunları Calumun kapısının önümde planlarken içerden yorgan sesleri gelmeye başladı.Saat 06:30'du."Calum?" "Ashton?"."Demek uyandın dostum buna sevindim" "Evet bende" dedi ve gülümsedi.Onu iyi görmek gerçekten iyi gelmişti."Calum sana söylemem gereken birşey var" "Söyle adamım". "Ahm,şey biz Yağmurla çıkıyoruz." "Ne?!" Bağırmıştı.
-Yağmuru uyandıracaksın.
-Pardon,ben sadece çok şaşırdım.
Yalan söylüyordu,gözlerindeki hayal kırklığı ve üzüntü belli etmemeye çalışsada anlaşılıyordu."Yani demek istediğim,aranıza mesafe koysanız iyi olur." İşte buna gerçekten çok şaşırmıştı.Haklıydıda en yakın arkadaşı gelip ona böyle davranmıştı.Hemde kalp krizi geçirdiği gün..

Yağmur'un ağzından

Calum hastaneden çıkalı nerdeyse 1hafta olmuştu.Ve ona ne kadar yaklaşmak istemesemde yapamıyordum,çünkü ona deli gibi aşıktım.Bugün yaptığımız hatayı düzeltmek için ekşınsız bir film izleyecektik.Yemeğimizi yedikten sonra geçen haftaki gibi aynı ortamı kurduk ve bir dram filmi seçmen için fikirleri aldık.
-Bence Aşk Dersi'ni izleyelim gerçekten çok anlamlı bir film.
Ve (yine) herkes fikrime katılmıştı.
Calumla bu sefer ayrıydık.Aylin beni yalnız bırakıp Luke'un yanına oturdu.Bende Ashton'dan kurtulmak için Michael'ın yanına oturdum."Sanırım bu gece yalnızsın."Michael kulağıma fısıldamıştı.İstemsice gözlerim dolmuştu.Yalnızdım,yine..
-Özür dilerim be-ben seni üzmek istememiştim.
-Ahm,hayır sorun yok sadece biraz fazla sulu gözlüyüm.dedim ve kocaman sahte bir gülümsemeyi yüzüme yapıştırdım.Filmin bitmesine yakın inleme sesi duydum.Televizyona baktım,hayır ekranda kimse sevişmiyordu,kafamı çevirdiğimde ise Aylin Luke'un üstüne çıkmıştı ve Luke'un eli Aylinin tişörtünün içindeydi.

Stay With Me|| hood-irwinWhere stories live. Discover now