Operasyon 3: SATILIK BURNUMUZ VAR (Part 2)

1.4K 169 146
                                    

Watty'e kızgın olsam da bölüm yayınlamam gerek. Sıkılan kişi çok. Alın bakalım size uzun bölüm. İşler düzelene kadar idare eder umarım.
*******

Yere sert bir şekilde düşmemle harika bir küfür çıktı ağzımdan. Zorda olsa ayağa kalktım. Asamı sıkıca tuttum. Daş yok mu daş.

İlerledim yavaşça. Mezar taşlarına bakınca Sırlar Odasındaki o taş olası ama sonradan ne yazık ki tipsiz olan kişinin adını gördüm. Tom Riddle.

"Eee nerde millet?"

Cebimden çikolata çıkardım ve yemeye başladım yere oturup. Sıkıcı.

Çikolatamı yerken Kılkuyruk kucağında çirkin bebek ile bana yaklaşıyordu. İç çekip ayağa kalktım. Son lokmamıda yedim ve üstümü silkeledim.

"Sonunda geldiniz be. Ulan ben otobüsü bu kadar beklememiştim."

Peter bana garipçe baktı. Ben de omuz silktim ve asamı onlara doğrulttum.

"Peter, peter ve yine Peter. Asla güçlü biri olamıycaksın sanırım. Ne kadar çok titriyorsun öyle. Ha bu arada Voldemort sana da selam. Rüyalarımdan çıkıp gerçeğe gelmişsin korkunu yenip. Aferin sana."

"Yakala şunu Kılkuyruk."

"Pe-peki efendim."

Yaram acısada onu takmamaya çalışıyordum. Asamı zar zor tutuyordum.

"Yakalada görelim sikik."

Asamı onlara tuttum.

"Son sözleri alalım."

Avada Kedavra'yı yapamıyorum sorun orda. Yane şimdi. GAZA GELİP YAPMIYCAKTIM. Bir şey bul.

Peter bana yaklaşırken gözlerim büyüdü. Etrafa baktım. Bir şey bulamayınca ayakkabımı çıkarttım ve kafasına atıp kaçtım.

Ayağıma taş batsada umursamadan koşarak bir yere saklandım.

"Ortaya çık küçük Lily."

"Küçük Lily ne lan!?"

Dedim kısık sesle. Mezar taşına yaslandım ve gözlerimi kapadım.

"Lanet kol, ağrıma. Ağrıma ki büyü yapiyim."

Kolumun ağrısı şiddetle devam ederken derin nefesler alıyordum. Baş ağrım başlamıştı. Kendine gel kendine gel.

Derin bir nefes aldım ve asamı sıkıca tutup ona doğrulttum.

"Expelliarmus!"

"Avada Kedavra!"

Onu demesiyle kenara yattım. Salak Peter.

"Kılkuyruk onu öldürme. Hala lazım."

"Pe-peki efendim."

Zorda olsa ayağa kalktım. Diğer ayakkabımı çıkardım ve ona attım.

"VE TAM ON İKİDEN. SEYİRCİLER COŞUYOR."

Bana baktı bezgince. Ben ise sırıtıyordum canım acısada.

"Ölceksin."

Kolumu sıyırdım ve bir el hareketi çekip kaçtım.

Koşmaya devam ederken birden bir büyü bana çarptı ve yere düştüm.

"Hay-"

Ulan tüm hava boşuna gitti. Olmaz ki böyle ama.

"Yakalandın."

Oturur pozizyona geçtim ve ayağımdaki ipleri çözmeye çalıştım ama çok sıkıydı. Peter beni kolumdan tutup çekiştirerek mezar taşının oraya götürüp bağladı. Ben ise debeleniyorum. İplerimi kontrol ederken yüzüme baktı. Bakınca yüzüne tükürdüm.

Garip Kız/ Harry Potter (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin