Gene Neler Oldu Anladınız

1.3K 150 63
                                    

Yazar olmak mutlu. ULAN 62.BİN OKUNMA NEDİR? Ulan tatlişler sizi seviyorum lan. Sizin o pomçik kalbinizi çok seviyom. Yazar okuyucularına etkinlik yapmak istiyor. Öneriniz varsa yazın ha. Öpüldünüz :3
****

Ağzımdaki kızarmış ekmekle kehanet ödevini yetiştirmeye çalışıyordum.

"Günaydın Melody."

Başımı kaldırıp Emma ve Sabrina'ya selam verdim.

"Acaleyle napıyorsun?"

Ağzımdaki ekmeği çıkardım.

"Kehanet ödevini yapıyorum."

"Daha şimdi mi yapıyorsun?"

"Evet ne yazık ki. Hem ödev verip hem de sınav yapıyor o da ayrı kafa."

Ödeve geri döndüm. Ula bu kadına bi ara aşk falımo baktıram. Önemli sonuçta. Neyse böğürtlen suyu içem ben. Bardağı aldım. İçmeye başladım.

"Draco seni sordu."

İçtiğim şeyi püskürtüm ve Emma ya baktım.

"Neden? Nasıl? Nerde? Ne için?"

Kızlar krize girdi. Onlara kötü kötü baktım. Kendileirne gelip sonunda bana baktılar. Gıcıklara bak ya.

"Ahh bu kızın kıskançlıkları beni öldürücek Emma."

"Tek değilsin kardeşim. Bu arada açıklamayı sen yap Sabrina."

"Pekala. Sabah tablonun önündeydi. Sonra biz çıkınca yanımıza geldi. İlk Alex'i sordu. Alex, Cedric'in yanına gittiğinden ona böyle dedik. Sonra yüzü düşünce bize zorda olsa. 'Şey acaba Melody nerde?' diye sordu. Biz de sonra kahvaltıya gitti dedik. Ama her halde yanına gelmemiş daha."

Başımı aşağa yukarı salladım. Vay be Draco efendi sen de bizi sordun ya helal sana be.

"Hımm biçim değiştirme dersimiz bugün ortaktı. Ona göre bakalım napıyormuş bu çocuk."

******
Yazar anlaticek şimdi

Sena elindeki çikolata kutusuyla etrafta dolaşıyordu. Aç garibim ne yapsın.

"Roden."

Arkasını döndü. Baloda başına bela açan çocuk. Haşa sadece soyadını biliyor ne yazık ki.

"Hood denen mahlukat?"

Yanına nefes nefese geldi. Ona garipçe bakıyordu.

"Ayıp oluyor ama Roden."

"Yav he he be."

Yoluna geri döndü. Yavaş yavaş yürümeye başladı.

"Gidiyorsun."

Durdu. Nerden bilebilirdi ki gizli yerine gittiğini.

"Nereye?"

"Hoşuma."

Sena gene şoka girdi. O ne dedi? Bence şaka. Ne saçma şey be.

"Uğraşıyorsun."

"Neye?"

"Boşuna."

Diyip koşmaya başladı. Ahh yeni çiftimiz ne tatlı. Bakalım neler gelcek başlarına daha.

*******
Mel yazardan kontrolü alır: Sıra ben de. Ben anlatıcam şimdi.

Biçim değiştirme dersinin son dakikalarında Harry beni dürterek uyandırmıştı. Uykulu bir şekilde eşyalarımı toplamıştım. Zil çalınca ayağa kalktım. Tam çıkıcakken biri cüppemin şapkasını tuttu.

"Potter beklemeni söylemiştim."

Hayat kurtarma modu: On

"Pardon profesör kafam dağınıkta."

"Tamam tamam."

Şapkamı bıraktı. Ona döndüm hemen.

"Bu gece saat dokuzda Quiddich sahasına gideceksin, Potter. Mr.Bagman orada olacak ve şampiyonlara üçüncü görevi anlatacak."

"Ha o şey. Pekala profesör. Ben giderim o saatte oraya. Başka bir şey?"

"Dersimde bir daha uyuma bir de."

"Iıı ta-tamam efendim. Şey amca hamile de ben ona yetişem en iyisi. İyi günler."

Diyip hemen kaçtım. Kadından korkuyom. Koşarak Gryffindor ortak salonuna gittim. Ordan da yatakhaneye geçtim. Kimse yok bu iyi.

"Hazırlık vakti şimdiden."

Yatağımın altından torbaları çıkardım. Hepsini yatağımın üstüne boşaltım. Gece de yatağın üstüne çıktı ve eşyalara baktı.

"Gece seni de götürmek isterdim ama tehlikeye atamam seni."

Patileriyle yüzünü kapadı. Ya kıyamam sana aşkım.

"Yapma aşkım ama. Kıyamam sana."

Başını okşadım biraz sonra eşyaları hazırladım.

********

"Gidesim yok ki. Biliyom ben zaten."

Yavaş yavaş Cedric ile sahaya yürüyorduk. Benim elimde çaklıtlı süt vardı. İçerek gidiyom tabi.

"Nerden biliyorsun ki görevi?"

"Ah profesörler konuşurken duydum diğelim."

Gelince sahadan içeri girdik. Ben esniyom arada. Ulan Voldi uyku düzenimi de bozdun aq.
Adam anlatıyor ben de dinliyormuş gibi yapıyorum bu arada geldiğimizden beri.

"Gidebilirsinsin. Hava soğuk malum."

Hemen koşarak çıktım. Yolun ortasında durdum ormana baktım. Mırıldanır bir şekilde.

"Hayır orman yok Mel. Zaten çok ekşın var. Ama öğrenilmeli de."

Durdum. Arkadan gelen Bagman'ı gördüm.

"Efendim şurda bir hareketlilik var."

*******

"Bakın kan -esner- kalar. Ben uyuyorum. Siz şey edin. Iı uyandırın sonra."

Başımı masaya koydum. Ulan Trelawney sınıfı ne mayıştırıcı yapmışsın.

--
Süpürgenin üstüne bir eve doğru gidiyordum. Sanırım gerçeğe benzer rüya görüyorum yine. Süpürge kendi kendine gidiyordu. Evin camından girdi ve bir odaya yol aldı. Siktir o rüya. Ya gene mi sövcem ben.

Gelince süpürgeden indim. Ahanda piçler. Ahanda nagini.

"Şanslısın Kılkuyruk. Hatan her şeyi mahvetmedi. O öldü."

Peter tam bir şey diyicekken Voldi devam etti.

"Nagini. Şansın yokmuş. Sana yiyesin diye Kılkuyruk'u veremeyeceğim demek... Ama aldırma, aldırma sen. Hala Potter kardeşler var. Eğer birini bile öldürebilirsek şansımız daha da artar."

Piçe bak ya. Oğlum var ya öldürücem seni. Sen değil ben yane kapiş.

Bir affedilmez attı. Ohh canıma değsin. Geber inşallah. Ama dur gebericeksin zaten.

"Melody."

Yerimde sıçrayarak uyandım. Etrafa baktım. Harry ve Sabrina bana endişeyle bakıyordu.

"Ne oldu?"

Doğruldum. Elimle bileğimdeki yarayı tutuyordum. Acıyor şerefsiz. Başım da ağrıyor.

"Sayıklıyordun ondan uyandırdık da. İyi görünmüyorsun. Hastane kanadına gidelim istersen."

Başımı tuttum. Ulan şerefsiz Voldi var ya bittin sen.

Garip Kız/ Harry Potter (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin