B - Yedi

42.2K 2.4K 525
                                    

      ~"Sonra çekildim bir kenara ,
        Seyrettim bütün olup biteni.
        Baktım kimde ben ne kadarım ,
        Kim bende ne kadar kalmış diye."
    -Özdemir Asaf

Akşam için Elis odama uğramıştı. Sanırım ruh halimin iyi olup olmadığını tespit etmek istiyordu.

-"Elis senden bir şey isteyeceğim." dedim odamdan çıkmak üzereyken.

Ondan ilk defa bir şey istiyor ve hatta konuşuyor olmama o kadar şaşırmıştı ki saf bir halde görebildim.

-"Elbette ! Nedir ?" dedi hemen.

Derin bir iç çekip dudaklarımı araladım.
-"Annemin akşamki davete...Meyra Soysal ve ailesini davet etmesini istiyorum. Söyler misin ?" diye rica ettim.

Defne'yi görüp ondan güç almak istiyordum.

Abisiyle kesinlikle bir ilgisi yok !

-"Neden ? Kim ki onlar ?" diye sordu kaşını kaldırıp.

-"Sadece söyle...lütfen." dedim gereksiz ayrıntılara girmeden.

Başını salladı.
-"Hemen söylerim." dedikten sonra hızlıca odadan ayrıldı.

Ardından zaman daha hızlı geçmişti. Bu gece için sebepsiz yere karnıma sancılar giriyordu.

Beni görecek olan insanlardan dolayı mıydı yoksa farklı bir şey mi olacaktı sezemiyordum ama nefesim kesiliyordu.

Uzun zamanın sonrasında duştan çıkıp aynaya bakmak her şeyden daha iyi hissettiriyordu. Saçlarımı taramak en sevdiğim kokulu kremlerimi sürmek sanki kötülükler siliniyor gibiydi.

Saçma sapan bir tebessümle son kez taradığım saçlarımdan ellerimi çektim.

Yüzüm zayıflamıştı. En pahalı bakım malzemeleriyle baktığım saçlarımın rengi bile solmuştu.

Ancak ben hala ayaktaydım. Ayakta durmaya devam edecektim.

Kimsenin artık beni küçümsemesine ve ezmesine izin vermeyecektim. Buna Hanzade ailesi de dahildi.

Saçlarımı özenle yaparken iç yaşantımı sorgulayıp acaba delirdim mi diye yokluyordum. Galiba delirmekten ziyade o klinik beni güçlendirmişti. Kim olduğumu bana göstermişti.

Dümdüz çiçek kokusuyla harmanlanmış saçlarımı geriye iterek makyaj yapmaya başladım. Yalnızca para için yaşayan insanların karşısına en iyi halimde dimdik çıkacaktım.

Ne de olsa içimi kimse görmüyordu değil mi ?

Fazla abartmadan dudağımı rujla belirginleştirip sandalyeden kalktım. Giysi odama ilerlerken içimden kendi kendimle konuşup iyi olacağıma inandırıyordum.

Elbiselerimin olduğu dolaptan annemin en sevmediği türden bir elbise seçtim.

Sade , abartısız ve açık.

Evet bu üçlüden hiç hoşlanmaz ucuz gösterdiğini söylerdi. Şimdi tam olarak sade ve dekolteli bir elbise giyecektim.

Askıdan aldım. Bornozumu yere bırakıp ince ipli bir külot giyindikten sonra elbiseyi giyindim. Vücuduma yakıştığı aşikardı.

 Vücuduma yakıştığı aşikardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
BERCESTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin