BÖLÜM 12: YEMEK

109 46 88
                                    

ARKADAŞLAR, BU YAYINLAYACAĞIM EN SON BÖLÜMDÜ. YANİ BİR NEVİ YENİ BÖLÜM.
EN AZINDAN BUNU OKUYUN DİYE YAYINLIYORUM. BÜYÜK İHTİMALLE YARIN ÖĞLEDEN SONRA KALDIRIRIM. HABERİNİZ OLA.

Herkese iyi okumalar dilerim.

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum. Haberiniz ola.

Bu arada kitabımın başından beri beni sürekli gerek oylarıyla, gerek yorumlarıyla sürekli destekleyen Rosabella_7160' a çok teşekkür ediyor ve bu bölümü ona ithaf ediyorum.

(HATIRLATMA)

Masal'ın Ağzından)

Eve girer girmez annemin akşam gelecek misafirler için yaptığı hazırlıklara yardım etmeye mahkum edilip, hep yemek kokmuştum. Bunun üzerine bir banyo yaptıktan sonra üzerime kiremit rengi, askılı bir büstiyer giyip altına da siyah termal sporcu taytlerimden birini giydim. Sonuçta gelenlerin önüne çıkmayıp, odamda kalacaktım onlar gidene kadar.

Anneme onların yanında oturmayacağımı söylemek için aşağıya indiğimde çalan kapı ile kapıya yaklaşıp, en azından gelenlerin kim olduğunu öğrenir ve odama da öyle çıkarım diye hızlıca kapıyı açtım. Fakat kapıyı açmam ile gördüğüm manzara sonucunda olduğum yerde kalakaldım.

--------

Çünkü karşımda pişkince sırıtan bir Sertaç ve hemen ardında ise onun yılışık ailesini görmeyi, değil düşünmek; aklımın ucundan bile geçirmemiştim.

Annemin ani bir hamle ile beni kolumdan tutup kenara iteklemesi ile, dengemi kaybedip, boylu boyunca yere serilecek olsam da annem bunu hiç takmayıp gelen misafirlere gülümsedi ve eliyle içeriyi göstererek "Siz onun kusuruna bakmayın lütfen. Bugün aklı bir karış havada da."

Biraz da alttan alttan laf sokarak söylediği sözler ile, resmen kendini kurtarmış ama beni yerin yedi kat dibine sokmuştu. O anın şaşkınlığından olsa gerek, bir şey söyleyememiş ve içeri geçmelerini izlemiştim.

Tabi onlar bizim aramızdaki konuşmaları duyamayacak kadar uzaklaştıklarında, annem hiç vakit kaybetmeden öğüt ve azar dolu, karışık cümlelerine başlamıştı.

"Hiç öyle bön bön bakılır mı?"

"Ben sana böyle mi öğrettim?"

"Kızım, insan bir içeri alır, misafir kapıda bekletilir mi hiç?"

"Böyle gidersen başıma kalacaksın."

"Ama suç ben-"

Annemin hiç durmadan devam edeceğini anladığım an, yüzümde oluşan bıkkın bir ifade ile birlikte, konuşmaya başladım.

"Ya anne yeter ama." Kulaklarımı göstererek, "Bunlar da kulak yani."

Annem hemen bana karşı kullanabileceği en büyük kozu olan kırk numara terliğini ayağından çıkarıp, tam on ikiden vuruş yapmaya hazırlanıyordu ki ona bu fırsatı vermeden dudaklarımı öne doğru büzdüm, onu daha da sinir etmek için yani, sonrasında seslice bir öpücük atıp, odama kaçmaya çalıştım.

MERDÜMGİRİZ (Tamamlandı-Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin