BÖLÜM 8: KABUS

143 57 67
                                    


Herkese iyi okumalar dilerim.

🎈

Eve girdiğimde hemen arkadaşım Aslan'ı arayıp numaranın kime ait olduğunu bulmasını rica ettim.

Sağolsun o da beni kırmayıp bulacağını ama azıcık beklemem gerektiğini söyledi.

Onu arayalı neredeyse iki saat olmuştu ve hala haber yoktu. Tam onu arayacakken o beni aradı.

Hemen açtım ve "Aslan, numara kime ait? Bulabildin mi?"

Karşı taraftan gelen derin nefes verme sesiyle ters bir şeyler olduğunu farkına vardım.

Biraz bekledim ama karşı taraftan ses gelmeyince dayanamayıp, "Kimin lan bu numara söyle!?"

"Abi, öncelikle sakin ol. Halledeceğiz, merak etme."

Uzatmamasını söyledim ve hemen ardından onu dinledim. Ama söylediği o isimden sonra beynimden vurulmuşa döndüm resmen.

"Abi numara Sedat Kara'ya ait. Namı değer Akrep Sedat."

🎈

(Masal'ın Ağzından)

Kapkaranlık bir ormanın derinlerindeydim. Kimse yoktu etrafımda. Hem korkuyor, hem de esen sert rüzgar yüzünden üşüyordum.

İleriden bana doğru gelen gölge ile irkildim. Gelen kişi, yüzüne pelerininin şapkasını yüzünü gözülmeyecek şekilde örtmüş, elinde bir silah ile bana doğru ilerliyordu.

"Gelme!"

"Git, bana yaklaşma!"

Kimse yok mu?"

Ne kadar bağırsam da hala bana doğru ilerliyor ve ortalıkta kimse gözükmüyordu.

Bir an buradan daha doğrusu buradaki her şeyden kaçmak istedim ama yerimden bir milim bile kıpırdayamadan siyah pelerinli kişi bana iyice yaklaştı ve silahı bana doğrultup tam iki el ateş ediyordu ki ....

Kolumdan bir deprem edası ile dürtülmem ve kuzenim Eda'nın "Masal! Hadi kalk." diye ciyak ciyak olan sesi sayesinde bu korkunç kabustan uyandım.

İlk kez bir işe yaramış ve beni bu kabustan uyandırmıştı. Şu an ona 'Dile benden ne dilersen' diyerek bir dilek hakkı bile sunabilirdim.

Birkaç saniye kendime gelmek için derim nefesler alıp verdim ve 'Hepsi bir kabustan ibaret. Gerçek değil.' diye içimden onlarca kez tekrar ettim.

"Kız, ne oldu sana. İyi misin?" Eda'nın endişeli sesini duyunca gözlerimi açtım ve açmam ile birlikte gözümden bir yaş düşmesi bir oldu.

"Eda, şu an hiç iyi değilim. Sonra tamam mı?" dedim ve odama doğru ilerledim. Tabi arkamda ne kadar endişeli bir Eda bıraktığımı bilmeden.

(Eda'nın Ağzından)

Masal'ın o halini görünce aklım birkaç sene öncesine gitti. O zamanlar da genellikle böyle uyanır ve hep yalnız kalmak isterdi.

Evet, yaşadıkları pek kolay şeyler değildi. Ama tesadüfen geçirdiği kaza sonucunda tüm olanları unutmuş ve eski halinden eser kalmamıştı.

Biz de her şeyi unuttuğunu öğrenince tekrar aynı şeyleri yaşamaması için o konular hakkında hiçbir şey anlatmamış, herkesi tembih etmiştik.

MERDÜMGİRİZ (Tamamlandı-Düzenlenecek)Where stories live. Discover now