ö z e l b ö l ü m || s o n

1.8K 135 29
                                    

"Bitirdin mi bebeğim?"

Minik kızım başını sallayarak ellerini çarptığında gülmeden edememiştim.

Daha 3 yaşında, minicikti ama bazen en ufak şeye bile heyecanlanıp coşabiliyordu.

"Ba-ba." Heceleyerek konuştuğunda onu kucağıma almış ve burnuna öpücük kondurmuştum.

"Baba işte bebeğim. Akşam gelecek." Başını sallayıp elini kapıya doğru yumup açmıştı. Bu Hyuna'ya göre 'gel gel' demekti.

"Pekala arayıp konuşalım tamam mı? Eğer işi erken biterse gelecektir." Başını sallayıp dudaklarını büzdüğünde gülümsemiş ve telefonumu almak için kızımla birlikte odaya çıkmıştım.

Kapanan kapının sesini duyduğumda beşikte yatan bedene bakmıştım. Uyumuştu.

Işığı kısıp odadan çıkmış ve aşağı inmiştim. Jungkook yorgunlukla kendini koltuğa atmıştı. Yanına gidip oturmuş ve ellerimi saçlarına daldırmıştım. Gözleri kapalı bir şekilde konuşmuştum.

"Uyudu mu?"

"Hm hm. Uyumayacağım diye ısrar etti ama uykusuna yenik düştü." Dudakları iki yana gerildiğinde bende gülümsemiştim. Gözlerini açmış ve bana bakmıştı.

"Gelebildiğim en erken saatte geldim ama geç oldu."

"Sorun değil hayatım. Sabah işe gitmeden önce biraz vakit geçirirsiniz."

"Yarın izinliyim. Tüm günümü sizinle geçireceğim." Dediğinde saçları arasına öpücük kondurmuştum.

Ne yalan söyleyeyim buna çok sevinmiştim. Uzun süredir işleri fazlasıyla yoğundu. Hem kendisi yoruluyor hem de bizimle vakit geçiremediği için üzülüyordu.

"Hm..." Mırıldanarak doğrulduğunda sırıtarak kollarını belime atmıştı.

"Küçük bebeğimle ilgilenemedim ama büyüğüyle ilgilenebilirim öyle değil mi?"

Kıkırdayıp kollarımı boynuna doladığımda bedenimi kucağına almıştı. Anlını anlıma yasladığında kolları sıkılaşmıştı. Düşürmekten değilde kaybetmekten korkuyor gibiydi.

"En başında seninle uğraşmayı çok istemiştim. Amacım özür diletmekti ama seni karşımda teşekkür ederken buldum."

Kalbim ilk kez olduğu gibi yine bir yarışa girse bütün yarışmacıları sollayacak şekilde maratona koşarken nefesimi tutmuştum.

"Sana özür dilemekten çok teşekkür etmek yakışıyor Min Soo ve ben sürekli teşekkür etmeni istiyorum." Gülümseyip devam etmişti.

"Şimdi sana iki soru soracağım." Bir süre sessiz kalıp tekrar konuşmuştu.

"O gün üzerime kahve döktüğün için teşekkür ederim. Sende özür diler misin?" Gözlerim sulanmıştı.

"Özür dilerim."

"O gün kötü sözlerde bulunduğum için özür dilerim. Sende teşekkür edip bana kahve ısmarlar mısın?" Başımı olumsuz anlamda sallamıştım.

"Teşekkür ederim ama kahve ısmarlamam." Gülerek bedenimi hoplattığında ensesindeki uzayan saçlarıyla oynuyordum.

"İyi ki dökmüşsün kahveyi."

"O gün öyle demiyordun ama." Başını geriye atıp gülmüştü.

"Unut onları. İyi ki dökmüşsün."

Kıkırdayıp dudaklarına öpücük kondurduğumda elleri üzerimdeki tişörtten içeri girmişti.

"Bekle! Sen kahve kokuyorsun."

"Üzerime döktüğün bir bardaktır o." Omzuna hafifçe vurduğumda gülmüştü. Birbirimize olan sevgimiz azalmak yerine her gün büyüyordu.

Kesinlikle aşıktı. Kesinlikle aşıktım.

Yayımlanma tarihi: 15.07.2020

Düzenlenme tarihi: 20.03.2022

Kantindeki Kahve || jjkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin