Dışarıda ne olduğu hakkıda en ufak bir fikrim yoktu. Sadece gördüğüm mavi gökyüzüydü ve ben dünyayı çok merak ediyordum. Ağaçları, toprakları, evleri, hayvanları çok merak ediyordum. Sadece resimleri görmüştüm. Gerçekleri görmek dokunmak istiyordum...
Selam ilk ve son okurlarım. Yepyeni bir bölüm ile tekrar karşınızdayım. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.
İyi okumalar..
***
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
20. Bölüm : "Veda..."
Yurda gidip, odama girdiğim de Beren yokdu. Herkezi tek tek aradım. Mete, Emir, Oğuz, Deniz' i arayıp bir kafede bir şeyler yapalım diyerek
Onları kafeye çağırdım. Zor iknalar sonucu herkes kafeye gelecekdi.
Bereni odada beklemeye başladım yatağıma oturmuş öylece kapıyı seyrediyorum. O sırada kapının hareket ettiğini fark ettiğimde içeriye Beren girmişti. Lafı uzatmadan söze girdim.
"Beren kafeye gidiyoruz. Bir şeyler yapmak amaçlı. Mete, Emir, Oğuz, Deniz de geliyor hazırlan istersen. "
"Tamam ben hazırlanıyorum. " diyerek üstüne dolaptan kıyafet seçmeye başladı. Aradan 25 dakika geçti ve biz ikimiz de hazırlanıp dışarıya çıkıp kafeye gittik. Arkadaşlarım ile karşılaşınca hepsiyle tek tek, sıkı sıkı sarıldım.
Belki bir daha onları göremeyecekdim bu yüzden hepsi ile sarıldım.
Oğuz, "Yavaş ol ne oldu? Gören de veda ediyor sanar." doğru söylüyorsun Oğuz veda ediyorum. Hepinize veda ediyorum...
Emir, "neden bu saatte burada buluştuk ki? "
"Değişiklik olsun istedim. Ne var yani iyi yapmamış mıyım? "
Deniz, "iyi yapmışsın da abim niye yok ? "
"Onun ile ayrı buluşucağım. "
Deniz, "oooo, baş başa yani. "Ben göz devirmek ile yetindim o cümleye karşı.
"Ee ne ısmarlayayim? "
Oğuz, "soda yeterli. "
Mete, "portakal suyu. "
Emir, "elma suyu. "
Deniz, "kola. "
Beren, "sıcak çıkolata. "
Ben ise kahve. Garsona sipariş verdik ve 4 dakika içinde siparişimiz geldiğin de içeceklerimizi yudumlarken öylece etrafa baktım.
Ben arkadaşlarımsız ne yapacakdım ki yurt dışın da? Oğuz' un saçma sapan konuşmalarını Mete' nin olumlu konuşması. Emir' in yardım sever
Olmasını, Deniz' in şakacı olmasını ve Beren' in iyi kalpli olması. Hiç bir zaman böyle arkadaşlara sahip olmazdım. Arkadaşlarımı çok
özleyecektim. Ben onlara doya doya bakarken.
Oğuz, "hem bizi sen çağırıyorsun hem de hiç konuşmuyorsun. Neden geldik buraya? Birşeyler içmek için mi? Biraz konuş ya. "
