Dışarıda ne olduğu hakkıda en ufak bir fikrim yoktu. Sadece gördüğüm mavi gökyüzüydü ve ben dünyayı çok merak ediyordum. Ağaçları, toprakları, evleri, hayvanları çok merak ediyordum. Sadece resimleri görmüştüm. Gerçekleri görmek dokunmak istiyordum...
Selam sevgili okurlarım. Yeni bölüm ile tekrar karşınızdayım. Sizden ricam okuyan herkez oy verip yorum yapsın lütfen. En azından kaç kişilik aileyiz bunu görmek istiyorum. Sizleri çook seviyorum. ♠
Keyifli okumalar...
✴✴✴
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
16. Bölüm : "Özür dilerim..." "Bir daha sarılamayacakmış gibi sımsıkı sarıldım..."
Burak'ın anlatımıyla :
Öncelikle Asya'nın nere de olduğunu bilmek için aradım. Hemen açtı.
"Alo Burak? "
"Asya neredesin şuan?"
"Yurtdayım. Ne oldu ki ? " şaşırdığı her halinden belli oluyordu.
"Yurdun kapısının önüne gel. Seni almaya geliyoruz. "
"Peki. " sesinden bile mutlu olduğu aşikardı.
Yurdun kapısının önüne geldiğimiz de öylece etrafa bakıyordu benim birtanem. Ben bu kıza sahip olmak için ne yaptım . İyi ki Asya ile
Karşılaşmıştım. Bunun için Allah'a binlerce kez dua ediyordum.
Kapıyı açıp. "Asya. Buradayız. Hadi gel. " dedim.
Asya'nın anlatımıyla :
Arabaya bindiğim de öylece onlara bakıyordum. Neden beni çağırmışlardı ki. Ben Burak'tan ayrıldığımı düşünürken beni çağırması, çok mutlu
Etmişti Burak konuşmaya başladı.
"Sana süprizim var. Hemde güzel bir süpriz. "
O sırada arka koltukdan ses geldi. Arkamı döndüğüm de yüzünü görmesem de kanlar için de bir adam gördüm. O kadar çok kormuştum ki
İstemsizce çığılık attım. Burak endişeyle.
"Ne oldu? İyi misin? " parmağım ile arkayı göstererek.
"Arkada biri var." dedim.
"Süprizimi gördün. "
"Ne demek istiyorsunuz ya? Adam mı öldürdünüz? "
Emir, "adam felan öldürmedik. Her şeyi evde öğreneceksin. "
"Peki. "
Eve geldiğimiz de sabırsızlıkla süprizi bekliyordum. Hala arabanın arka koltuğun da ki adamın neden kanlar için de yattığına hala
inanamıyorum. O adamı o hale Burak mı getirmişti? Bu sorumun cevabını öğrenmek için içeri de bekledim. Burak, Mete, Emir, Deniz, Oğuz ve
Kanlar içindeki adam geldiğinde neler diyeceklerini merakla dinledim.
"Evet asıl süprizimize gelelim. Kafasında ki şeyi çıkarttığım da belki tanımaya bilirsin. Ama adını söylediğim de büyük ihtimalle tanıyacaksın. "
Yavaş yavaş adamın kafasında ki şeyi çıkarttığın da gerçekden Burak'ın dediği gibi bu adamı hiç bir şekilde tanıyamamıştım. Tanımamamın
Sebebi de adamın yüzü kanlar içindeydi. Kandan başka bir şey göremiyordum. Merakla.
"Bu kim ? " dedim.
"Hatırlamayacağından emindim. Bu kim biliyor musun? Bu Onur. " hangi Onur? Jeton yeni düşmüştü. Bu sürekli benim yanım da dolaşan
Onun yüzün den Burak ile aramız bozulan kişiydi bu o Onur'du. Neden bunu dövmüşlerdi ki? Neden bu hale getirmişlerdi?
"Neden bu hale getirdiniz? "
"O çok iyi biliyor. Ve sana söylemek istediği bir kaç şeyler var. Anlat hadi. Dinliyoruz seni. " Onur öksürerek anlatmaya çalışıyordu.
"Ben... Ben şey..."
Burak, "ben, ben diyip duracağına olayı anlat. Hadi! "
"Ben sana yalan söyledim Asya, ben seni seviyordum gördüğüm andan beri seni çok seviyordum. Ve seninle ne zaman karşılaşsam görmezden
Geldin. Bütün cesaretimi toplayıp senin ile tanışmak istedim. Ama sen bana hiç yüz vermedin. Ve bir daha yanına gelip dışarı da birşeyler
Yapalım mı diye sorduğumda beni reddettin ve Burak ile sevgili olduğunu söyledin. O an çok üzüldüm. Burak ile değil de benim ile sevgili
Olmanı istedim. Ve plan yaptım ve size böyle bir yalan söyledim. Aslında Burak ile iddiaya falan girmemiştik. Hepsi yalandı. Ama seni gerçekten
çok sevdiğim için yaptım Asya. Gerçekten çok özür dilerim. "
Oğuz, "kes lan! Özür dileme sen. Asya'yı sevdiğin için yapmışsın da özür diliyor muşsun da. Yalana bak. Yavşak! "
Ben o sırada Burak'a bakmak istedim. Gözlerine bakmak. Sarılmak istedim. Ama bakacak yüzüm yoktu. Elim ayağım titriyordu. Ayakta
Duracak halim yoktu. Yavaşça yere çökerken Biri koşarak yanıma geldi.
"Asya iyi misin? " Bu Buraktan başkası değildi. Onun yüzüne nasıl bakacaktım. Onca söylediklerimden sonra nasıl? Ben salak gibi Onur' a
İnanmıştım. Neden Burak'a güvenmek yerine Onur'a güvenmeyi seçmiştim ki? Neden? Gözümden bir damla yaş düştü.
"Asya iyi misin? "
Bir anlık özgüven ile Burak'a sarıldım. Sıkı sıkı sarıldım. Bir daha bırakmayacak gibi. Göz yaşlarımın ardı arkası kesilmiyordu. Burak beni geri
Çekip. " Asya neden ağlıyorsun? " Ben ağlamayayim de kim ağlasın? Şuan çok pişmandım. Hemde çok.
"Özür dilerim Burak. Sana inanmak yerine Onur'a inandığım için Çok pişmanım. Lütfen beni affet. Ağlamam daha da şiddetlenmişti.
