13. Bölüm : Sana Bir Şey Olmasın...

1.3K 1.1K 307
                                    


Merhaba güzel kızlarım ve yakışıklı erkeklerim. Yeni bölüm ile tekrar beraberiz.

Öncelikle oy vermeyi ve yorum yapmayı umutmayalım lütfen.

İyi okumalar....
✴✴✴

                                      13

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                                      13. Bölüm : "Sana bir şey olmasın..."
       "Her bir yerinin, her bir saçının teline zarar gelse mahvoluyorum..."

Burak beni piknik alanına doğru götürdüğün de Mete, Emir, Oğuz, Beren, Deniz hepsi bana şaşkınlık ve üzüntü ile bakıyordu.

Beren hemen yanıma geldi. "Asya. İyi misin? Nasıl oldu bu? "

Burak, "daha sonra konuşursunuz şuan Asya' nın konuşacak hali yok. " Beren sadece kafa sallamak ile yetindi.

"Ben eve götürüyorum. Eşyalar burada kalsın. Sizde geliyorsanız gelin. "

Mete, "ayak dolaşı olmayalım. Eminim kötü bir şey yoktur. Geçmiş olsun. "

Burak beni arabaya bindirdiğin de hızla eve doğru sürdü. O sırada bağararak.

"Ben artık çok yoruldum. Sana bir şey olmasını istemiyorum. Her bir yerinin, her bir saçının teline zarar gelse kahvoluyorum. "

Hemen arabayı durdurdu neden durdurdu ki? Ona doğru döndüğüm de ağladığını fark ettim. Sol gözünden bir damla yaş aktı.

Hızla elimle göz yaşını sildim. Ve yanağına masum bir öpücük kondurdum.

"Ağlama. Sen ağladığın da benim de ağlayasım geliyor."

"Elim de değil. Bugün bu 2. İlk başta karnın sonra da bacakların. Her zaman sana bir şey oluyor. Sana zarar geleceğine bana zarar gelsin. "

"Neden böyle şeyler diyorsun? sana da bir şey olsa ben de kahrolurum. Lütfen böyle düşünme. Hem hadi eve gidelim. Bana pansuma

yapmayacak mısın? "

"Tamam. " arabayı tekrar çalıştırıp eve doğru yol aldı. Yaklaşık 15 dakika sonra eve geldik. Burak arabadan inip beni kucağına alarak.

Eve girdi. Beni koltuğa bırakıp. "Ben malzemeleri alayim bekle beni. " diyip gitti. Geri döndüğün de elinde bir kutuyla geldi.

Kutuyu açtığında bilmediğim ilaçlar vardı için de. Önce pamuk alıp bir ilaç sıktı üstüne ve bacağıma sürmeye başladı. Başta bacağım yanmıştı

Acı ile geri çekildim.

"Acıdı mı? "

"Biraz. " ondan sonra hafifçe yanan bölgelere üfleyerek acısını azaltmaya başladı. Gerçekten de acım hafiflemişti. Pansuman bittiğin de yara

Bandı ile yaraları kapattı. Ve koltuğa oturup. Gözlerimin içine bakarak.

"Şimdi daha iyi misin? " dedi.

"İyiyim. "

"Güzel. Bu arada senin ile sevgili olduk ama senin ile ilgili hiç bir şey bilmiyorum. Ailen, sevdiğin renk, sevdiğin yemek hiç bir şey bilmiyorum.

Bu yüzden bir birimizi tanıma ya ne dersin? "

"Olur. Ama önce sen başla anlatmaya. "

"Peki. Ailem ile başlayalım. Annemin adı Elif babamın adı Hakan annem ev hanımı baabm şirket sahibi. Ve aynı evde yaşamıyoruz. "

Gerçekten ailesiyle alakalı bilgileri merak ile dinledim çünkü ben ailem ile ilgili bu kadar çok şey bilmiyordum. Annemin işini, babamın işini.

Hatta annemin adını bile bilmiyorum. Sadece babamın adının serkan olduğunu biliyordum onu da gizlice dinlerken duymuştum. Merak ile

"Sevdiğin şeyler? "

"Hm. Sevdiğim renk siyah. En sevdiğim yemek mantı. En sevdiğim kitap Harry poter. Bu kadar. Sen de anlat biraz."

"Şey... Annemin ismi Yıldız babamın adı serdar. Ailemin ne işte çalıştığını bilmiyorum. " annemin ismini uydurmuştum ama uydurabileceğim

Bir iş ismini bilmiyorum. Bu yüzden böyle söylemek zorunda kalmıştım.

"Ailen'in nerede çalıştığını bilmiyor musun? "

"Hiç sormamıştım. Öldükten sonra da hiç merak da etmedim. "

"Öldükten sonra mı? " özür dilerim Burak her şeyi anlatmak için çok erken. Ben denek olduğumu bile 17 yıl sonra öğrendim. Ve senin ile sevgili

olalı 2-3 gün olmuş. Sana değil herkese Beren'e bile güvenemiyorum. Ailem bile beni kullanmışken arkadaşlarıma ve sevgilime hemen

güvenemiyorum maalesef. Ama ne zaman olursa olsun sana elinde sonunda anlatacağım. Güvenebilirsem...

"Ailem ile bir araba kazası sonucu kaybettim. Ve ondan sonra bir ev arkadaşım ile yaşamaya başladım. Ama bir süre sonra evden ayrıldım ve

Yurda gitme kararı aldım. "

"Üzüldüm. Bu konuyu kapatalım. Sevdiğin şeyleri söyle. "

"Sevdiğim renk beyaz, sevdiğim yemek köfte. Bu kadar. "

"Peki. Az da olsa seni tanıdım."

"Evet."

"Film izleyelim mi? "

"Olur. " bundan sonra her gün kütüphaneye gidiceğim. Kitaplar sayesin de neyin ne olduğunu biliyorum. Ben film seçerken Burak da patlamış

Mısır yapıyordu. Ben binlerce film arasından birine karar vedim Burak'a göstererek.

"Kemikler şehri güzele benziyor. "

"Tamam izleyelim. " Burak ile koltukta yan yana oturarak. Patlamış mısır yiyerek film izlemeye başladık. Film gerçekten çok güzeldi.

Bittikten sonra istemsizce mutluydum. Nedeni de ilk defa film izlediğim için olabilir.

Burak, "zamanımız bol saat daha 2.30 bir kaç tane film de izleyebiliriz. Ben patlamış mısır patlatayim sen 2 tane daha film seç.

"Tamam. " filmlere bakarak iki tane film seçtim. Burak elin de patlamış mısır ile gelerek.

"Neler seçtin bakalım? "

"1. Stranger thinks 2. The rain görünüşü hoşuma gitti. "

"Gerçekten güzele benziyor hadi aç bakalım. "

İlk baş stranger thinks izlemeye başladık. Gerçekten diziye bayılmıştım. O küçük kızı kendime benzetmiştim. İzleyebildiğimiz kadar bölüm

izledik. Saat 20. 00 olduğunda artık yurda gitme vaktinin geldiğini fark ettim.

"Ben artık gitsem iyi olacak. Saat kaç oldu. "

"Peki ben seni bırakayım. " kapıya doğru yürüyüp, kapıyı açtığım da karşımız da bir kız vardı. Bu kız da kimdi?

Sarışın kahverengi gözlü güzel bir kızdı. Elinde de bir bavul vardı. Ben şaşkın bakışlarımı sürdürürken,

Kız, "Aşkım. Ben geldim. " diyerek Burak'a doğru koşarak sarıldı.

Ve Burak da "Eylül" diyerek yanıt verdi. Bu da neydi şimdi?

Eylül de kim?

✴✴✴

Yorum yapmayı, oy vermeyi ve ilk ve son'u arkadaşlarınıza önermeyi unutmayın! ♥

Sizleri çook seviyorum bir sonraki bölüm de görüşmek üzere hoşçakalın...

İlk Ve Son (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin