GÜLİZAR

3 gün öncesin

Her zamanki gibi Gül ve Lale akşam yemeklerini yemek üzere yemekhaneye giden uzun koridorda ilerliyorlardı. Lale en masum bakışlarıyla Gül'ü ikna etmeye çalışıyordu."Hadi Gül,lütfen kırma beni,sadece filmi izleyip geliriz o kadar.Söz başka bir yere gitmeden doğruca yurda döneriz.Hem Emrah'la tanışmanı istiyorum.Emrah'ı beğenecek misin merak ediyorum.Sen benim en yakın arkadaşımsın fikirlerin benim için önemli."

"Olmaz" dedi Gül büyük bir ciddiyetle.

"Gecenin 10'unda dışarı çıkmak hiç doğru değil.İki genç kız ne işimiz var o saatte dışarıda.Zehra anneyi hiç dinlemiyorsun sen,dışarısı tehlikelerle dolu.hem gündüzler çuvala mı girdi Allah aşkına."

"Bırak şu bunak kadını,onun saçma sapan nasihatletini dinleye dinleye bu hale geldin zaten.Asıl tehlike burada kaç kez dayak yedik,kaç kez mahzene kapatıldık unuttun mu? Hem yalnız değiliz ki Emrah var yanımızda. Arabasıyla götürüp,arabasıyla getirecek."

"Laleciğim canım,sen bu Emrah'ı tanıyalı kaç gün oldu Allah aşkına,nasıl güveniyorsun.Canan' ın başına gelenleri duymadın mı?Cumartesi günü ortadan kayboldu,kaç gündür haber yok."dedikten sonra bir an duraksadı ve meraklı bakışlarını Lale'ye çevirerek; sahi siz o gün birlikte alış verişe çıkmamış mıydınız? diye sordu.

Gözlerini kaçırdı Lale,biraz düşündükten sonra cevap verdi.

"Biz onunla...alış verişten sonra dolmuş duraklarına geldik, tam bineceğimiz sırada"ben çalışma kitabı almayı unuttum sen yurda git ben sonraki dolmuşla gelirim"dedi ve gitti.Sonrasını bilmiyorum.Amaaannnn boşver şimdi Canan'ı,o kendisi kaçıp kurtulmuştur bu hapishaneden,çokta iyi etti bence."dedi umursamaz bir tavırla.

"Nasıl bu kadar vurdumduymaz olabiliyorsun şaşırıyorum doğrusu. Umarim başina kötü bişey gelmemiştir,polisler her yerde arıyorlar,kısa zamanda bulunur inşallah."

"Gitti kızım o, bulamazlar artık. Hem herşeyi hesap etmiş baksana 18 ini doldurmasına bir ay kalmış.Bir ay boyunca arar sonra bırakırlar peşini.neyse yaa bizim konuya dönelim.Ne diyorsun gidiyor muyuz?

" olmaz dedim.o saate dışarı çıkmam ben."

"Amma nazlandın ha!tamam olmadı gündüz seansına gideriz.bu cuma öğlenden sonra olur mu?"

"Ama ders var Lale.Hem üniversite sınavlarına az bir zaman kaldı.Şimdi dersi kırmak olur mu?Biliyorsun bizim tek şansımız bu sınav."

"Tamam tamam ben anladım,sen gelmemek için bahane uyduruyorsun.Benim için bir dersi kırsan ne olur ki,zaten bütün

derslerin 5.Bütün hocalar senin sınavı kazanacağından emin.Okul birincisi de olmayıver."dedi Lale gözlerini devirerek.

"Offff tamam sen kazandın geliyorum ama bak baştan söylüyorum fazla oyalanmak yok filmi izleyip hemen döneceğiz tamam mı?"

"Valla söz veriyorum başka bir yere gitmek yok filmden sonra hemen döneriz."

Lale kazandıgı zaferin mutluluğuyla çocuk gibi dans etmeye başladı.Gül onun bu komik haline gülerken yemek hanenin kapısına vardılar.İçeri girer girmez mis gibi gelen yemek kokuları daha da acıktırmıştı iki arkadaşı.Zehra ve Ayfer anneler her zaman ki gibi tezgahın arkasında yemek servisi yapıyorlardı.

" Kolay gelsin Zehra anne " dedi Gül içtenlikle.

"Hoş geldiniz yavrularım.Acıkmışsınızdır hemen servis yapayım size." deyip tabldotu eline aldı.Önce bir kepçe mercimek çorbası sonra bir kaşık pilav, bir parça kızarmış tavuk ve tatlı olarak da iki tane şekerpare koydu.Tabldotu Gül' e uzatırken"Bugünkü sınavın nasıl geçti bu Gülizar'ım?"dedi yumuşak sesiyle.