42.Bölüm: "Sevgi İyileştirmezmiş, Sevgi Kanatırmış"

5.8K 509 407
                                    

Ben onun gözlerinde hayat buldum, nefes aldım kaç defa, ben onun gözlerinde öldüm, nefesim kesildi bin defa...

Ben onun gözlerinde hayat buldum, nefes aldım kaç defa, ben onun gözlerinde öldüm, nefesim kesildi bin defa

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

42. Bölüm: "Sevgi İyileştirmezmiş, Sevgi Kanatırmış"

Ben onun olduğu bütün anları seviyorum. Ben onun olduğu bütün anları ömür kumbaramda yani kalbimde biriktiriyorum, özenle saklıyorum bir hazineyi, mücevheri sandıkta saklar gibi. Beraber güldüğümüz anları çok seviyorum, hatta beraber ağladığımız anları bile çok seviyorum ama ben ilk defa içinde bulunduğumuz şu anı sevmedim, hiç sevmedim zira bu anın içinde olmaması gereken biri var. Burak... Kapının eşiğinde yüzünde sinir bozan bir gülümseme ile parmağının ucundaki değerlimi sallıyor ve ben kaskatı olmuş bir şekilde mimiklerimi bile oynatmadan donuk, şaşkın ve öfkeli gözlerle ona bakıyorum, bakışlarımı arada papatya kolyeme kaydırıyorum.

Nasıl geçti kolyem bu dengesiz herifin eline? Bileğimden sıkıca tutup beni kendisine hızlıca çevirince boynumdan düşmüş olmalı. Tabii Burak'ın da eline fırsat geçti ve bu fırsatı geri tepmek istemeyerek peşimden geldi. Üstelik "O lafları sana tek tek yedireceğim! Bekle ve gör," diye boşuna tehdit etmemiş demek ki beni. Ne olacaktı peki şimdi? Ben nasıl duvarları yalanlarımla örülü bu çıkmaz sokaktan çıkacağım?

"Kimsin sen? O kolyenin ne işi var sende?"

Eymen'in keskin sesi beni battığım düşüncelerden çekip çıkarırken ister istemez irkildim ve kafamı yavaşça ona doğru çevirip korku dolu gözlerle ona baktım. Onun gözlerinin muhatabı ise ben değil Burak'tı.

Burak elinde tuttuğu kolyeme alay dolu bir bakış atarak "Demek bu kolyeyi," dedikten sonra Eymen'e dikti gözlerini. "Sen aldın Didem'e? Bu yüzden mi hiç çıkarmıyor boynundan?"

Adımı zikretme artık Allah'ın belası!

Eymen birkaç adım öne çıkarak beni arkasına aldı ve Burak ile olan görüş açımı engelledi lakin Burak yana kayarak sinir bozucu yüzünün yarısını görmemi sağladı tekrar.

"Şu an önemli olan o kolyenin Didem'e kimin almış olması değil, önemli olan o kolyenin sende ne işi olduğu?"

Eymen her kelimeyi dilinde döverek özgürlüğe kavuştururken sert bir şekilde yutkundum ve korkum giderek artmaya başladı. Korkuyordum bu sefer yalanım yüzünden onu kaybedeceğim diye, korkuyordum öfkelenip de fenalaşacak diye, korkuyordum işte deli gibi korkuyordum şu an. Ayşegül meselesinde beni affetmişti hatta beni teselli bile etmişti ama ya bu sefer öyle olmazsa?

"Dün gece evimde unutmuş..."

Yuh! Bu kadar adi, aşağılık bir insan olamazsın değil mi Burak? Bana olan saplantın gözünü bu kadar döndürmüş olamaz değil mi?

Burak'ın imalı sözleri ve gülüşüyle başımdan aşağı kaynar sular dökülürken gözlerim şokla irileşti, aldığım nefes boğazıma tıkandı. Korkusu bir gram bile eksilmeyen bakışlarımı Eymen'e çevirdiğimde gözlerinden ateşler çıkarcasına öfkelendiğini ve bakışlarımı aşağı düşürdüğümde yumruklarını sıktığını gördüm.

BENİM İÇİN YAŞA (FİNAL OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin