33.Bölüm: "İki Kalbe Tek Bilet"

9.4K 695 476
                                    

33

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

33.Bölüm: "İki Kalbe Tek Bilet"

"Girebilir miyim?"

Kafamı iki saat boyunca gömdüğüm kitaptan kaldırıp kısa bir anlığına omzumun üstünden çalan beyaz kapıma baktım ve ardından kaskatı olmuş boynumu sağa ve sola doğru yatırarak esnetmeye çalıştım. Hastaneden geldiğimden beri odama kapanmış ders çalışıyordum zira okulumu alttan dersim olmadan ve uzatmadan bitirmek istiyordum. Ellerimle tutulan boynumu ovarken kapı bir kez daha ısrarla çalmaya devam edince bıkkın bir nefes verip "Gir," dedim kapının arkasındaki kişinin beni duyacağı bir tonda. Sırtımı sandalyeye yaslarken kapı açılıp kapandığında sandalyemi döndürdüm ve görüş açıma Barış girdi.

"Annen yemeğin birazdan hazır olacağını söyledi."

Barış'a yorgun gözlerle bakmaya devam ederken o yatağıma doğru iki adım atıp bedenini üzerine mor pike örtülmüş yumuşak yatağıma bıraktı.

"Bunu haber vermek için mi teşrif ettin odama," dedim ona takılarak. Aslında ona bu gün büyük bir pot kırdığı için kızmam gerekiyordu lakin kızamazdım ki. O kırılan büyük pot sayesinde Eymen bana beni sevdiğini söylemişti. Ona yalan söylediğim için bana kızacağını düşünmüştüm ama sandığım gibi olmamıştı zira canımın içi bana kıyamamıştı. Tabii bu söylediğim yalanın haklılığını ortaya koymaz elbette ama olayın korktuğum gibi sonuçlanmaması beni epey bir mutlu etmişti.

Ya canım benim... İlk defa bana beni sevdiğini söyledi. Kalbimin içinde bir panayır var sanki.

'Çok seviyorum be... Seni deli gibi seviyorum.'

Ah bu cümle! Beynimin her bir kıvrımını şifalı bir sarmaşık gibi saran, kalbime kanat takıp ruhumu hisler diyarına uçuran bu mükemmel cümle... Düşündükçe delirecek gibi oluyordum ki düşünmediğim tek bir saniyem bile yoktu. Sürekli beni sevdiğini söylemesine gerek yok, hissettiriyor ya önemli olan da o deyip duruyordum fakat bu cümleyi duyduğum an kalbimin, ruhumun ve bedenimin bu cümleye ne kadar da ihtiyacı olduğunu o an anlamıştım.

Ah Eymen! Sana neler desem de dünyadaki en güzel kelimeleri kıskandırsam bilemiyorum.

"Eymen'i düşünmeye bir son verir misin artık Didem?! Muhteşem karizmasıyla odanda oturan Barış'la ilgilenir misin?"

Barış'ın şakayla karışık sitem dolu sesi tekrar kulaklarıma dolunca gülerek gözlerimi devirdim. "Çok mu belli ediyorum yaaa?"

O da gülerek alayla kafasını iki yana salladı." Allah için hiç belli etmiyorsun Didem," dedi alaylı ifadesini sesine de yansıtarak. "Halbuki daha yeni yanından gelmedin mi sen bu çocuğun?"

Omzumu silktim. "Çok seviyorsam demek ki..." dedim son eki uzatarak.

Barış'ın yüzündeki alaylı ifade yerini buruk bir tebessüme bırakıverdi birden. O boynu bükük buruk tebessüme Ayşegül'e olan özlemi sinmişti. Her ne kadar aralarında söylenmemiş cümleler olsa da Barış'ın da Ayşegül'ü sevdiğini biliyordum. Acaba hala seviyor muydu onu? Kalbinin kapılarını aşka kapatmıştı mıydı veyahut?

BENİM İÇİN YAŞA (FİNAL OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin