56.Bölüm: "Ufak Bir Çatı, Altında Biz Ve Üstümüzde Parlayan Yıldızlar"

6K 370 999
                                    

Yaşlı Amca- Yıldızlara Bak
Tuğkan- Kusura Bakma

56.Bölüm: "Ufak Bir Çatı, Altında Biz ve Üstümüzde Parlayan Yıldızlar"

Bölüm: "Ufak Bir Çatı, Altında Biz ve Üstümüzde Parlayan Yıldızlar"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yazar Anlatımı

🏡🏡

Birkaç tuğla ve bir çatı evi ev yapmaya yeterdi. O evi yuva yapansa içinde sevgi besleyen güzel kalplerdi.

Ev olmak ve yuva olmak farklı kavramlardır bana göre. Taşları üst üste koyup üzerine de bir çatı koyduğun zaman bir ev yapmış olursun. Duvarları örülen o evin içine ilmek ilmek sevgi örersen de sıcak, sımsıcak bir yuva yapmış olursun.

Oğuzhan, Gökçe'den habersiz birkaç tuğla ve bir çatıdan oluşan bir ev tutmuştu müdüre annelerinin de nacizane desteğiyle. Gökçe'yi o evle tanıştırdığı gün ise o ev sıcak bir yuva olmuştu. Gökçe'nin o eve epey heyecanlı, biraz da ürkek bir şekilde attığı adımları o evi sıcak bir yuva yapmaya yetmişti. Çorak bir araziyi attığı adımlarla çiçek bahçesine dönüştürmüştü sanki.

Oğuzhan Gökçe'yi evleriyle tanıştırdığında "Burası şimdilik bir ev," demiş ve şöyle devam etmişti. "Ama burayı yuva yapacak olan sensin."

Öyle de olmuştu. Gökçe o evi sıcak bir yuva haline getirmişti. Ama durun Oğuzhan'a haksızlık etmeyelim. Bunu ikisi beraber yapmıştı, beraber başarmışlardı. İki yuvasız kuş, beraber sıcak bir yuva kurmuşlardı kendi küçük dünyalarında.

Onlar güzel elleriyle ve en önemlisi güzel kalpleriyle kurdukları dünyalarında kendi hallerinde yaşarlarken Gökçe'nin bedenine sinsi bir hastalık sızmıştı ansızın. Genç kız hastaneye yatmak zorunda kalmıştı ve o hastanede kalmaya başladığı zamanlarda o küçük dünyalarına başka güzel kalpler adım atmışlar ve iki kişilik aileleri kocaman bir aile olmuştu. O aile onlara destek olmuştu, can olmuştu, moral olmuştu. Bedenindeki sinsi hastalıkla savaşmayı bırakmayan mavi kuş da o hastalığı yenmiş, taburcu olarak çok özlediği yuvasına tekrar kavuşmuştu.

Gökçe şimdi, kendi mutfağında o ailenin üyelerinden Didem ve annesine kek yapmakla meşguldü zira Didem ve annesi onları ziyarete geleceklerdi. Bizim mavi kuş eli ayağına dolaşmış bir vaziyette hazırlık yaparken Oğuzhan da bir elini tezgahın üzerine koymuş telaştan şekilden şekile giren tatlı sevgilisini izliyordu büyük bir keyifle.

Oğuzhan, Gökçe'ye öyle bir bakıyordu ki o bakışlar Gökçe'nin bu evdeki yokluğunun biriktirdiği özlemi yavaş yavaş siliyordu.

Gökçe, derin yeşil bir kaba kırdığı üç yumurtanın üzerine bir bardak toz şekeri de ilave ettikten sonra elde ettiği sarı renkteki karışımı büyük bir heyecanla ve titizlikle çırpmaya başlarken, "Ayy Oğuzhan acaba keki havuçlu mu yapsam yoksa üzümlü mü," diye sordu kafasını harçtan kaldırmadan. "Ya da sade mi severler? Ayy bilemedim ki şimdi?"

BENİM İÇİN YAŞA (FİNAL OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin