27.Bölüm: "Birbiriyle Sınanan Kalpler"

9.7K 774 440
                                    

27

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

27.Bölüm: "Birbiriyle Sınanan Kalpler"

Seni bana getiren tesadüfler değil, kaderdi.

"Eymen, kantine gidiyoruz birader gelsene."

Sınıf arkadaşımın omzunun üstünden bana bakarak söylediği söze karşılık olumsuz anlamda kafamı salladım. "Yok birader ya. Takılın siz. Ben bahçede biraz hava almak istiyorum."

"Sen bilirsin kanka."

Onlar kantine doğru yol alırken ben de binanın kapısına doğru ilerlemeye devam ettim. Derdim hava almak filan değildi. Benim derdim onu görmekti. Didem'i...

Gözlerim onun yeşil gözlerini görmek için sabırsızlanırken adımlarımı olabildiğince daha çok hızlandırdım. Teneffüs zaten on dakikaydı. Kafamı eğerek kolumdaki saate kısa bir bakış attım. Hatta kaldı dokuz dakika.

Bu teneffüs süreleri neden bu kadar kısa ki?!

On dakikadan eksilen bir dakikama hayıflanırken ve teneffüslerin kısalığından yakınırken binanın kapısından çıktım. Gözlerim geniş bahçeyi taradı bir müddet. Gördüğüm manzara dudağımın yukarı doğru kıvrılmasını sağlarken aramaya bir son verip kalabalık içinde sadece ona odaklandım. Yüz bin kişinin içinden bile seçerdim zaten onu ben. Daha görür görmez kalbim ritmini arttırmıştı. Hiçbir kızın yapamadığını Didem yapmış bana bir kalbim olduğunu hatırlatmıştı. Bana iliklerime kadar yaşadığımı hissettirmişti.

O günden beri...

Onu caddeye atlamaktan son anda kurtardığım günden beri...

Kahverengi gözlerim onun yeşil gözleriyle ilk o gün tanışmıştı. O günkü o korkmuş, ürkek, heyecanlı hâli gözümün önünden hiç gitmemişti. Üstüme düştüğünde yüzüme savrulan sarı saçlarının kokusunun burnumdan gitmediği gibi... Bana bir kızdan görür görmez etkileneceksin deseler güler geçerdim. Böyle şeylere inanan biri değildim ama olmuştu işte. Ben sarışın bir kızdan çok etkilenmiştim. O sarışın bana daha o gün çok başka, çok farklı olduğunu hissettirmeyi başarmıştı.

Onu bir daha nerde göreceğim diye düşünürken okulda çıkmıştı karşıma. Kantinde oturup telefonumla oynarken "Aşık mısın kızım? Alsana artık şu çayı!" Diye gür bir sesle söylenen kantincinin sesini duyduğumda kafamı kaldırmıştım. Kafamı kaldırmamla da Didem'i kantin tezgahında görmem bir olmuştu. Şaşkınlığın verdiği tepkiyle önce koyu renk kaşlarımı çatmış, şaşkınlığımı üstümden attıktan sonra da sevinçle gülümsemiştim. Onunla yine karşılaşmıştım. Kader miydi yoksa tesadüf müydü bilememiştim. Ben ona bakınca o da telaşla bakışlarını kaçırmış ve yüzü kızarmıştı. O an bana baktığını anlamıştım. Kalbim yine sıcacık olmuştu onu ikinci defa görünce. O günden sonra da onun bakışlarını hep üstümde hissetmiştim. Ona bakacağım sıra kafasını başka yönlere çevirdiğinden ona baktığımı görmüyordu aptal sarışın.

BENİM İÇİN YAŞA (FİNAL OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin