Dehşet gecesi...

43.1K 1.1K 27
                                    

Simsiyah kirpiklerinin bezediği kömür karası gözleri korkuyla açılmış, bacakları titriyor, bedenini taşımakta zorluk çekiyordu. Sorulan soruya cevap vermek üzere araladı dudaklarını, fakat dili adeta uyuşmuş, boğazından gelen tınıya eşlik etmiyordu.

"Sana adını sordum bana cevap ver"diye bağırdı karşısında ki kadın.Yaşadığı korku iki katına çıkmıştı.

" Gül,benim adım Gül"demek için birkez daha gücünü topladı.Tekrar araladı dudaklarını ama olmadı konuşamadı, korkudan dili tutulmuştu.

"Yaa bana cevap vermemekte direniyorsun demek,şimdi ben sana gösteririm"diyerek geldi Gül'ün yanına.Simsiyah saçlarını doladı eline ve şiddetli bir tokat indirdi pamuktan narin tenine.Kar gibi beyaz yüzü kan gibi kıpkırmızı olmuştu bir anda.Yanağındaki tokatın acısı mıydı yüreğini kanatan,yoksa en yakın arkadaşının ihaneti miydi bilemedi.Merhamet dileyen gözlerle baktı karşısındaki kadına.Kısacık boyu ,kapkara yüzü,uzun bir burnu vardı. Açık yeşil mi yoksa sarı mı belli olmayan gözleri,sigara ve alkolün etkisiyle sararmış dişleri,konuştukça iğrenç kokan nefesiyle sanki şeytanın ete kemiğe bürünmüş haliydi.Merhametin anlamını bile bilmediği belliydi.İkinci tokatı indirmek için elini kaldırmıştı ki kocaman demir kapı gürültüyle açıldı. Üç adam içeri girdi.Kısa boylu,kirli sakallı,kocaman göbeği olan önde, iriyarı siyah takım elbiseli olan diğer ikisi bir adım gerisinde ilerliyorlardı.

İyice yaklaşınca"lan Suzan karısı,yeni mal bu mu?"diye sordu öndeki pis pis sırıtarak.Kadın köpek hırlamasına benzeyen sesiyle "evet patron"dedi.Adam iyice yaklaştı, inceleyen gözlerle Gül'ün etrafında bir tur attı ve karşında durdu.Gördüğü güzelliğe hayran olmuş öylece bakıyordu.Zambak gibi beyaz tenin üzerine nakış gibi işlenmiş kaşlara kocaman simsiyah gözler eşlik ediyordu. Uzun simsiyah kirpikler,pembe dolgun dudaklar bu güzelliğe ayrı bir hava katmıştı.

"Güzel...çok güzel ama, yaşı küçük sanki bunun, başımıza dert olmasın sonra Suzan"

"Yok patron,18'ini doldurmasına iki ay kalmış,iki ay saklar sonra çıkarırız tezgaha,hem şu güzelliğe bir bak çok kazandıracak bu bize.Lale bu defa iyi iş çıkardı. Aldığı parayı fazlasıyla haketti."dedi kadın sırıtarak.

Lale...

Duyduğu isim yüreğine hançer saplanmışcasına ağrı veriyordu.

Lale...en yakın arkadaşıydı Gül'ün, dost bildiğiydi.Beraber büyüdüğü,beraber yürüdüğü, beraber ağladığı, beraber güldüğüydü.Yetimhanede beraber büyümüşlerdi.Beraber göğüs germişlerdi onca zorluğa.Birbirlerinde hiç tatmadıklari kardeş sıcaklığını tatmışlardı,en azından Gül böyle düşünüyordu.Şimdi nasıl yapmıştı bunu Gül'e,aklı almıyordu.Bu adamlara para karşılığı satmıştı en yakın arkadaşını.Düşündükçe düşünceleri bulanıyordu.

Tabi birde Zehra ve Ayfer anneleri vardı.Her daim kol kanat germişlerdi yetimhanedeki bütün kuzucuklara.Zehra anne nedense

Gül 'ü bir başka seviyor kolluyordu.Lale yi de hep korudu kolladı,başına açtığı her dertte Lale'nin yanında olmuş,ceza almaması için elinden geleni yapmış,düzgün bir insan olarak yetişmesi için azami ölçüde gayret sarfetmişti.Ama Lale'nin isyanı, doymak bilmeyen arzuları,hırçınlığı,kuralla başkaldırısı büyüdükçe daha da artmıştı.Yemeklerin en lezzetlisini yemek,hediye gelen elbiselerin en güzelini almak isterdi hep.Gül yemeğinin bir kısmını Laleyle paylaşır,kendine gelen elbiseleri Lale ye verir,onun mutluluğuyla mutlu olurdu.

Lale son zamanlarda geceleri gizlice yurttan çıkıp sabaha karşı dönüyordu.Gül'ün engelleme çabaları sonuçsuz kalıyor,"Bu yurdun duvarları üstüme geliyor,dışarıda bambaşka bir hayat var.Biz burada hapis hayatı yaşıyoruz.Biraz hava alıp geri geleceğim"diye çıkıp gidiyordu.Şimdi anlamıştı Gül bu gitmelerini sebebini."Ah keşke zamanı geri getirebilsem" diye düşündü.3 gün öncesine dönmek için herşeyini verirdi.Ama ne yazıkki bu imkansız bir istekti.Birgün Zehra anneyle mutfakta yemek yapıyorlardı. Zehra anne her zamanki gibi insanın içini ısıtan yumuşak sesiyle"bak güzel kızım, zaman ALLAH'ın insana verdiği senet gibidir.Bir günün 24 saat olduğunu düşünürsek herbir saat bir altın değerindedir.Eğer bu altınlarla iyi bir yatırım yaparsan ileride güzel mutlu kazançlı bir yaşamın olur.yok yanlış yerlerde harcarsan mutsuz bedbaht,çilekeş bir hayatin olur.Dünyada da Ahirette de mutlu olamazsın.Unutma insanin geri getiremeyeceği tek şey zamandır."demişti.Ne kadar haklıydı.Şimdi Gül 3 gün öncesine dönebilmek için herşeyini vermeye hazırdı...

GÜLİZARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin