𓃰We need a plan!

2.8K 202 14
                                    

Onların odadan çıkıp yanıma gelmesiyle onlara döndüm.

"Sonuç olarak ne yapıyoruz?"

Steve bana hızla cevap verdi.

"Öncelikle iyi bir plan."

Kısa bir kıkırdama sergilediğimde hepsi bana dönmüştü.

"Önce onun nerede olduğunu bilmemiz gerekmez mi? Hani kurtarmak için filan?"

Kendine Peter diyen çocuk hızla lafa karıştı.

"O zaman onun yerini bulmak için plan yapalım!"

Tony yarım yamalak bir şekilde
"Harika bir fikir."
dediğinde gülüp devam ettim.

"Bence gayet haklı."

Peter Zafer kazanmışçasına güldüğünde Steve bana döndü.

"Seninle iş birliği yapacağız ama daha doğru düzgün neler yapabildiğini bilmiyoruz."

O sözlerini bitirdiğinde tek kaşımı kaldırarak ona baktım.

"Gerçekten bilmek istiyor musun?"

Tereddüt ettiyse de hızla kendine gelip konuşmuştu.

"Evet, hepimiz bilmek istiyoruz."

Hafifçe güldüm ve konuştum.

"Bence onların canı senin fikrin yüzünden yanmasın."

Ardından gözlerimi kapatıp aldığı nefese odaklanmaya çalıştım. Fakat etrafta çok fazla bilmediğim ses vardı. Hem arabalar hem de çokça insan. Ayrıca bugün çok yorulmuştum. Yeni bir yere alışmak kolay değildi.

Odaklanamayarak gözlerimi açtığımda Steve'in kıkırtısını duydum.

Gözlerimi sinirle açtığımda bana bakmadan konuşmuştu.

"Bence herkes yorgun, bugünlük bu kadar yeter. Hepimiz dinlenelim, yarın da planı yaparız. Enya'ya kalacağı odayı biriniz gösterirsiniz."

O arkasını dönüp birkaç adım attığında tekrar odaklandım.
Yapmalıydım.

Steve'in bir anda olduğu yerde kalıp boğazını tutup öksürerek bana dönmesiyle zafer kazanmışçasına gülümsedim.

Tony sinirle bana bakıp konuştu.

"Kes şunu, yeter!"

Odaklanmayı kestiğimde odayı Steve'in öksürükleri doldurmuştu ve herkes birbirine bakıyordu.

"Bugün çok yoruldum o yüzden biraz zorlamam gerekti. Ayrıca birbirinize öyle bakmayın, bana bir tehdit oluşturmadığınız sürece hiçbirinize zarar vermem. Sonuçta bir anlaşmamız var değil mi?"

Hepsi şaşkınlıkla bana bakarken kıkırdayarak ayağa kalkıp konuştum.

"Hanginiz odama giden yolda bana eşlik edecek kadar şanslı Midgard'lılar?"

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Peter beni odama götürmek için çok ısrar etmişti. Fakat diğerleri ona izin vermemişti.
En son kararı Natasha'nın beni odama götürmesi yönünde kılmışlardı.

Natasha'yla yan yana yürürken ben etrafı inceliyordum. Her yerde ışıklı aletler vardı. Kendimi çok yabancı hissediyordum. Neden hiçbir zaman aitlik hissi beni etkisi altına almıyordu ki?

Natasha'nın bir anda konuşmasıyla bakışlarımı o tarafa çevirdim.

"Enya sen kaç yaşındaydın?"

Yaşım hakkında konuşmaktan hoşlanmıyordum. Bu insanların beni küçümsemesinden başka bir işe yaramıyordu.

"Neyi değiştirir?"

Bunu söylememle duraksamıştı.

"Hayır, sadece merak ettim. Dünya'ya geldin, bizi buldun, Loki gibi birini kurtarmaya çalışıyorsun ki nedenini gerçekten merak ediyorum. Bunların hepsini yapan kişiyi biraz tanımak istedim sadece. Ayrıca senin de dediğin gibi sonuçta hiçbir şey değişmeyecek."

Yaşımı ne kadar söylemek istemesem de bilip bilmemesi bir şeyi değiştirmezdi.
Haklıydı.

Kısaca konuştuğumda bana döndü.

"On altı."

Yavaşça kıkırdayıp konuştu.

"Hayatının en güzel yıllarını Fesatlık Tanrısını arayarak geçirmeni önermem."

Konuşması üzerine zaten odama gelmiştik. O kapıyı açtığında içeri girdim ve kapıyı kapatmadan konuştum.

"Ben bir Tanrıçayım. Yaşım küçük, evet. Ama yaşım bu gerçeği değiştirmez. Ayrıca bence onu aramak için geç bile kaldım."

Natasha kafasını sallayarak kapıyı kapattığında yapayalnız kaldığım odada etrafıma bakındım. Şimdi ne yapacaktım?

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Oturduğum koltuktan yıldızları izlemeye devam ettim.
Hepsinin ayrı bir hikayesi vardı.
Oluşumu.
Yaşamı.
Ölümü.
Bazılarının kalpleri acıyla doluydu.
Yörüngesinde yaşamak zorunda olduğu için sevdiği yıldızdan ayrı kalmıştı belki de.
Yaşamda da bize ailemizden kalan rolleri ya da bizim rolümüze karar veren insanları dikkate almamalıyız belki de.
Yoksa sevdiğimiz kişi uzaktayken kendi yörüngemizde takılı kalırız.
O yüzden kendime bir rol biçmeyeceğim.
Evet, evet Nefeslerin Tanrıçasıyım.
Ama bu benim için bir rol değil.
Bu sadece bir ünvan.
Rolümü bu ünvanla hayatta yaptığım şeyler belirleyecek.
Kafama koyduklarımı yapacağım.
Ne olursa olsun Loki'yi bulacağım.
Hayatımda yanımda bile olmadan bana yaşattığı şeylerin hesabını ondan soracağım.
Çünkü daha fazla geçmişe odaklanmak istemiyorum ve sadece geçmişimle barışabilirsem bunu başarırım.
Geçmişimle barışamazsam geleceğime kavuşamam.
Çünkü gelecek de tıpkı yıldızlar gibi.
Aydınlık.
Umut dolu.
Ben de oraya doğru adımlıyorum her hareketimde.
Adımlamaya da devam edeceğim.
Her şeyin bittiği ana kadar.
Kendi nefesime odaklanamayacağım ana kadar.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Umarım bu bölümü hepiniz çok beğenmişsinizdir
Oylar beni çok mutlu eder!
Bir sonraki bölümde görüşmek üzereee

Daughter of Loki | EnyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin