Vedalaşırmış Gibi, Hüzünlü Ve Uzak

1.5K 106 137
                                    

Taehyung yoonginin evlilik teklifini kabul etmişti. En kısa sürede düğünü yapmak istiyordu yoongi. Taehyungun karısı olduğunu herkesin görmesini istiyordu.

Yakında bir prensler(tabi cinsiyeti bilmiyoruz ama öyle diyelim öyle olsun kafasında lar) olacak ve o da bu evliliği mühürleyecekti. Taehyung gibi merhametli bir çocuğu olmasını istiyordu ama kendisi gibide akıllı.

Güzelliğini de Taehyungdan almasını istiyordu. Üçgen ince dudakları, kemikli büyük ince parmaklı elleri. Parlak ipeksi saçları.

En çokta gözlerini seviyordu yoongi. Parlak büyük gözler. Öyle bir masumiyet, güzellik, korkaklık yatıyordu ki sarhoş oluyordu. Gözlerinde ki çocuk ise yoonginin ölmüş kalbini diriltiyordu.

Sonsuza dek yanında olmasını diledi yoongi. Onun kollarında, onun yanında olmasını. Tek kendisi bakmayı diledi o gözlere.

Düğün hazırlıkları bir kaç haftaya tamamlanmıştı. Aceleyle bir düğün yapılmıştı çünkü çocuk doğmadan evli olmak istiyorlardı.

Bahçeye büyük bir düğün hazırlandı ve 3 gün boyunca ziyafet ve eğlenceler devam etti. Halk yoongiye yavaş yavaş destek olmaya başlamıştı. Büyük bir savaşı kazanması ve vergileri azaltması halkın onu sevmesini sağlamıştı.

Evlendiklerinden beri aynı odada kalmaya başlamışlardı ve Taehyungun sancıları artmaya başlamıştı. Yoongi yüksek miktar para ortaya koyup bir erkeğe doğum yaptırmış ve yaşatmış olan doktorları aratmaya başlamıştı.

Ne yapıp edip Taehyungu yaşatacaktı. Onu kaybetmeyi göze alamazdı. Ona aşıktı ve elinden geleni yapacaktı.

Yaptığı duyurular işe yaramıştı. Bir çok hekim gelmişti. En iyisini aklında tutuyordu yoongi ama yeterli değildi. Taehyungun yaşamasını kesinleştirmek istiyordu.

Yoongi ihtimalle hareket etmezdi. Bir şeyin kesinleştirip öyle planını kurardı. Fakat hayat bazen tam bir cevap vermeyebiliyordu.

Doğuma az kalmıştı. Gece uyurken sancıyla uyanmıştı Taehyung. Doğum sancısı değildi ama ağrıyordu işte.

Yoongide uyanmıştı sesine ve Taehyungun karnını ovuyordu. Taehyungda gözlerini kapatmış geçmesini bekliyordu.

"daha iyi misin Taehyung?"

"iyiyim... Az kaldı anlaşılan...."

"evet..."

Taehyung şu sıralar uzun uzun yoonginin suratını inceliyordu sanki ezberliyormuş gibi. Vedalaşma yolu muydu bu?

"öyle bakma Taehyung"

"nasıl?"

"vedalaşırmış gibi. Hüzünlü ve uzak"

Yavaşça elini yoonginin yanağına koydu Taehyung. Tebessüm etti.

"yoongi... Kendini hazırlamanı istiyorum. Eğer bir şey olursa... Yıkılmanı istemem. Çocuğumuza odaklanıp ona iyi bakmanı istiyorum."

"geceleri çok saçmalıyorsun. Herkes biliyor ki yaşayacaksın."

Cevap vermemeyi seçti Taehyung. Yoongi ovalarken uyuya kalınca yoongide yattı. Sevgilisinin bu kadar umutsuz konuşması sinirini bozuyordu.

Sabaha kadar düşünmüştü. Ne yapacağını bilmiyordu. Sabah Taehyungu uyandırmadan çıktı.

Yeni bir hekim gelmişti. Kendine sera dedirtiyordu. Yoongi hızla konuşacakları odaya gitti.

Bu bir kadındı ve gerçekten iyi işler başarmıştı. Doğumu yapması için bayan sera'ya verildi görev.

Sadece doğum gününü bekliyorlardı artık. O günde pek uzak değildi. Bir hafta kadar sonra doğum başladı.

THE LOST PRINCE - TAEGİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin