THE LOST PRINCE - TAEGİ

Acaba saçın amberi görüp mis kokulu olmuş?

Taehyung iki gündür kralın odasında kalıyordu. O geceyi çok zor atlatmıştı. Şükürler olsun ki yaşıyordu. Yoongi onun başından olabildiğince ayrılmıyordu fakat sefer hazırlıkları vardı ve hazırlıklara ilgileniyordu.

Taehyung uyandığında bunu ona kimin yaptığını sordu. O da eunwoo olduğunu düşünüyordu fakat ellerinde ne bir kanıt vardı nede olayı gören. O yüzden onu direk suçlayamazlardı.

Taehyung iyileştiğinde kralın odasından gitmek zorunda kaldı ve geri hademe döndü. İçeri girdiği an herkes ona bakmaya başladı.

Taehyung etrafı bir süzdü eunwoo ile gözgöze geldiğinde ona aşağılar bakışlar attı ve yukarı çıktı.

Eunwoo kendi kendini aşağıya çekmişti. Aptalca ve sinirle hareket etmişti. Ayrıca onun için saf kötülük vardı. Taehyung kadar masum değildi.

1 hafta sonra

Taehyung bir haftadır hergün yoonginin yanına gidiyordu. Eunwoo ise bir şeyler yapması gerektiğini düşünüyordu fakat yapacak bir şey bulamıyordu.

Kraliçe sabretmesi gerektiğini söylüyordu. Yakında ondan kurtulacaklardı.

Yoongi ise sonunda sefer hazırlıklarını bitirmişti. Sefere çıkmaya hazırlardı. O yüzden dün gece Taehyungla vedalaşmışlardı. Annesiyle de sabah vedalaştılar. Artık gitme vaktiydi.

Taehyung çok tedirgindi. Ya savaşta sevgilisine bir şey olursa? Onu kaybetmekten çok korkuyordu. Ayrıca bu sarayda hiç dostu yoktu. O yokken ona bir şey yapabilirlerdi.

Kraliçe ise daha fazla tedirgindi. Ortada bir varis yoktu ve oğluna bir şey olursa başa başkası geçerdi ve onlarıda baştan indirirdi.

Yoonginin içinde ise korku kırıntısı yoktu. Düşmanla savaşacak ve geri dönecekti belkide dönemeyecekti ama cesurca mücadele edecekti.

(zaman burda bolca ileri sarılacak çünkü atla git gel yani. O yüzden 2 hafta daha ileri gidiyoruz)

Taehyung bir haftadır fazlasıyla stres altındaydı. Durmadan yiyor ve sarayın içinde orta buraya yürüyüp stres atmaya çalışıyordu.

Kraliçe ise onu Taehyungu toplamanın yolunu bulmuştu.

"artık fikrinizi öğrenmek istiyorum" dedi eunwoo sabırsızca. Kraliçe gülümsedi.

"defterdarın oğluyla onu evlendireceğiz. Böylelikle yoongi onu gelince bulamayacak"

"ama yoongi gelince onu soracaktır."

"sorsun. Artık evlenmiş olacak ne yapabilir ki. Bir hata yaptı der geçiştiririz. Bir kaç güne unutur ve sana döner."

Gülümsedi eunwoo. Kraliçeye hayran kalmıştı cidden. Şeytani bir düşünce tarzı vardı. Şeytan bile şok içindeydi şuan.

Kraliçe defterdar ile konuşmak için çağırttırdı.

Taehyung ise odasında bir şeyler yiyordu. Tek yakın arkadaşı jaehyun ile oturuyordu.

Jh: şişmanladın mı sen ne?

Th: saçmalama be. Yediğim kadar yürüyorumda ben.

Jh: elindekilere bak hamile kadınlar gibi yiyip duruyosun.

Taehyung elindekileri birden bıraktı.

Th: ne dedin sen?

Dedi heyecan ve şaşkınlıkla.

"hamile karılar gibi dedim?"

"JAEHYUN olabilir mi?"

"ne olabilir mi Taehyung?"