Kraliçe - 18 ⚡

3.8K 426 386
                                    

Ayol bu kadar geç kalmaması lazımdı bunun ama yazamadım bir türlü...

Yorum yapan parmaklarınızı şimdiden tek tek öpeyim 💞 💞

<<<<<<

Okula döndüğümüzde hepimiz gergindik. Ama Jess'in dediğine göre Darthy şu anda bir hamle yapamazdı. Emin olmak için büyücülük yeteneği olan birini ormana gönderecekti, bariyeri bulması için. Mantıklıydı, şu an üstümüze gelse bile hiçbir kanıtı yoktu. Tanıklar olsa bile onlar büyüyle kolayca etkilenebilirdi, her türlü sıyrılırdık işin içinden. Sadece bariyeri bulup bulmayacağı mühimdi.

Herkesi etrafıma topladım. Kontrol gücümü serbest bıraktım, bu önlemi almam gerekiyordu.

"İkinci bir emrime kadar, ormanı ve ormanda olan her şeyi unutacaksınız."

Darthy meselesi geçtikten sonra hatırlamalarını söyleyebilirdim. Şimdilik her ihtimale karşı bunu yapmak zorundaydım. Hiçbir büyü benim kontrol gücümü kıramazdı. Ne kadar kuvvetli olursa olsun.

Kişinin iradesi çok fazlaysa zaten en başından kontrol altına girmiyordu, onun için daha fazla güç harcamam gerekiyordu.

Etrafıma dikkat kesildiğimde bizi izleyen gözleri fark edebiliyordum. Darthy'nin peşimize taktığı fareleri daha önce fark edebilsem bir şeylerin önüne geçebilirdim. Şimdiye orman meselesi konseye ulaşmıştır. Geçenki kızıl kadını göndereceğine bahse girebilirim. İçindeki gücü hissetmiştim, fazlasıyla güçlüydü. Belki de Liz'in iki katıydı ve annem neredeyse ona denkti.

Jess'in tahmin ettiği gibi Darthy bilse bile bir şey yapamadı. Sürekli beraberdik ve içimizden birini sıkıştırsa bile muhakkak haberim olurdu. Yarınki izinde saraya gidecektik. Çocukların da bizimle gelmesini istedim çünkü gözümün önünden ayırırsam Darthy üstünde büyü kullanacakmış gibi hissediyordum.

Canım o kadar şeye sıkkındı ki, uyuyamıyordum. Uğraşmam gereken şeyler çok fazlaydı. Daha bunun kara büyücü kısmı vardı ve onlardan hiç haberim yoktu. Tek bildiğim Dohélia'daki sınırsız büyü gücünü istedikleri ve bunun için fırsat kolladıklarıydı. Önceki kahinin dediğine göre savaş kesinlikle çıkacaktı, bunu görmüştü.

Dohélia içindeki meseleyle uğraşırken gelirlerse o zaman beni kim tutabilirdi bilmiyorum. Zaten her şey üst üste gelirken tek bir sorunu daha kaldıracak gücüm yoktu. Patlayabilirdim ve bu patlama hem kendime hem çevreme zarar verebilirdi. Bu yüzden kendimi daha fazla eğitmem gerekiyordu. Her şeye hazırlıklı olmalıydım. Jahdelyn'ın dediği gibi, "En kötüye hazırlıklıysan, yapabilirsin."

Pekala, yarın yapacağım şeye kesinlikle kızlar hazır değildi ama ben hazır hissediyordum.

Mina'nın boynumdaki sakin nefes alışlarını dinleyip uyumaya çalıştım. Ama gözüme tek bir uyku girmeden sabah olmuştu. Beynim o kadar doluydu ki sabah olduğunu fark etmemiştim bile.

Mina'nın yanından yavaşça kalkıp hazırlanmak için kendi odama geçtim. Ben çıkarken Mina uyanmıştı zaten. Hızlıca hazırlanıp bahçede herkesin toplanmasını bekledim. Babamdan bizi alması için at arabaları istemiştim. Kapının önünde bizi bekliyorlardı.

Sarayda bizi karşılayanlardan biri beklediğim biriydi. Stevon aracılığıyla birkaç gün önceden haber vermiştik. Steria'yı görünce gülümsedim. Kızlar sırayla ona sarılırken o da gülümsüyordu.

"Hoş geldin."

"Hoş buldum." Diyerek karşılık verdi.

Anneme uzun uzun sarıldım. Zaten artık sarılmak için çok fırsatımız olacaktı.

Sarsılmaz (GirlxGirl)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin