Kraliçe - 6 ⚡

4.6K 466 182
                                    

HER VOTE, DAHA AÇILMADAN REDDEDİLMEYİ BAŞARAN YAZARINIZA 'PÜÜ SENİN KALIBINA' SJDKFLŞSDGDF

OKUYANLAR YORUM FALAN YAPIN LA SEVİYORUM YORUMLARI OKUMAYI

<<<<<<<<<

"Sen kimsin?" Birazdan aramızdan ayrılacak olan çocuk Daisy'e küçümseyici ve sinirli bir bakışlar eşliğinde bu soruyu sordu. Jess karışmamamı söylediğinden bir köşede Mina'nın elinden tutmuş olan biteni izliyordum. Sorunlar bir tane iki tane değil ki kardeşim nereye gitsek bir haşere musallat oluyordu.

Daisy yüzüne büyükçe bir sırıtış yerleştirdi. Gözleri o küçümseyen bakışları ezercesine kana susamışlık yayıyordu. Öyle ki gözlerini görünce benim bile tüylerim diken diken olmuştu. Karanlık Daisy mi? Bu versiyona bayıldım!

"Ecelin." Dedi sırıtışını bozmadan, sonra da çocuğa bir yumruk geçirdi. Pekâlâ, hala eğlenmek istediğimizden okula dönemezdik ve Daisy, Jess tatilini asla yarıda kesmezdi o yüzden çocuğun nefes almasını engellemek yerine klasik dövüş sanatlarına başvurmuştu. Kendinden 4 yaş büyük ve bilmem kaç kat güçlü birine karşı. Olaylar aşırı eğlenceli bir hal almaya başlamıştı. Bu noktaya nasıl geldik dersek,

Huzurlu bir tatilin dördüncü gününde, Jess olduğu sürece huzurluydu keşke en baştan yanımızda gelseymiş her yere, hafta sonu olduğundan Jess bizi bir kafeye getirmişti. Çünkü geri kalan üç günde pek çok yeri gezmiştik. Jess'e göre daha gezilecek pek çok yer vardı ve bunların yarısı müzeydi. Biz daha konuşmanın ortasında isyan etmeye başlayınca, biz dediğim de Hope ve ben, bizi sık takıldığı bir kafeye getirmişti. Daisy gerçekten haindi. Normalde benimle birlikte isyan etmesi gerekirken anında 'Müze mi? Eğlenceli olabilir.' Diyerek yüzüne yerleştirdiği bir kilometre uzaktan bile belli olacak çakma gülümsemesiyle Jess'in her aktivitesine zevkle katılıyordu. Geldiğimiz yerde neredeyse herkes Jess'i tanıyordu. Bizi de hoş karşılamışlardı.

Hoşça sohbetler edip vakit geçirirken, her şey bir çocuğun bize sormadan yanımıza bir sandalye çekip oturmasıyla başladı.

"Merhaba Jessie." Yüzünde kocaman bir gülümseme ile selam verdiğinde Daisy hariç hepimiz çocuğa karşı tuhaf şeyler hissetmemiştik. Daisy de üçüncü gözünü mü açtı nedir çocuğu görür görmez tiksinç bir ifade takınıp sandalyesini geriye çekmişti. Kız tahmin etmiş işte.

"Merhaba Owen."

"Arkadaşlarınla tanıştırmayacak mısın?"

"Tanıştırmayı düşünmüyorum O. Uza."

"Merak etme, gözüm senden başkasını görmüyor. Sadece çok renkli kişilikleri olduğunu düşünüyorum." Derken bize bir göz atmıştı. Daisy birazdan gözlerinden lazer çıkaracak duruma gelmişti. Eminim Jess'in hoşuna giderdi sonuçta Marvel evrenini severdi. Geç keşfetmiş olsam da bende sevmiştim, Jess sevdirmişti desek daha doğru olurdu.

"Yatılı okuldan arkadaşlarım. Bu da Owen. Eski lisemden çok eski bir arkadaşım. Tanışmanıza hiç gerek yok zaten gidecek." Diyerek göz devirdi Jess. Çocuk bize bakarken tek tek isimlerimizi söylemiştik.

"Hope." Diyerek gülümsemiş üstüne göz kırparak çocuğa iş atmıştı. Kendine gel senin sevdiğin var dememek için kendimi zor tutmuştum ama Stevon'un önümüzdeki uzunca bir süre Hope'a karşılık vermeyeceği ihtimalini düşününce susmuştum.

"Allison."

"Mina."

"Arine." Kendimi artık herkese Arine olarak tanıtıyordum. Beni Rachel olarak çağıranlar sadece bizimkiler ve Dani'yle ailesiydi.

Sarsılmaz (GirlxGirl)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin