KARA HİLAL

54.Bölüm

Mutluluğun esir aldığı iki beden, iki ayrı yerdeydi. Ali gelen çağrı ile Ankara'ya giderken Duru, onun evinde kalmıştı. Balkondaki sedirde önünde laptopu açık bir şekilde dökülecek kelimeleri bekleyen kadının aklı yârindeydi.

İnsafsız piç!

Giderken öpmemişti.

' Ankara'ya gitmem gerek '

' Görev mi? '

' Evet '

' Hemen mi? '

' Evet '

Kahvaltılarını yaptıktan sonra balkonda sarmaş dolaş oturmuşlardı. Ali'nin gözleri kapalı, yüzü kadının boynuna gömülü dururken Duru ' Eğer ölürsen diye başlayan cümlemi hatırlıyor musun? ' diye sordu.

Ali, kadınını boynuna yakıcı bir öpücük koyduktan sonra çenesini omzuna yaslayarak kolları arasındaki kadını kendine biraz daha çekti ve ' Evet ' diye mırıldandı.

Duru, umursamazca bir omuz silktikten sonra ' İyi, unutmada! ' diye mırıldandı ve ' Peki evlilik ile ilgili söylediklerimi hatırlıyor musun? ' diye ekledi.

Ali ise keyifle sırıtarak ' O kısmı net hatırlamıyorum ' diye konuşunca Duru tek elini adamın saçlarına daldırıp hafifçe çekerek ' O kısmı da unutmaman gerek Yüzbaşı ' diye söylendi.

Ali, saçlarındaki çekiştirmeyi umursamadan ' Emredersin Hatun ' dedi.

' Aferin. Neyi unutmayacakmışsın bakalım? '

' Unutmamam gerektiğini '

' YA ! ' diyerek adamına hafifçe dönen Duru, adamın saçlarındaki elini de çekmiş somurtarak bakmaya başlamıştı.

Ali, bir süre kadının sinirli yüzünü süzdükten sonra avuçlarını beline yaslayıp kucağından kaldırırken ' Hadi hatun hadi, geç kalacağım ' diyerek söylenmiş ve çok geçmeden çantasını alıp gitmişti.

BAK YİNE SİNİRLENMİŞTİ!

Adamının kendisi ile böyle eğlenmesi hoşuna gidiyordu ve bu yüzden bir şey demiyordu. Duvarlarını çoktan yıktığını biliyordu ve bu durum karşısında başka bir şey dilemek, aç gözlülüğe girer diye düşünüyordu. Şu evlilik konusu hakkında onu sıkmadığının bilincindeydi çünkü adamı, ya hep ya hiç diye düşünenlerdendi.

Ve bulundukları duruma kolay gelmemişlerdi.

Bundan sonra ilişkilerine zekasının yanında güzelliğini de koymalıydı.

Yirmi beş yıllık hayatı boyunca birçok kişiden teklif almıştı ve hepsine de aynı şekilde sert bir cevap vermişti. Ama artık böyle yapmayacaktı.

Adamının biraz daha kışkırtılmaya ihtiyacı vardı.

Eh! Kendi güzelliğinin de farkında olduğu için elbette kıskançlık damarını hedef alacaktı. Sonuçta her erkek bu oltaya gelirdi. Kadınlar olarak yaptıkları her şeyde bir neden ararlardı, ama bunu belli etmezlerdi yani saman altından su yürütürdüler ve aynı zamanda da karda yürür izlerini belli etmezlerdi.

Aptal olmaları gerekirse aptalMIŞ gibi yaparlardı.

Eğer adamlarında özgüven eksikliği var ise basit güç gösterilerine izin verirlerdi. Örnek vermek gerekirse, kavanoz kapakları! Küçük bir detay ve klişe bir yöntemdir ama her zaman işe yarar. Egolar okşanır, omuzlar dikleşir ve süper kahraman pelerini giyilir.

Hadi ama! Gerçekten o kavanozları açamadığımızı falan mı düşünüyorsunuz? Diye düşündü.

KAMMMM ONNN MENNN!