1.BÖLÜM

195K 4.1K 1.3K
                                    


Merhaba!

İlk 4-5 bölüm çift taraflı yazılmıştır, sonrasında hikaye normal hale dönmektedir...


' Senin açıkta ne işin var teğmen! ' telsizden kulaklara ulaşan sesin soru sormadığı aşikardı. Yüzbaşı, Üsteğmen Akif'in saklandığı kayadan yer değişmesine oldukça sinirlenmişti ve aklına karargâha döndükten sonra savunma yazmasını emretmeyi not aldıktan sonra aşağıdaki curcunaya odaklandı tıpkı diğer yedi asker gibi. Buraya istifleneli yaklaşık dört saat olmuştu ve aşağıda büyük bir kaos vardı. Bundan yaklaşık iki gün önce istihbarata gelen bilgiyle, ikici dünya savaşından kalma füze kodlarının peşine düşülmek üzere Suriye topraklarına izinsiz giriş yapılmıştı ve eğer o kodlar alınmaz ise bir çok devletten ve ırktan milyonlarcası ölümle tanışacaktı. Zaman geçtikçe parmakları kaşınan ve yerinde duramayan tim, her zaman yaptıkları gibi geyik yapmaya başlamışlardı.

Asteğmen Seyit ' Komutanım sizce de hava fazla soğumadı mı? Hayır yani şikayet ettiğimden değilde azıcık ısınsak mı diyorum? '

Üsteğmen Akif ' Seyit sence bu soruların Yüzbaşımın ne kadar si- umrunda? ' Kulaklara yayılan sessiz kıkırtılar Akifin canını sıkmıştı çünkü Alay komutanıda onlarla bu görevdeydi ve dolayısıyla siktiği çenesini kapalı tutmalıydı. Aslında küfürsüzde eğlenebilirdi ama sikerim diye düşündü küfürsüzde eğlence mi olurdu? Eğer oluyorsa da amına koysundu.

Asteğmen Seyit ' Sanırsam umurunda çünkü Yüzbaşım çok sinirli ama bu defa sinirlendiği ben değilim aşağıdaki ibneler ' biraz durduktan sonra ' saygılarımla albayım ' dedi.

Akifin kıvrılan dudakları aklından geçenlerin bir yansımasıymış gibi ' Ümit sence de o T-112 yi biraz daha sıkarsan patlamaz mı? ' alaycı sözlerine eşlik etti.

Astsubay kıdemli başçavuş Ümit, üsteğmenin namlusunun kendisine dönmesine içerlemiş ve ' teğmenim en azından sizin esprileriniz yüzünden patlamaktan iyidir ' dedi.

Akif burnunu havaya dikerek bu sokumtırağa laf sokmak için , en masum ses tonunu kullanarak telsize cilveli bir şekilde ' Ümiiiitttt ' diye cıvıldadığında herkesin yüzündeki ifade aynıydı.

Bıkmışlık!

Ümit başta cevap vermemeyi ciddi anlamda düşündü ama sonra ondan üstte olduğunu ve komutanlarının yanında bunu yapamayacağını anladığından ' efendim komutanım ' dedi. Başa gelen çekilirdi.

' Senin için bir dize yazdım duymak ister misin? '

' İster miyim komutanım? '

' İstersin '

'  O zaman duymak isterim komutanım '

' Ümit,

Götünde patlar inşallah o dinamit '

Ümit gözlerini devirirken bir yandan da ' İnşallah komutanım ' demeyi eksik etmedi.

Yüzbaşı Kuzey dönen muhabbet doğrultusunda Akifi susturmak için ' Üsteğmen ' diye telsize söylenmesi yetmişti. Akif telsize pöfledikten sonra ' takip ettim yüzbaşım ' dedi. İşte tam o anda telsizlerine birinin bağlandığını duyunca dikkat kesildiler. Telsizden gelen konuşmalarla sahada yaşanan olaylar sırasıyla birbirlerini takip ediyordu. Askerlerde, yerde, gökte şaşkındı.

Çünkü telsizde cıvıl cıvıl konuşan bir kadın vardı.

' Hay aksi ya bu lanet şey nasıl çalışıyor Allah aşkına? Bu başlık neye göre frekans giriyor? Daha iyi bir soru sormalısın kızım, Bizimkilerin frekansı ne? Hay senin gibi telsizin yaa! Neyse sen şurada kal bir bende düşüneyim. Şimdi elimde bir roket atar , 4 el bombası bir biximsi silah ve m4. Sırf bunları taşımak için bile maaş verilmeli. Bu nedir ya eşek ölüsü bile hafif kalır bunların yanında. Neyse kızım önce depoyu patlat ve maddi zarara uğrat sonrada Allah ne verdiyse ölene kadar yardır. Ya da dur önce iki tane sıkayım sonra depoya gidenler olursa onlarla birlikte patlatırım. Heh aferin bana! Heheyytt be! Ya da ilk kurşunu sıçana mı atsam? Ama o göt büyüten sıçan deliğinden çıkana kadar kaçtığımı anlarlar o sebeple boş ver kızım. İndir birini hepsi aynı bok nasıl olsa. Evet önce sağlamlaştır sonra sürgüyü..... eee bunda sürgü yok! Bu lanet şey nasıl çalışacak? Düzgün silah koysaydınız be, bu ne? Ahh buldum be! Bu zagros değil mi? Bu çubuğu şey edicem ' mermi ağızdaki yerini alınca çıkan sese kulak kesilen borda bereliler neler olduğuna dair fikir yürütüyorlardı.

KARA HİLALWhere stories live. Discover now