Içeri giren sevimli kız gülümsedi.

"hazırlanmanız gerek prensim. Yarım saat sonra ilan törenine çıkacaksınız."
Yoongi onayladı

" tamam çekilebilirsin."

" ımm isterseniz yardımcı olabilirim prensim. "

Ne kadar yara izi olsada fazlasıyla çekici gözüken prens dikkat çekiyordu. Korkutucu soğuk gözükebilirdi fakat çok yakışıklı dikkat çekiciydi ve yara izi ayrı güzel bir hava vermişti.
Kız arkası dönük prense gülümseyerek bakarken.

Yoongi mimiksiz ama korkunç bir ifade ile kıza döndü

"çekilebilirsin dedim"

Kız eğilip odadan hızlıca çıktı. Yoongi iç çekip hazırlanmaya başladı. Kısa sürede hazırlanmış sarı saçlarını bağlamıştı ve gereken kıyafetleri giymişti.

İçeri giren bir kaç adamla beraber yürümeye başladı. Kapılardsn geçip. Büyük bahçeye geçti ve tahtın önüne dikildi.

Yoongi kafası dik bir şekilde dikilirken herkes arasında konuşmaya başlamıştı. Kral olamayacağını söylüyordu.

Yoongi sessizliğin sağlanması için yanda elinde çanla duran adama baktı. Adam hafifçe çana vurup. Bir şeyler söyledi.

Yoongi derin bir nefes alıp küçüklüğünden beri ezberinde olan söylenmesi gereken bir paragraflık şeyleri söyledi.

Yoongi söylemeyi bitirdiği an birisi itiraz etti.

"BÖYLE BİRİSİNİ KRAL KABUL EDEMEYİZ"

Diğerleri de cesaretle konuşmaya başladı.

"EVET EDEMEYİ"

"TAHTTAN İNDİRİN ŞUNU. O SADECE TABUTA LAYIK"

Yoongi yandsn bir gülümseme sundu ve

"ŞU DAKİKADAN SONRA ÖLMEK İSTİYEN VARSA O ÇENESİNİ AÇSIN."

yavaşça etrafı süzdğ ve devam etti.

"ŞU DAKİKADAN SONRA KRALINIZIM VE KARŞI GELEN TEK BİR KİŞİ GÖRÜRSEM. CEZASINI ÇEKECEKTİR"

Bir kaç dakikalık sessizliğin ardından biri bağırdı.

"DİNLEMEYİN ŞUNU! İNDİRELİM ONU BAŞTAN."

Yoongi o tarafa doğru döndü ve aşağılayıcı bakışlar atarken konuştu.

"DERHAL ONU ASIN VE AĞAÇTA ÜÇ GÜN SALLANDIRIN HERKES GÖRSÜN. EĞER BAŞKA BİR ŞEY SÖYLEYEN OLURSA ONU DA ÖLDÜRÜN.

Kimseden çıt çıkmadı. Biten törenle yoongi içeri girdi ve derin bir nefes verdi.

1 hafta sonra

Yoongi bir haftadır sesleri kesmek için bir şeyler yapıyor ve otoritesini sağlamaya çalışıyordu.

Kraliçenin derdi başkaydı.

"yanına birini istemedimi hala?"

"hayır kraliçem"

"peki yanına yolladığımız cariye?"

"geri gönderdi efendim"

Kraliçe odada bir kaç sefer dönüp. Harem ağasına döndü.

"sizce sebebi ne ağa?"

"kraliçem... Bence prensimiz kızlara ilgi duymuyor."

Kraliçe bir kaç saniye bekledi.

"tahmin etmiştim. Amcasına çekmiş.... Sorun değil! Sonuçta amcasının bir çocuğu var değil mi? Büyüyle ve ilaçlarla hamile bir erkek olmuştu ve doğum yapmıştı."

"ama doğum sırasında ölmüştü eşi"

"olsun sonuçta bir çocuk oldu. Hemen bir eğlence tertip et ve oğlanları hazırla"

"hemen kraliçem"

Ağa hızlıca bir eğlence düzenlenmişti. Akşam üzeri yoonginin yanına gitti.

"kralım..."

"söyle ağa"

"kraliçe sizin için bir eğlence hazırlattı. İsterseniz odaya geçelim."

"istemiyorum"

"ama bu seferki farklı hoşunuza gidecek. En azından katılın hemen ayrılırsınız"

Yoongi annesini kırmak istemediğinden em azından katılmaya karar verdi.

Kalkıp odaya geçti. Oturup izlemeye başladı. 6 tane oğlan gelip dans etmeye başladı. Yoongi hoşuna gitmediğini söyleyemezdi. Annesi bunu sonunda öğrenmiş ve kabullenmiş olmalıydı.

Keyifle izleyip odasına geçti yoongi fakat odasına gelen oğlanla tekrar sinirlenmişti.

"AĞA!"

kapının önünde ki ağa korkuyla içeri girdi.

"Hemen bu oğlanı götür"

"bir kusur mu işledi sultanım"

Yoongi ilk baştan oğlanın ne mal oluğunu anlamıştı. Bir erkekle heleki istenmeyen yüzü izli kralla yatmaya bu kadar meraklı olan bir oğlandı. Üstüne üstlük kız gibi davranmaya çalışıyordu. Dahada sinir bozucuydu.

Yoongi ağanın dibine girdi ve ürkütücü bir  ses tonuyla.

"bir daha bu odaya sürtükleri sokma."

Ağa korkuyla odayı terk etti. Yoongiye işlerinin başına geçti.

_____________

Yeni hwaranglar gelecekti. Yeni kralla beraber yeni savaşçılar.
Görevliler çoktan soylu asil ailelerin çocuklarını toplamaya başlamıştı.

Oğlanları eğitim alacakları alanda toplamışlardı. Sırayla sağlık kontrolleri yapılıp kıyafetler dağıtılıyor. Bir yandan da buranın başı olan adam konuşuyordu.

İsteyerek gelende vardı istemeyerekte. Taehyung ise istemeyerek gelmişti. Aralarında en küçük oydu. Herkes dik durup savaşçı gibi gözükürken o daha korku ile bakıyordu.

Ağa ise bir işi olduğundan oradan geçiyordu. Oğlanları görünce aklına gelen fikirle gözleri parladı. Hızla görevli kişinin yanına gitti. Oğlanlardan birini almak istediğini söyledi. İkna gücünün kuvvetiyle ikna edip sırayla oğlanlara bakmaya başladı. Başlarını sağa sola çevirip yüzlerine ve tepkilerine bakıyordu. Çoğu sert bakıyordu fakat çok yakışıklılar vardı.

Sıra Taehyung a geldiğinde yavaşça suratana baktı. Gözlerinde ki masumluğu, korkuyu gördü. Yüzü ise fazlasıyla yakışıklıydı. Zaten ben onu almasam birisi kesin ona tecavüz eder diye düşünüyordu ağa.

Taehyungu aldı ve hareme götürdü.

"beni neden buraya getirdiniz?"

"sen artık kralın haremindensin"

"NE!"

"alışan iyi edersin. Çünkü onun karşısına çıkacaksın"

Taehyung kralı çoğu insan gibi hiç görmemişti. Sadece yüzünde kocaman yara izi olan korkunç gaddar biri olduğunu biliyordu.

"korkma! Kralımız merhametli ve iyi birisidir. Sana kötü davranmaz."

"o bir canavar"

"ağzını topla! Yoksa o dilini keserim"

Korkuyla elini ağzına kapattı

"şimdi hazırlanmaya başla. Akşam altın yoldan geçip, kralın huzuruna çıkacaksın"

_________

Merhaba!
Agust d 2 nin gelmesiyle aslında ne zamandır kafamda olan kurguyu saldım. Böyle bir kurgu düşünürken klibin tarihi olması tam üzerine geldi.

Umarım beğenirsiniz.

Lütfen oy verin ve yorum yapın.
Sizleri seviyorum. 💜🖤

THE LOST PRINCE - TAEGİWhere stories live. Discover now