Güvenli

2.6K 162 5
                                    

Diğerlerinden daha sakin görünen ve yaşça büyük, iki çocuğun elinden tutan bir kadını seçtim ve "Yürüyün, koşmayın ve küçük gruplar halinde kalın. İlk önce siz üçünüz." dedim.

Kadın başını sallayarak anladığını işaret edip çocuklarla parkın kapısına yöneldi. Koşmuyordu ama işi ağırdan da almıyordu.

Onun ardından iki kişilik daha yolladım, ardından dört kişilik daha.  Başardıklarından emin olmak için onları izliyordum.

İlk kadın yolu geçip köşede kayboldu. Polislerin arabalarının arkasında saklandıkları yerden onları yönlendirdiğini biliyordum.

Görüş alanından çıkartarak emniyetli bir yere gönderiliyorlardı. Bir başka dörtlü. Üçlü. Sonra hepsiyle birlikte bir beşli.

Şansımı zorluyordum ama iki kadın ile üç çocuk el ele tutuşmuşlardı. Grup artık azalıyordu.

Ben kalan son bir kaçıyla ilgilenirken gittikçe sinirleri geriliyordu. İçlerinden birkaçıyla kıvrılıp oturmuş küçük bir çocuğun elinden tutuyordu. Kadın sinir krizinin eşiğindeydi.

"Bunu yapamam. Yapamam." diye sayıklıyordu kadın.

"Sakin olun." dedim ve bir elimi omzuna koyup, çocukları kucaklarında taşıyan diğer iki kadını güvenli bir yere gönderirken, elini onun omzuna koymaya devam ettim.

Zoraki bir gülümsemeyle "Benimle beraber yürüyeceksiniz. Lütfen telaş yapmayın." dedim.

"Bana bunu yaptırmayın, lütfen." diye yalvaran kadın ile "Her şey yoluna girecek." dedim.

Kadının paniği biraz önce gidenleri de etkiliyordu: Bir anne ve kız ile daha genç bir anneye koala gibi sımsıkı sarılmış küçük bir kız.

"Başka herkesin yaptığını gördünüz. Yoluna girecek." dedim.

Bütün bu zaman boyunca Emir silahını indirmemek için direnen Sadık ile konuşuyordu, sesi alçak ve sakindi. 

Benden acele etmemi istediğini biliyordum, makul olarak onun bunu düşündüğünü duyar gibiydim. Kendimi sabırlı davranmaya zorluyordum.

"Pekala hanımlar. Hepimiz, hep birlikte gidiyoruz. Ağlamak yok, koşmak yok. Çocukları korkutmayalım." dedim.

Panikleyen kadın "Ama ben kokuyorum." diye feryat ederek ağlamaya başlayınca Sadık'ın arkasını döndüğünü gördüm.

Emir öne eğildi, hala konuşuyor, tekrar Sadık'ın dikkatini çekmeye çalışıyordu ama adamın dikkati hala bizim üzerimizdeydi.

Sıktığım dişlerimin arasından "Yürüyün." dedi ve kadının koluna girip sanki gözaltına alıyormuş gibi parkın kapısına doğru yürüttüm.

Sadık'a yakın olan tarafta ben yer aldım, hızlı ve  büyük admlarla yürürken kadına kalkan oluyordum.

Ancak  Sadık öne eğilip onu gördü. Sadık'ın hamle yapacağını gören kadınlardan biri beni geriye doğru çekti.

Sadık silahını kaldırıp kadının kafasına doğrulttu.

Suçlu Kim?Where stories live. Discover now