Destek ! ★ -29-

3.5K 213 65
                                    

İyi Okumalar :)

Multimedya : Alice

~~~~

Gin boynundan akan kan damlaları ile şaşkınlıkla gözleri irileşti.Vücudundan çekilen kanı hissedebiliyordu,boynuna batan sivri dişlerdeki zehiri hissedebiliyordu.Fakat en çok hissettiği şey ise...İliklerine kadar korkuydu !

Azura hızla yerinden kalkarak omzuna aldırış etmeden ''Kes şunu pis herif !'' diyerek Drakula'nın suratına sert bir yumruk attı.Fakat Drakula Gin'in kanını içiyor olmasına rağmen Azuraya bakmadan onun yumruğunu havada yakaladı.Azura eline şaşkınlıkla bakarken Drakula hızla Gin'den ayrıldı ve gülerek ''Yüz ifaden aynı o zaman ki gibi...'' diyerek dudağının kenarından akan kanı elinin tersiyle sildi.Gin yavaşça dizlerinin üzerine düşerken Azura onu hızla yakaladı.

''Gin ! İyi misin ?! Beni duyuyor musun !''

Gin'in gözleri yavaşça kapanırken boynunda ki diş izlerinden siyah bir duman çıkmaya başladı.Duman yavaşça kaybolurken Gin'in boynunda ki diş izleri kaybolmuş,onun yerine siyah renkte bir dövme belirmişti.

Drakula ''Bu aklından silemediğin tek kabus olacak'' diyerek kayboldu.Azura etrafına bakındı.Ordular çatışıyordu,heryer harap olmuştu ve herkes yaralıydı.Savaşı nasıl devam ettireceklerdi ?! Öncelikle Gin iyi miydi ? Drakula Lisara'nın yanında belirdi.''Daha fazla ölü taklidi yapmana gerek yok günahkar.''

İğrenç bir kıkırdama sesiyle birlikte Lisara kanlar içinde moloz yığını'nın altından kalktı.''Sıkılmıştım zaten...Yerde boş boş yatmaktan''

Herkesin gözleri şaşkınlıkla irileşirken duyulan kanat çırpma sesleriyle herkes başını gökyüzüne doğru kaldırdı.Gökyüzü neredeyse görünemeyecek kadar kararmıştı.Sebebi ise günahları temsil eden siyah kanatlı melek görünümlü şeytanların oraya geliyor olmasıydı.

Michelle ''Kahretsin...Herkes zayıf durumda''

Meldy ''Yaralıları tıbbi çadırlara götürün,hemen !'' diye bağırdı.Lisara adım adım yaklaşırken Azurine kılıç halinde Azura'ın eline geldi.

''Niye kılıç haline büründün ? Fiziksel formunda Lisara ile savaşabilirdin belki !''

Azurine ''Şu savaş başladığından beridir seni izliyorum.Sen...Hiç savaşmadın.Hep herkesin sırtına yaslanarak ağladın...Sıra artık...Sende değil mi ?'' dediğinde Azura şaşırdı.Şaşkınca kılıcına bakarken Michelle,Lucifer,Ashley Azura'nın önüne geçtiler.Büyük ihtimal Gin ve onu korumaya almaya çalışıyorlardı.Meldy Damon'u güvenli ellere teslim eder etmez o da katıldı.Azura Gin'e döndü.Yüzü bembeyaz olmuştu ve terliyordu.İçi acıyordu ve ağlamak istiyordu.Ne kadar çok ağlar olmuştu böyle ?! Onu sulugöz yapan,onu bu denli yumuşatan şey neydi ? Azura...Yaralanan,ölmek üzere ve ölen arkadaşlarının intikamını istiyordu.Gözünün önünden herkes bir şerit misali geçti.Marie,Lucy,Damon,Gin...Azura yavaşça kalkarken kaşları çatıldı.Gözlerini yavaşça aralarken bedeninden mavi bir ışık patlaması geldi.Herkes şaşkınlıkla ona dönerken Azura'nın gözleri boştu.O...Eski haline geri dönmeyi başarmıştı.

''Ben...Daha sonra da ağlayabilirim.Fakat burada...İşi sulu gözlerime değil,duygusuz gözlerime bırakmalıyım !'' Diyerek hızla günahkar melek ordusuna doğru sıçradı.O devasa ve umutsuzluk yayan ordunun içine korkusuzca girerek kılıcını savurmaya başladı.Ona doğru hızla gelen meleklerden birini kolundan çekip karnına dirsek attı.Her birini kolaylıkla kolundan tutarak yere fırlatıyordu.Birinin omzundan tutarak havada döndü ve onun arkasında ki meleğin kafasına bacaklarını dolayarak boynunu kırdı.Michelle'nin kılıcından gelen yıldırımlarla herkes ona dikkat kesildi.''Arkadaşları bir bir ölen Azura bile dimdik yürüyorsa...Bizim burada dikilerek ne yaptığımızı söyleyin bana !'' diye bağırarak Lisaraya doğru koşmaya başladı.

Kovucu ★ 2Where stories live. Discover now