★★★

2.1K 172 12
                                    

İyi Okumalar :)

~~~~

Alice

Derin bir iç çekerek kafamı arkamda ki duvara yasladım.Hayatlarımızın sahte olduğunu öğrendiğimde bile Baş meleğe kızamadım.Aksine ona teşekkür etmeliydim.Bana böyle insanlar kazandırdığı için.Eğer o kadın ve saçma planları olmasa büyük ihtimal sınıfımda inekler gibi çalışıp,yalnız kalırdım.Bu olmasını istediğim gelecek değildi.Mutluydum fakat bir o kadarda kızgın.Bizlerle oyun oynaması...Hayatlarımız üzerinden ilerlemesi...Beni çok öfkelendirmişti.Yine de yaptığı her şey çok zekiceydi.Elen ve Azur'u dinlerken başımın ağrıdığını hissetmiştim.

Fakat beni küçümsemek en büyük hatası olacaktı.

Bir iblis ve bir melek demişlerdi.Diğerleri bu ince noktayı kaçırdığı için sessizce düşünmek istedim.Burada ki melek Kraliçe Melanie oluyordu fakat o bize melek olmadığını söylemişti.Gerçekten çok garipti.Bir melek olsaydı meleklerin katında yaşardı ama o kovucuların bulunduğu gezegende yaşıyor.Bilmediğimiz ufak ayrıntılar vardı...

Azura

Barış istediğimi söyledim ama...Bütün benliğim o kadını öldürmek istiyordu.Her yeri yakıp yıkmak istiyordum.Öldürmek istiyordum...Ama bir şey bana engel oluyordu.Ellerim ve ayaklarım geri geri gidiyordu.Zihnim öldürmek istese de bedenim geri duruyordu.Buna sebep olan sen misin...Loke ?

Elen ''Azura,benimle gelebilir misin ?'' dediğinde başımı iki yana hızla sallayarak peşinden yürümeye başladım.Daha bunun devamı mı vardı ? İndiğimiz bütün merdivenleri hızla geri çıkarak şatonun üst katlarına geldik.Elen önüne geldiğimizi yeni fark ettiğim kahverengi kapıyı yavaşça açarken çok kötü şeyler olmaması için dua ediyordum.Fakat içerisi beklediğim gibi bir yer değildi.Sıradan bir çalışma odasıydı.

Elen odanın ortasında ki geniş masaya doğru ilerlerken ''Burası Loke'nin çalışma odası.'' diyerek çekmeceleri kurcalamaya başladı.Adını duymam bile göğsümde bir ağırlık oluştururken odayı inceledim.Fazla sıradan olsa da çok düzenliydi.Kitaplıkta ki bütün kitaplar renk ve boylarına göre dizilmişti.Duvarlar yeşil,zemin kahverengiydi.Çalışma masasının arkasında devasa bir teras vardı.Ben odayı incelemekle meşgul iken Elen elinde bir kağıtla yanıma geldi.Kağıdı bana uzatarak ''Loke sanırım büyüyü önceden kullanacağını tahmin etmişti.O öldükten sonra odasını gezerken buldum.Sana bırakmış.'' 

Uzattığı kağıdı elime alarak yutkundum.Yazılanları okuyabilecek miydim ? Elen aynı ekranda gördüğüm adamın,yani Loke'nin maskesini de bana uzatmıştı.''Bu ne için ?'' diye sordum.

Yüzünde ki hafif gülümsemesiyle ''Sende kalması daha iyi olur...Lokeyi bize hatırlatan şey burada tehlikede.''

''Tehlike mi?''

Maskeyi hızla elime tutuşturarak ''Sende kalması daha iyi olur.'' diyerek hızla odadan çıkmıştı.'Tehlike' demekle neyi kastetmişti ? Başımı iki yana sallayarak maskeyi masaya koydum ve kağıdı yavaşça açmaya başladım.Derin bir nefes alarak satırları okumaya başladım.

Merhaba Azura...

Ah...Saçma başladım değil mi ? Yaptığım şey için üzgün değilim.Senin yaşaman için her şeyimden vazgeçerim.Ölecek olmam için değil de...Senin ölecek olman için çok üzüldüm.Ve tahmin ediyorum ki...Bunu Gin için yapacaksın.Bu beni öfkelendiren ve bir o kadarda üzen tek şey.Yine de sen kendince doğru olan şeyi yapmışsındır,eminim.Sana daima güveniyorum.

Bu büyüyü kullanma sebebim zamanında senin yanında olamadığım zamanların bir kefareti.Yanında olmayı çok isterdim Azura...Ama...Ah...Seni çok seviyorum.Hem de her şeyden çok.Kazanacağına inanıyorum Azura.İstediğin o mutluluğu elde edeceksin.Seni seviyorum küçük kardeşim.

Kovucu ★ 2Where stories live. Discover now