♡/38

85 13 0
                                    

Eren: Bizim okul bitti

Eren: Eve dönüyorum

Eren: Sen nerdesin

Eren: Huu

Eren: Evde misin?

Eren: Öyleysen gel buluşalım

Eren: Yemeğe götüreyim seni

Eren: Bak on dakkaya evdeyim umarım cevap verirsin

Mayıs: Heh

Mayıs: Evdeyim evet

Eren: Geliyorum o zaman

Eren: Hazırlan in aşağıya gidelim yemeğe

Eren: Olur mu

Mayıs: Olur

Mayıs: Sen formaylasın demi

Eren: Evet

Mayıs: Sizin evden sana getiririm bir şeyler

Eren: Aşkımsınn

Mayıs: Sen de

Telefonu kapattıktan sonra üstümü değiştirdim. Hava sıcak olduğu için üstüme düz beyaz bir tshurt giydim. Altıma da siyah kot. Biraz makyaj yaptıktan sonra üzerime kot ceketimi alıp evden çıktım. Eren gelmeden hemen onların evine gittim. Kapıyı Ceren açtı.

"Mayıs abla." benden çok küçük değildi ama bana yine de abla diyordu.

"Abine kıyafet almaya geldim. Sen verir misin ben hiç içeri girmiyim."

"Tamam." içeriye garip.bir kaç dakika sonra elinde poşet ile geri geldi. Heman alıp oradan ayrıldım. Aşağıya inip Eren'i beklemeye başlayınca telefonum titredi.

Eren: Caddeye çıkar mısın bebeğim?

Eren: Çok kalabalık

Eren: Giremiyorum evin önüne

Mayıs: Geliyorum

Dedigi gibi yapıp caddeye çıkınca arabada beni bekliyordu.

"Hoşgeldin."

"Hoşgeldim. Hoşbuldum yani. Ay ne saçmalıyorum ben." Söylediklerimin ne kadar saçma olduğunu anlayınca sustum.

Eren gülerken aynanda konuştu da.

"Nasılsın?"

"İyiyim sen?"

"Bende sensiz ne kadar olabilirse."

"Yaa."

"Neyse gelinlik denedin mi?"

"Hayır Eren."

"Tamam kızma. Şey diyeceğim bir de başbaşa olmak isterim ben de ama bugün okulda Kerem ve Ece yakınlaşmıştı. İstersen onları da çağıralım. Bakarsın olurlar. Yanı sen istiyordun ya olmalarını ondan."

"Ya sen ne kadar ince kalpli bir insansın? Olur tabii ki canım benim yerim seni.

Elimi uzatıp yanağını sıkmaya başladığımda yolda olduğunu hatırlatır gibi öksürdü. Ben yaptığım saçmalığı farkedip önüme döndüm ve Kerem'e yazdım. Hem onu davet edecektim hem de Ece'yi davet etmesini söyleyecektim. Eğer bunu Ece'ye söyleseydim utanıp Kerem'e yazmazdı Ne kadar zekiyim ya?

Mayıs: Kerem kankamm

Kerem: Ne istiyon

Mayıs: Biz yemeğe gidiyoruz

Mayıs: Eren'le

Kerem: Banane yaw

Kerem: Saplığımı yüzüme vurmak istiyon demi

Kerem: Sende mi yenge

Mayıs: Hayır

Mayıs: Sende gel dicektim

Mayıs: Kap Ece'yi gel

Kerem: Ece?

Mayıs: Şunu sorup durma artık biz dörtluyüz

Mayıs: Önce kıza yaz

Mayıs: İlk gelmem der o kesin

Mayıs: Ama ikna et gelsin

Mayıs: Sonra al onu gel konum atıyorum

Kerem: Tamam sen zaten plan yapmışsın

Kerem: Sormana ne gerek vardı

Mayıs: demi

Kerem: skxkkdkdk at konum

Kerem'e konup attıktan  sonra Eren'e bakınca bana anlamaz gözlerle baktığını gördüm.

"Ne oldu da bu kadar güldün? Ne diyo Kerem yine?"

"Güldüm mü?"

"Hemde nasıl."

"Yaa." diyerek ona konuşmamızı ve geleceklerini anlattım. Yemek yiyeceğimiz yere varınca boş bir masaya oturduk ve Kerem'leri beklemeye başladık.

"Sınav yaklaşıyor, balo da ne düşünüyorsun?" Eren'in sorusuyla falan gözüm kapıdan ona kaydı.

"Derslerim iyi. Bence yaparım ben. Tıp istediğimi biliyorsun zaten ama ben senin ne istediğini bilmiyorum."

"Spor. Biliyorsun aslında. Ayrıca benim sınavım iyi olmasa da spor için haraket sınavları daha çok etkiliyor."

"Adı haraket mi?"

"Hayır ama anlaman için öyle dedim. Neyse balo da var."

"Evet ama hazırız zaten. Elbisem hazır benim. Bir de kavalyem hazır."

"Evet ben."

"Evet sen."

"O elbisenin içinde seni görmek çok güzel olacak."

....

NOTHING [texting]Where stories live. Discover now