♡/16

147 9 0
                                    

Sabah mutsuz bir şekilde kalkmıştım. Bugün Eren yoktu. Onunla konuşmaya başladıktan sonra onsuz olan her anım çok boş geçiyordu. Bugün nasıl geçecekti?

Yine aynı şekilde kalkıp okula gittim.

Sınıfa girdiğimde Eren yoktu. Bildiğim gibi.
Onun yerinde asla olmasını istemeyeceğim biri oturuyordu. Umut.

"Umut, burası Eren'in yeri."

"Biliyorum."

"Kalk o zaman."

"O gelene kadar bir şeyler konuşmak istiyorum. Sonrasında seni rahat bırakırım."

"Tamam ama sen bir ön sıraya geç."

"Öyle olsun." diyerek dedigimi yaptı. Sonra konuşmaya başladı.

"Bak seni gerçekten seviyorum. Hem de çok. Sensiz kendimi iyi hissetmiyorum."

Hiç bir zaman benimle olmamıştı ki ne saçmalıyor bu.

"Yani seni Eren ile görünce daha fazla dayanamadım. Bu yüzden zaten dün tekrardan konuşma gereği duydum. Hem Eren niye karıştı?"

Çocuk sen görmüyor musun? Okulda kaç kere elimi tuttu. Benimle oturuyor. Sevgiliyiz biz. Yanı değiliz ama her neyse. Kendi kendime konuşmayı bırakıp ona cevap verdim.

"Eren karışır. Yani o konumuz değil. Biz seninle olamayız. Ben seni sevmiyorum. Sen de sevme." Biraz fazla mı olmuştu? Acıma duygum şu an ağır basmamalıydı.

"Peki, ben pes etmedim ama sen biraz daha düşün."

"Düşünecek bir şey yok."

"Helal olsun yengeme." diye bağırarak içeri giren Kerem'di. Eren'in en yakın arkadaşıydı. Eren için bizim evin oralara çok kez gelmişti. Biz de Eren yokken onunla tanışıp arkadaş olmuştuk. Okulda da karşılaşınca daha da yakınlaşmıştık.

"Bağırma Kerem."

"Günaydın."

"Sana da. Ama bana yenge deme yok öyle bir şey."

"Var. Eren anlattı."

"Ne.. neyi?"

"Sevdiğini. Yani o da çok bir şey anlatmadı seviyoruz ikimiz de falan dedi."

Bilinmeyen olayını anlatmadığı için sevinmiştim. Sonra sırama geçip masaya başımı koydum. Arada Kerem'e bakınca onunda karşıma oturup telefona baktığını gördüm. Biraz zaman geçtikten sonra Kerem bana görüşürüz diyerek kendi sınıfına gitmişti. Anlaşılan bugün derslerde yalnızdım. Hocanın girmesiyle sıkıcı gün başlamıştı.

Sonunda son derse girmiştik. Bütün dersler aynı şekilde geçiyordu. Eren'siz. Diyorsunuz on iki yıldır yok bu çocuk sen o zaman ne yapıyordun? O zaman Eren şerefsizdi. Yine de seviyordum ama bu kadar yakın olmayınca bu kadar bağlamıyorsun da. Hoca ödevleri kontrol ederken ben de kendi kendime düşünüyordum. Birden Umut yanıma geldi. Yine ne var çocuk Eren seni bir güzel dövecek istediğin olacak.

"Selam"

"Selam." istemeye istemeye cevap verdiğim o kadar belli oluyordu ki.

"Çıkışta.."

"Olmaz Umut. Sen de pes et artık. Olmaz dedim."

"Tamam. Sakin ol." sesim gerçekten yüksek çıkmıştı. Ama haklıydım.

"Sakinim." diyerek hocaya baktım. Biraz bana bakıp işine döndü. Umut da daha fazla durmadan yerine gitti. Fırsat geçmişken elime hemen telefonu çıkarıp Eren'e yazdım.

Mayıs: Ereeeen

Mayıs: Ya işin vardır belki ama yazmasam ölürdüm.

Mayıs: Sensiz hayat geçmiyor

Mayıs: Bu okul manyak manyak

Eren: skkxkekekskxm

Eren: Noldu yine?

Mayıs: Boşver onu sen de. Naptın onu söyle nerdesin?

Eren:

Mayıs: Niye soyunuksun yine sen

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Mayıs: Niye soyunuksun yine sen

Mayıs: Çabuk

Mayıs: Giyin

Eren: Sakin

Eren: Havuza giricem ondan

Mayıs: Mantıklı skkdkxksk

Mayıs: Kız var mı

Eren: Var

Eren: Ama kalabalık değil sitenin havuzu ya.

Mayıs: Kızlara bakma

Mayıs: Onlar da sana bakmasın

Mayıs: Tamam mı

Eren: Tamam nwjsixididix

Mayıs: Randoma bak yerim

Mayıs: Ayrıca düştüm o fotoğrafına nasıl bir tip

Mayıs: Ates ediyorsun zalım

Eren: sjxnjcieksmzmz

Eren: Zalım skmkdkek

Mayıs: Hoca sesleniyo

Mayıs: Kaçtım

Eren: Kaç bakam.

......

Güzel gidiyor.

Eren Nasıl?

Çok kullanıyorum medya

Bence iyi

Kullanırım da

Düştünüz mu sizde Eren'e skdmnskdk

NOTHING [texting]Where stories live. Discover now