52

1K 105 26
                                    

Mingi park ettiği gibi arabadan indi ve Jongho'yu da kolundan tutarak küçük ama tatlı eve koştu.

Anahtarı cebinden çıkarıp hızlıca kilide soktu ve çevirdi.

"RYUJİN-AH!"

"HEY! Neredesin kız sürprizim var sana ya."

Mingi hayalleri yıkılarak Jongho'nun kolunu bıraktı ve salona geçti.

"Mingi? KUZİŞ!"

Ryujin aşağı kattan gelen sesleri dinleyip de sevgilisini odasında bırakarak gelmişti.

Mingi onu gördüğü gibi ayağa kalktı ve sarıldı uzun zamandır göremediği kuzenine.

"Uzun zaman oldu be kuzi. Nerelerdeydin bu zamana kadar. Stüdyo çürüdü gitti. E bir de sürprizin nedir?"

Mingi arkasında duran sevgilisine bir kere daha bakıp onun önünden çekildi.

Ryujin onu gördüğü gibi gözlerini açtı. Düşündüğü şey miydi yoksa? Sonunda mı?

"Yoksa o... SEVGİLİN Mİ?"

Ryujin sevinç ve beklentiyle bağırdı. Mingi'den bir kafa sallama aldığında daha da çok çığlıklar attı.

"SONUNDA HA! TANRI'M BUGÜNLERİ DE Mİ GÖRECEKTİ BU GÖZLER?"

"Ryujin-ah bir sürprizim daha var. Wooyoung ve hyunglar! Gelin hadi."

Mingi kapıya yöneldi ve içeri girmeyi bekleyen oğlanları içeri davet etti.

Ryujin içeri Mingi ile bir anda 7 kişinin girmesi ile şok geçirdi.

"Tamam 'playboy'u oynadığını biliyordum ama bu kadar da sence biraz fazla değil mi kuzi?"

Mingi kuzeninin yanlış anlamasına kahkaha attı.

"Hayır onlar benim erkek arkadaşlarım değil Ryujin. Onlar benim en yakın arkadaşlarım. Şöyle sıra ile Hongjoong, Seonghwa, Yunho, Yeosang ve San hyung. Bunlar da Wooyoung ve Jongho."

Ryujin rahatlıkla nefes veririken kendini tanıttı.

"Ben de Ryujin çocuklar. Mingi'nin kuzeniy-"

"Tatlım onlar da kim?"

Yani tanıtmaya çalıştı diyelim. Yukarıdan bağıran sevgilisi sözünü kesmişti.

"Bir ses mi duydum ben? Siz de duydunuz mu?"

Mingi diğerlerine döndü ve sordu.

"Yok yok! Hayır ben duymadım ya siz yanlış duymuşsunuzdur!"

"Ryujin! Hey beni duyuyor musun?"

Mingi Ryujin'i geçip hemen merdivenden yukarı koştu. Ryujin'in bir sevgilisi olduğuna inanamıyordu. Ya da belki sevgilisi değildi ama sevgilisi olduğuna inanmayı seçti Mingi.

Ryujin ise hemen onun peşinden, onu durdurmak için koşmaya başladı.

"MİNGİ! YAH GEL BURAYA!"

Aşağıdakiler ise gülmeye başladılar.

...

"Hala Ryujin'in Mingi devesinin kafasına attığı şaplağı unutamıyorum."

Yeosang kahkahalarının arasından konuştu.

"Hala acıyor. Peki kuzi sen neden söylemedin bir sevgilin ve onun özellikle de kız olduğunu bana? Yeji ile tanışıyoruz zaten ama uzun zaman oldu sadece."

Ryujin başını Yeji'nin omzundan kaldırmadan konuşmaya başladı.

"Bilmem sadece daha kendime bile itiraf edememiştim kızlardan hoşlandığımı. Ve böyle bir şekilde öğrenmeni istemezdim. Bir de sen bir duramadın mı sessiz ya?"

Ryujin son cümlesini alay ile söylerken kıkırdadı. Odadakileri de kıkırdattı. Yeji ise sevgilisine sert olmayan bir yumruk bağışladı.

"Peki sen Jongho? Mutlu musun Mingi ile? Bu deve sana inşallah sert davranmıyordur bir yerlerde."

Ryujin cümlesinden sonra göz kırpmayı da unutmadı.

"Yani sert değil diyebilirim. O konu için geçerli değil tabii."

Gözleri birden fal taşı gibi açıldı ve Mingi'nin bacağına yumruğunu geçirdi Ryu.

"Ya Ryujin-ah. Bir görsen her gün böyle. Kaç kere bilemem ama yaparken bile bastık onu söyleyebilirim."

Wooyoung üzerine Mingi'nin yere girmek isteyeceği sözü söyledi. Şimdi fena bir şekilde dövülebilirdi.

"Jongho senin için bu devenin yerine özür diliyorum. Ee başka sevgilisi olan var mı aranızda?"

"Tabii ki! Evli bile var!"

Yunho heyecan ile konuştu.

"Seonghwa ve Hongjoong hyung birkaç hafta önce evlendi hatta. Yunho ve ben ayrıca Wooyoung ile San da sevgili."

"Vaay. Yemekte ne istersiniz maharetli sevgilim size istediğiniz her şeyi yapabilir. Ayrıca hava kararmadan stüdyoya gitmek isterseniz çokta iyi dans ediyor."

Yeosang, Yunho ve San gözleri parlayarak stüdyoya gitmeyi dilediler.

"İyi hadi gidelim bari."

...

"Yeosang. Bebeğim bu kadar iyi dans ettiğini bilmiyordum. Bana söylemeliydin."

Yunho sevgilisine yaklaşıp alnına minik bir buse kondurdu söylediklerinden sonra. Yeosang ise kollarını uzun olanın boynuna sardı.

"Iy ikiniz de vıcık vıcıksınız. İki anlamda da. Ter ve sevgi konusunda."

Wooyoung büyük ve aynalar ile çevrili odanın diğ ucundan bağırdı. Bayağı bir dans etmişlerdi ve hepsinden ter akıyordu.

"Ryujin-ah. Mingi burada kayıt odasının olduğundan bahsetmişti. Oraya gidebilir miyiz?"

Jongho yerinde Ryujin'e yaklaşarak konuştu.

"Tabii ki tatlım gidebiliriz. Hatta gel ben seni götüreyim bu aylaklarda burada dans edip dursunlar."

Ryujin ayağa kalkarken Jongho kıkırdayıp o da ayağa kalktı.

Aynalı odadan çıkıp uzun bir koridor yürüdüler.

O günün sonunda herkes bitkin düşüp eve gitmişti. Bazıları o gün bazıları ise bir sonraki gün duş almak üzere anlaştılar.

Akşam yemeğinde ise Yeji'nin yaptığı lezzetli yemekleri yediler.

Sonra birkaç film izleyip uykusu gelenlere yatak hazırlandı. Herkes yataklara sığamayacağı için yere bile yatak kurdular.

Ve sonunda ise herkes güzel rüyalar görmek dilekleriyle uykuya daldılar.


****
uzun bir bölümdü

ve Ryujin'i ve Yeji'yi kitaba sokmaya karar verdim

RyuJi shipleyin ITZY stanleyin

öneririm°^°

group of hoes | ateezWhere stories live. Discover now