26

1.5K 151 246
                                    

Seonghwa'nın telefonuna bir mesaj gelmişti. Şu an dersin ortasındalardı.

Mesaj babasından gelmişti. Hongjoong'u da kendisini de eve çağırmıştı. Konuşup bu olayı bitirmek istediğini söylemişti.

Ama Seonghwa olayların sadece 'konuşmak'tan ibaret olmayacağını biliyordu.

Gelen bu mesaj ile Hongjoong'a ve çocuklara söylemediğini hatırlaması tekrardan moralini bozdu.

Dolan gözlerini geçiştirmek için dersi dinlemeye başladı. Ama yapamıyordu.

Aynı zamanda midesi de bulanmaya başladı.

Yeniden ağlamaya başladığında yanında oturan Jongho'yu dürttü.

"Jongho... Midem çok kötü bulanıyor."

"Hey Seonghwa! İyi misin, lavaboya gitmek ister misin?"

Matematik hocaları Seonghwa'yı fark edip söylendiğinde çoğu kişi o tarafa bakmıştı.

"A-Ah iyi olur."

Seonghwa göz yaşlarını silerek ayağa kalktı.

"Hocam Hwa ile gidebilir miyim?"

Hongjoong endişeli gözler ile hocaya bakarken sordu.

"Ah evet Hongjoong ona destek ol."

Hongjoong ayağa kalkıp Seonghwa'nın yanına yaklaştı ve belinden tutup götürmeye başladı.

Sınıftan çıkıp koridora geldiklerinde Hongjoong sordu.

"Bebeğim ne oldu sana. İyi misin? Bana anlatmadığın bir şey mi var?"

Yürümeye devam ederken Seonghwa cevap vermedi ve daha şiddetli ağlamaya başladı.

Hongjoong'un içi parçalanıyordu bu görüntü ile.

"Bebeğim... Tuvalette anlatırsın o zaman. Sen nasıl istersen."

Tuvalete geldiklerinde Seonghwa bulanan midesini daha fazla tutamayıp kabinlerden birine hızlıca girdi.

Seonghwa midesindekileri çıkartırken Hongjoong şaşkınlık ile onun yanına çökmüş sırtını sıvazlıyordu.

Seonghwa midesindeki her şeyi çıkarttıktan sonra baş ağrısı ile kendini yere oturtturdu.

"Bebeğim... Seonghwa iyi misin? Hastaneye ya da revire gitmek ister misin?"

Seonghwa başını olumsuz anlamda salladı.

"Hongjoong... Şey."

"Anlat bebeğim."

"Hongjoong, ama üzülmeni gerçekten de istemiyorum."

Hongjoong da yere, sevdiceğinin karşısına oturdu.

"Babam. Babam bizi, benim yönelimimi öğrendi Hongjoong. Beni evden attı bir süre görüşmemek üzere. Derste seni ve beni eve çağırdı. Bu akşam evime gitmeliyiz. Ama yemin ederim ki bunu hiç istemiyorum. O adi bir adam sana zarar verebilir. Ve bu en son istediğim şey bile değil."

Hongjoong kafa salladı. Bu duydukları onu üzmüş ve gerçekten de şaşırtmıştı. Yine de stabil tutmaya çalıştığı sesi ile sakince konuştu.

"Tamam bebeğim. Gideriz. Olayları çözmeye çalışırız. Ama şu an bu önemli değil tamam mı. Şu an önemli olan şey senin iyi olup olmaman."

Seonghwa sendeleyerek ayağa kalktı.

Hongjoong da hızlıca kalkıp onu belinden tutarak destek oldu.

group of hoes | ateezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin