Onur bana, 'gelecek misin?' dercesine bakınca, 'evet' anlamında başımı salladım.
valla bende gitmek istiyordum.

~

Onurun arabasında ben ve Arya vardık, diğer kızlar da sevgililerinin arabalarındaydı.

Arya beni öne atmış kendisi arkaya geçmişti, sonra teyipe eğilerek şarkı açmıştı ve şarkı bizim baloda yaptığımız ilk dans şarkımızdı. bana ellerini ver hayat seni sevince güzel..

Arya elleriyle dans hareketleri yaparak şarkının bana ellerini ver kısmında Onur ve benim ellerimi tutarak birleştirmeye çalıştı ama ben ellerimi çektim hem kalp sağlığım açısından hem de öyle hemen affedemem valla çok güzel şeylerle gelmesi lazım mesela nutella? Hamburger? Pizza? İskender? Ay yine karnım acıktı.

Arya ben ellerimi çekince öyle bir bakış attı ki,bir kez daha sessizce "cadı." dediğimde sırıtarak ellerimizi birleştirdi.özlediğim sıcacık ellerini tuttum...
Onur bana baktı ve kısık sesiyle "seni çok seviyorum." dedi.
buz kesen ellerim onun sıcacık elleriyle ısınmıştı,
bende seni seviyorum demek istedim, çok seviyorum demek istedim, ama dediğim gibi, böyle bir sürü çikolatayla falan gelirse belki...
Ellerim onun ellerindeyken, başımı huzurla cama yasladım.
Bana ellerini ver,
Hayat seni sevince güzel...

~

Lunapaka geldiğimizde, Tolga ve Arya zıplayarak "atlı karıncaa!" diye bağırıyordu, hadi Aryaya azıcık hak veriyorum da, Tolga sen 21 yaşındasın be!

Tolgaya atlı karınca için bilet aldığımızda adam bize ilk defa insan görmüş gibi bakışlar attı, Tolgada ona "ne bakıyon amca, olamaz mı?" dediğinde adam besmele çekerek bileti verdi.

Arya ve Tolga atlı karıncaya binince ben artık derin bir of çekerek, "gondola binelim!" dedim,heyecanla.

Ablam, "en son bindiğimizde kulağımın zarını patlatmıştın." dediğinde ona düşmanca bakışlar attım.

Abim, "ben bu salakla binmem gondola." dedi, buradaki salak ben oluyorum.

Çağla ona itiraz ederek, "Atakan itiraz etmede binelim işte!" deyince, abim hemen yumuşadı.
bu benim kaç senelik abim bana böyle yumuşamadı, seninde Allah belanı vermesin abi...

Çağlar, "Çağla sen çok konuşma, seninde kulağımı kanattığın günü hatırlatırım."dediğinde,Açelya Çağları yumuşatmış ve sonunda gondol için bilet almıştık.

beni yumuşatacak sevgilim bile yok anasını satayım.

Bir daha anasını satayım dememem lazım anasını satayım.
Salak Gökçe!

Ben hemen bağırarak, "uçta ben otururum, yanımada gelmeyin, zirve tek kişiliktir!" dediğimde Onur sırıtarak yanıma oturdu, ona ters ters bakarak, "yanıma kimseyi istemiyorum." dediğimde yine o lanet gülümsemesiyle, "zirve tek kişilik," deyince onu taklit ederek,
"ho ho ho, zorvo tok koşolokmoş." dediğimde kahkaha attı.

Ah gülüşüne aşık olduğum adam..

gondol için düğmeye basılınca refleks olarak, elimi Onurun dizine koyduğumda hemen çekerek önümdeki demire koydum.

hayır yani neden Gökçe?
neden??
Anlatsana biraz, neden demir yerine, gittin oraya koydun elini?
Mal Gökçe !

Onur beni kahkahayla izliyordu, olum ne kahkaha atıyon? en uçtayız lan korksana biraz!

Biraz daha hızlanınca, salak gibi instagrama story çekerim diye çantama koymadığım telefonumu sıkı sıkı tuttum, "canım iphonem düşme tamam mı? bak sakın düşme! ben senin için bir aylık maaşımı verdim, bak sakın düşme! tamam mı?" dediğimde, artık Onurun gülmekten çenesi ağrıdığına emindim. hayır yani, ne var bu kadar gülünecek?

Karşı Komşunun Oğlu |TextingWhere stories live. Discover now