18.Bölüm

76.2K 3.8K 847
                                    

Kusura bakma
İçinde bulunduğum an
Bir yarın geçmişte neyleyim
Gelecekte öteki yarın
Zaman dediğin hasba üç ayaklı
Birinin canı ötekinde saklı
Şu anın canı gelecekte
Geleceğin canı geçmişte saklı

🖤

Hoca bizi gömerek, Onur'u överek konuştu. "sınıfınıza zeki biri gelmiş sonunda, otur oğlum yüz"

Edebiyatçı biraz daha şiir kastıkdan sonra ders bitti,sonunda eve gidecektim benden mutlusu yok.
hemen sınıftan dışarı çıkıp bizimkileri bekledim onlarda gelince, Dolunay,Onura "sende bizle gelsene" derken bir yandan da Onur'u çekiştiriyordu.
Onur en son Dolunay'a sabredemiyeceğini anlayınca bizle geldi.

Eve giderken Tolga yanıma gelip yağcılık yapmaya başladı "Gökçeaşkım trip atma bana,çiğ köfte yaparım, yeter ki trip atma."

Bende göz devirip "çiğ köfte yapamayacağını ikimizde biliyoruz Tolga" dedim

Tolgada "ee satın alırız ne olmuş yani"

Eymen "Lan gereksiz kızı salsana bir" diye atıldı.

Tolga,Eymene tip tip bakıp geri bana döndü "çikolatalı süt alim mi sana gökçeaşkım?"

"Al"

Çikolatalı sütü havada karada içerdim valla, Dünyanın 7 harikasından 1.si gibi bir şey çok güzel.

Tolga yanımızdaki markete girip 4 çikolatalı süt alıp geldi ve ilkini uzattı"Bu benim dediklerim için"
ikincisini uzattı "Bu eymenin dedikleri için"
üçüncüsü "Bu kızların dedikleri için"
dördüncüsü "Bu da her şeyin başı Onur geri zekalısı için" diyerek 4 çikolatalı sütü bana verdi.

Onura geri zekalı dediği içinde arkamda saklanmaya çalışıyordu ama Onur bunu yemez tabii Tolgaya çok güzel bir tekme attı.

Tolgada yalandan ahh sesleri çıkardıkdan sonra evine yaklaşınca Eymen ve Onura birşey demeden gitti.
Sonra Hazal ve Açelya ayrıldı.
Ben eve gelincede Onur,Dolunay ve Eymen  birlikte yollarına devam ettiler.

Eve girer girmez çantamı yere atıp tuvalete koştum. ne yapayım iki saattir zor tutuyordum zaten çişimi.

Tuvaletten çıkınca annem hemen söylenmeye başladı "o çantanı çabuk yerden al Gökçe" dedi.
Hayır yani zaten sabah tekrar takacağım aynı çantayı ne gerek var?

Çantamı oflayarak yerden alıp odama çıkardım. odama bıraktıktan sonra, annem ne yemek yapmış diye mutfağa geri indim.
Maydanozlu Kısır
Maydanozlu su böreği
Bulgur pilavı
Patates yemeği

annemin yanına gidip elimi belime yerleştirdim "Anne ben senin üvey evladın falan mıyım?"

annem televizyondan gözlerini çekip bana baktı "Kız sen ne biçim konuşuyorsun öyle"

"Anne benim burada sevdiğim hangi yemek var Allah aşkına ya"

terliği elinde sallarken "Nimet sevilmez mi kız alırım terliği elime" 
Hep şiddet hep kaba kuvvet zaten

"Anne utanmasaydın ya, bulgur pilavına da maydanoz koysaydın."

Maydanoz derken yine ağzım yüzüm buruş buruş olmuştu,tik gibi bir şeyim vardı maydanoza
dokunamıyordum,kokusunu alınca zaten direk midem bulanıyor ve kesinlikle yemiyordum maydanozu. adını duyunca da yüzüm buruş buruş olduğu için genelde 'yeşil şey' derim. 

annem "Maydanoz bitmeseydi koyardım."

"Koy anne koy. zaten Gökçe kim ki üvey evladın dimi anne.kızının sevdiği patates yemeği,oğlunun sevdiği yeşil şeyli şeyler, babamın sevdiği bulgur pilavı.insan der Gökçe ne yiyecek, benim öğrenci artı üstün zekalı bir kızım var der,ama nerede"

"Nefes al Gökçe ayrıca çiğ köfte yiye yiye kilo aldın artık birazcık benim yemeklerimden ye"

"Yok artık ya resmen üvey evlat muamelesi yapıyorsun anne bana,söyle gerçek ailem kim benim belki zengindir."

"Gökçe alacağım şimdi terliği elime çok az kaldı" bunu derken bile elinde terlik vardı

Terlik deyince akan sular durduğu gibi benimde çenem susuyordu.

Salona gidip televizyonun karşısına oturdum .

Kapı açılınca gelenin ablam ve abim olduğunu görüp sevindim. şimdi bunlarla uğraşırdım canım falan sıkılmazdı.

"Ooo sonunda eve teşvik ettiniz, hanımefendiler,beyefendiler." dedim

"Sende anca kıçını büyüt." diyen Sedaya tip tip baktım

"Evde kalmış Seda konuştu." dedim gülerek

Seda "Bak Gökçe seni ya döverim ya döverim."

"C şıkkını seçiyorum sayın evde kalmış hanımefendi."

"Senin C şıkkını si-" deyip sustu tabi aklına geldi annemin olduğu.

"Ee devamını getirsene" dedim

"Siliyorum yani C şıkkını siliyorum"

Nasılda çeviriyordu hemen

Abim artık bizden bıkmış bir şekilde nefes alıp odasına doğru çıktı.
Bende Sedadan baya sıkılınca bende odama çıktım.

kendimi yatağa atıp telefonumu elime aldım, Ege'den mesaj.

Ege: Selam Gökçe

Gökçe: Selam Ege

Ege: en saçma konuşmamız

Gökçe: lslsğdğekek

Ege: ee ne yaptın bugün

Gökçe: bol bol sinir oldum

Gökçe: yeni çocuk Onur Ege geldi sınıfa

Gökçe: o ve benim arkadaşlarım sinirimi bozdular

Ege: jaldsğdksks

Gökçe: bende gidip abimin sinirlerini bozacağım

Ege: bende kardeşimin

Gökçe: kolay gelsin ldkfkkf

Ege: sana da

Telefonu sırıtarak yatağımın üstüne bırakıp abimin odasına şarkı söyleyerek girdim, tabii aynı zamanda mal mal hareketlerde yapıyordum.

"mini mini bir kuş konmuştur,abimin penceresine konmuştur.abim onu almadı içeriye, cik cik diye ötmesin diye, pır pır ederken canlanmadı, çünkü Atakan onu öldürdü."

Abim "siktir git Gökçe,kuşunu da sikerim pencereni de" deyip beni odasından attı.
Abimin bol sikmeli sözlerinden sonra yiyorsa çıkma odadan.
Zaten şakadan anlamıyordu be

Odama gidip tekrardan yatağıma kendimi attım.
Telefonu elime alıp her zamanki gibi uyuyana kadar baktım.

🧸🤍

SONUNDA BÖLÜM ATTIM SHAAÖFMWLQLDLFME
BİR DAHAKİ BÖLÜMÜ DE MART AYINDA ATARSAM 2022'YE KADAR BİTİRİRİM GİBİ FÖFLSLWLDLGJJSJSJDHDŞ.

🧸🤍

Karşı Komşunun Oğlu |TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin