Heartbreak Girl (LH Fanfiction Türkçe)

Bölüm 6

AN: Üzgünüm, kısa bir bölüm oldu.  İYİ OKUMALARRR!!!! :)

Saat 8 gibi uyandım ve Luke’u uyandırmadan koltuktan kalktım. Odama gittim ve ılık bir duş aldım. Çıktığımda çiçekli bir elbise giydim ve saçlarımı kıvırcık yaptım. Maskaramı aldım ve salonda doğru yürüdüm. Luke halen uyuyordu. Hızlıca bir şeyler atıştırdım ve Luke’a endişelenmemesi için dışarda olduğumu yazan bir not bıraktım. Kapıyı sessizce kapattım ve Bailey ile buluşacağım küçük kafeye doğru yürüdüm. Onu kafenin arkasında bir masada otururken buldum. Masadaki diğer sandalyeye oturdum ve ona gülümsedim. O da gülümseyerek;

‘’ Luke ile çıktığınızı bana ne zaman söylemeyi düşünüyordun? Hemen anlat seni sürtük’’ dedi. Kahkaha attım ve onun kahvesinden bir yudum aldım. Diğer bir yudumu alırken;

‘’ Zamanım olduğunda söyleyecektim, zaten her şey dün oldu. Bir yıl kadar olsa daha kötü olurdu’’ dedim. Başka bir yudum daha aldım. Bardağı benden geri aldı ve biraz içtikten sonra;

‘’ Tamam, anladım peki seni sahilde öptüğünü ne zaman söyleyecektin?’’ diye sordu.

‘’ Bunu yapabileceği aklıma gelmişti, yani bunun hakkında hiç düşünmedim.’’ Kafasını salladı ve yeni bir soru daha sordu;

‘’ Onunla ne zaman tanışabilirim?’’ Onları daha önce hiç tanıştırmadığım aklıma geldi. Luke gittiğinde, Bailey ile tanışmıştım ve çok yakın arkadaşlar olmuştuk aynı zamanda Luke gittiğinde Bailey'in arkadaşları Dianne ve Lucy de arkadaşım olmuşlardı. Sandalyeden kalkıp kahvelerin ücretini öderken;

‘’ Sen ve kızlar akşam 7’de benim evimde onunla tanışabilirsiniz’’ dedim.

 ‘’ Tamam ben kızlara söylerim. Kasey ve Julia’yı da çağırayım mı?’’ Kasey ve Julia okulumuzun sürtükleriydi. Hep bizimle alay ederlerdi ve biz bunun nedenini hiç bilmezdik. Son zamanlarda Luke’u ve diğer çocukları takıntı haline getirmişti. Luke’u elde edeceğini ve kendine ait olacağını söylüyordu. Gözümü kırpıp;

‘’ Hayır, sadece bir sürü fotoğraf çek’’ dedim ve ona el salladım. Luke’u kızlar için hazırlamam gerekiyor çünkü onlar bildiğiniz tipik genç kızlardan değiller.