Bölüm 11: Nouvelle Vie

2.8K 212 53
                                    

Anne-ler Günü...

Bugünün benim için pek bir özel yanı olduğu söylenemez.Doğduğum günler bile önemsiz durumda iken, böylesi bir günü anmak veya kutlamak gibi bir gayem olmamıştı.
Her şeyden önce, benim bir annem olmamıştı.

Annem, abim ve küçük kardeşimin kendisine aldıkları hediyeleri memnuniyetsizlikle bile olsa kabul ederken, ben ona hediye almaya bile çekinirdim.
En son küçükken ona hediye almış ve aldığım son hediyem olmuştu.Annem sever umuduyla aldığım vazoyu, duvara fırlatmasıyla savrulan parçalardan biri koluma saplanmıştı.Bu olay ile oluşan yara izi, bedenimde oluşacak olan izlerden herhangi birisiydi.

'Senin gibi lanet olasından hediye istemiyorum!' demişti.

İçimdeki çocuk, çığlıklarla ağlayarak. ölüme sürüklenirken bütün bunlar küçük benliğime ağır gelmişti.
Ama zorla da olsa öğrenmek zorunda bırakılmıştım.
Çünkü ondan, annemden böyle öğrenmiştim...

***
Gizem ve Ezgi'nin sunduğu teklifi kabul ederek onların yanında yaşamaya başlamıştım.Günün belirli saatlerinde Gizem ile seanslarımız oluyor; vaktimizin çoğunluğu, zihnimi kapattığım ana inmeye çalışmamızla geçiyordu.
Öte yandan hayatımda olumlu gitmeye başlayan şeyler de olmuştu.Okuluma yakın bir kafede yeni işe başlamış olmam bu açıdan büyük bir adımdı.
Tabi bunda Ezgi'nin payının olmasını gözden kaçırmamak gerek.

Eskiden çalıştığım iş yerimin, kardeşlerimle yaşadığımız evimize yakın olması yüzünden tedavimin sekteye uğrayacağını düşünen Gizem, orada çalışmamam gerektiğini söyleyerek başka bir yerde iş imkanı sunacaklarını söyleyip, seçenek olarak burayı sunmuşlardı.
Kafe sahibinin aile dostları olması, güvenilirlik açısından avantajlı bir durumdu.
Böyle iyi bir fırsata, bir daha sahip olamayacağımı bildiğim için çalışmayı kabul etmiştim.
Eski iş yerime oranla çok daha ferah ve imkanları bakımından da bir o kadar büyük bir yerdi burası.

Kafe sahibimiz Candan abla, hayat dolu ve neşesini hiç yitirmemiş birisi.
Daha önce yakalandığı meme kanseri ile pes etmeden mücadele ederek onu yenmiş güçlü bir kadın.
Yeniden kazandığı hayatı, onun için umut kaynağı.
Zamanında önüne sunulan fırsatları kaçırmamış ve bu kafeyi açarak
onun için manidar olan 'Nouvelle Vie' ismini vermiş.

Bu kafenin ikimiz için ortak olan yönü, Candan ablaya sunduğu ikinci şansı bir nevi bana da sunmuş olması.
Kendi ayaklarımın üzerinde dururken aynı zamanda iyileşmeye çalışıyor ve hayatımı yeniden kazanmak için uğraşıyorum.Her konuda bana destek olmak isteyen Candan ablanın, iş saatleri konusunda bana esneklik göstermesi çok büyük bir jest.

Candan abla aile dostu olduğu için, ilk başlarda Ezgi'yi kırmamak için işe almıştı beni.
Geçirdiğimiz bu kısa zaman diliminde bana ısınmaya başlamış ve şefkatini esirgememişti.
İkinci şans konusunda çok hassas tecrübeleri yaşayarak edinmesinden dolayı, bundan sonraki hayatımda hep destek olmak istediğini söylemişti.
İçerisinde bulunduğum durumu, inanılması güç olarak görmemek elimde değil.Birkaç hafta öncesine kadar olduğum yer ile bugün arasında o kadar fark var ki...
Ama en çok kardeşimin eksikliğini hissediyorum.
Geçen hafta okuluna gidip onu görmek istemistim.Kaydının alındığını öğrendiğimde, evimize koşup hazin son ile karşılaşmıştım.
Abim, evi boşaltıp kardeşimi de alarak ortadan yok olmuştu.
Ne kadar arasam da fayda etmemiş, bir türlü ulaşamamıştım.
Çaresizlikle, çocukluğumuzu Barış ile sarılarak geçirdiğimiz merdivenlerimizde oturarak hüngür hüngür ağlamıştım.

GÖLGE (SAYE) Where stories live. Discover now