Bölüm 7: Part 2

3.5K 242 21
                                    

'Poyraz, uyku vakti oğlum.' diyen annesinin sesiyle irkilip, daldığı gözlerden aldı bakışlarını.Bir şey demeden odasına ilerledi.
İçerideki kızın hali aklına takıldı.
Kolundaki sargı, üzerindeki kan lekeleri, gözyaşlarının ardında sakladığı derin hüzün...

12 yaşında olmasına rağmen hep bilinçli bir çocuktu Poyraz.
Çok dikkatli olması özelliğiyle bilinirdi daima.
Yatağına uzanıp uyumaya çalıştı.Gözlerini kapattığı an, defalarca kez aynı şeyi gördu ve bir daha gözlerini yumamadı.
Dışarıdan gelen sesleri dinlemek adına kapıya yaklaştı.Anne ve babası hala salonda olmalıydılar.
Kapıdan sessizce çıkıp, salon girisindeki kolonun arkasına geldi.

Konuşulan konu, şüphesiz Melisa adındaki kız hakkındaydı.
Birilerini gizlice dinlemek, normalde şartlarda onun yapacağı bir şey değildi ama içi onun hakkında bir şeyler öğrenmek merakıyla dolup taşmıştı.
Anne ve babası salondaki koltuğa oturmuş konuşuyordu.Annesi Melisa'yı kucağında uyutmuş usulca başını okşuyordu.

'Hemen yarın mı götüreceksin onu Burhan?' dedi annesi.

'Bilmiyorum ruhum, öncelikle çıkacak test sonuçlarını bekliyorum.
Senin için de bir sorun olmazsa, birkaç gün daha Melisa'nın burada kalması gerekebilir.' babasının dedikleri ile küçük çocuk, annesinin diyeceklerine dikkat kesildi.

'Kalabilir hayatım, burada olması daha güvenilir olabilir aslında.
Bedeninde taşıdığı yara izleri, kolundaki yanık izinden ibaret değil.
Aklım almıyor, küçücük bir bedenin üzerinde böyle derin yaralar açmak nasıl bir zihniyettir?' diyen annesi sesinin titremesine engel olamamıştı.

Duydukları karşısında kafası daha çok karışan Poyraz, ne olduğunu anlamadı.
Anne babasının kalkmak için hareket etmesiyle, düşüncelerinden sıyrıldı.
Onlara sesini duyurmadan, parmak uçlarında odasına yürüdü.
Kapı arkasından dışarıyı dinlerken karşıdaki boş odaya girdiklerini duydu.
Yaklaşık beş dakikalık sürenin ardından açılıp kapanan kapının sesine eşlik eden annesinin sesini duydu.

'Burhan ne kadar da korkmuş, umarım rahatlıkla uyuyabilir.
Akşam yanında kalsam mı acaba?' dediğinde,

Eşinden cevap çok gecikmeden geldi.
'Bir şekilde üstesinden gelmesi gerekiyor Ruhum, biliyorsun.
Gece aralıklarla kontrol ederiz merak etme.' diyerek eşinin omzunu sıvazladı.

Kendi odalarına yöneldiklerini ayak seslerinden duyan Poyraz, kapanan kapı sesiyle de odalarına girdiklerine emin oldu.
Ses çıkarmamaya özen göstererek kendi kapısını yavaşça açtı.
Ne olur olmaz koridoru süzüp, hızla karşı kapıyı açıp içeri girdi.
Tekrar sessiz olmaya çalışarak kapattı kapıyı.
Çocuk haliyle giriştiği bu durum ile küçük kalbinin heyecanla atmasına engel olamadı.Sessiz nefes alışlarını düzene soktuğunu düşündüğü an, yavaşça arkasını döndü.

Çekyatın üzerine yatağı kurulmuş küçük kızın sessiz mırıltılar çıkardığını duydu.
Uyandırmaktan korkarcasına, sessizce yaklaştı yanına.
Ona yaklaştıkça küçük kulaklarına dolan büyük feryatlara şahit oldu.
Karşısındaki kız, uyumasına rağmen ağlıyor ve birilerine sesleniyor gibi konuşuyordu.
Üstelik ses tonu, acı vericiydi ve bu kız uyurken bile acı çekiyordu.

'Anne lütfen yapma!'

'Anne acıyor lütfen yapma!'

'Anne, o kötü adam canımı çok yaktı ne olur sarıl ba-' dediğinde söylediği yarım kalmıştı.

Poyraz, nasıl olduğunu bilmediği bir şekilde, bir eliyle küçük kızın elini kavramış; öteki eliyle de gözlerinden akan yaşları silmişti usulca.
Kendi gözlerinden de akan yaşların farkında bile olmadan geçirdiği yarım saatinn sonunda, Melisa'nın hıçkırıkları sessiz iç çekişlere dönüşmüştü.

GÖLGE (SAYE) Where stories live. Discover now