four

3.4K 390 245
                                    

jeonist: görüldü yemişim
🚬

pjmss: evet
ne yazabilirdim
bb yazıp çıkmıştın

jeonist: aa anladım
sen trip atıyorsun
gel bakayım kollarıma

pjmss: git şuradan deli manyak

jeonist: ne var ya
sanki ne dedik

pjmss: her neyse
açım ben

jeonist: yemek ye-

pjmss:👏🏻👏🏻👏🏻

jeonist: ✌🏻✌🏻

pjmss: cidden açım
çalışmaya dalmışım
yemek yemeyi unuttum
ama iştahım da yok pek

jeonist: git bir şeyler ye
aptallık etme
ölüp kalacaksın

pjmss: bir kafeye geçeceğim şimdi
öylesine bir şeyler atıştırıp
eve geçerim sanırım

jeonist: pekâlâ, afiyet
olsun sana o zaman

pjmss: teşekkürler

*

Jimin okuldan çıktığı gibi kendisini yolun üzerindeki bir kafeye atmıştı. Canı hiçbir şey istemiyordu. Açtı ama iştahı kapalıydı. Bu yüzden bir şeyler içip çıkmayı planlanmıştı. Ama içeri girdiği gibi karşısında gördüğü Jungkook bozuntusuyla gözlerini sinirle kapatmış, ve sakin kalmaya çalışarak oradan çıkmıştı.

Arabasını almamıştı yanına yine. Okula yürüyerek gidip gelmek ona mutluluk veriyordu. Yürümeyi, seviyordu. Zaten evi okula pek de uzak değildi.

"Of."

Yanında soluyan bedenle yerinde sıçramıştı Jimin. Jungkook'u görmeyi beklememişti.

"Ne işin var burada?"

"Yolu tapuladın galiba?"

Jungkook her zamanki uyuz tavrıyla Jimin'in sinirlerini bozduğunda Jimin ellerini ceplerine sıkıştırarak yürümeye devam etmişti. Jungkook ileride yan sokağa girerken son bir selam bile vermemişti Jimin'e. Jimin önce yutkunmuş, sonrasındaysa kafasını iki yana sallayarak yürümeye devam etmişti.

Alışmıştı. Bu tavırlara hep alışmıştı. Jungkook bakışlarıyla onu hep aşağılardı. İnsandan saymazdı. Bu üniversiteden beri böyleydi. Sebebini asla anlamıyordu Jimin. Jungkook sürekli Jimin'in çirkin olduğunu söylerdi. Diğerleri de ona uyar, onunla birlikte aynı şeyleri söylerlerdi. Jimin bu şeylere bir kez bile ses çıkartmamıştı. Umursamıyor gibi davranıyordu hep. Ama içinde yaşadıklarını bir tek kendisi biliyordu.

Jimin biliyordu. Çirkindi. Öyle olduğunu düşünüyordu. Ama bir insanın çirkinliğini yüzüne vurup, eksikleriyle aşağılamak korkunçtu. Jimin tiksiniyordu hepsinden.

Sonunda eve ulaştığında hızla üzerini değiştirmiş ve yatağına kurulmuştu. Aklında, konuşmaya başlayalı pek uzun bir süre olmayan o user vardı. Samimiydi. Jimin samimi insanları gerçekten seviyordu. Bugüne kadar sap kalmaktan da yılmıştı.

Kısmeti kendisini bulmuyorsa, o bulacaktı. Kısmetinin kim olduğunu bilmeden, o kişiyi kendi elleriyle seçtiğinden habersizce telefonunu çıkarttı.

*

lan ilk günden, daha yayımlamaya başlayalı sadece birkaç saat olmuşken, bu boş şeyi nasıl 120 okunma yapabildiniz ki LSKSKDŞWKDŞWFŞ

neyse güzel güzel ya iyi böyle, siz devam edin bebeklerim<3

Heartless | Jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin