Miceal'ın gittiği hapishanenin de Tarkan'ınkinden pek bi farkı yoktu. Hatta burada düzen bile yoktu, kimin eli kimin cebinde olduğu belli olmayan bir hapishaneydi. Gardiyanları çok kötü müdürü ise zalimdi.
Elsone Bethy Hapishane'sinin işleyişi düzensizdi. Ezilenler köle gibi çalıştırılıyor, yemekhane diye bir yer bulunmuyordu. Koğuşlarda dönmeyen kirli iş kalmamıştı. Kumarından, eroine kadar aklınıza gelebilecek her iş bulunuyordu burada. Gardiyanlar haraç topluyor, zevk için mâhkûm dövüyorlardı.
Miceal'ın esmer olması ise çok kötü bir durumdu. Çünkü tarafsız ve ortada kalacaktı. Ya da kendisini bir tarafa yamayacaktı. Avantajı ise kalıplı ve önceden kavgacı olarak yetişmiş olmasıydı.
Hapishaneye girer girmez saldırıya uğramış ama kendisine saldıran kişiyi haşat ettiği için dostu ve düşmanı bir anda artmıştı. Tabi bunlar en basit sorunlardı.
Elsone Bety hapishanesinin müdürü Miceal,ın eski sevgilisinin kocasıydı. Ve yaptığı kavgadan sonra müdürün odasına götürülmüştü. En kötüsüde Bety'de aynı odada bulunuyordu. Miceal içeri girer girmez Bety'nin yüzündeki kin ve intikam hırsını gördü. Bety eğildi ve kocasının kulağına bir şeyler fısıldadı. Müdür diz çök diye bağırdı Miceal'a. Miceal gülümsedi ve "müdür hanginiz? Buradan bakınca pek belli olmuyor hanımlar" dedi. Müdür bu duruma sinirlenmişti, el harektiyle gardiyanlara işaret etti. İçeriye üç gardiyan girdi. İri yarı olan Miceal'ın kullağına fısıldadı."diz çöker misin bebeğm" Miceal'ın dönmesiyle o gardiyana sert bir yumruk vurması bir oldu. Bir önceki iri yarı adam yere serilmiş, afallamıştı. Bu durumu gören diğer iki gardiyan hazırda beklettikleri joplarla Miceal'a vuruyorlardı, acımasızca ve aralıksız. Müdür yerinden kalkmış, gardiyanlara seslenmişti. Bırakın onu şu yarmayı yerden kaldırın ve revire götürün. "Onun yüzünden soruşturma açılsın istemem" dedi. Ve odadan ayrıldılar... Miceal ve Bety hariç.
( Biraz önceki asi ve kinli kız gitmişti. Yerine masum ve aşık bir kız gelmişti.Bety konuşmaya başladı. )
Bety: Kuzummm, anneciğine mi geldin senn.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Miceal: Canın cehenneme Bety.
Bety: Bak eğer benim sözlerimi dinlemezsen....
( Miceal Bety'nin sözünü bitirmesine izin vermedi ve söze girdi.)
Miceal: Evet dinlemezsem ne? Beni ölümle mi tehdit edeceksin?
Bety: Hayır ki! Dedi ve gülümsedi. Ama Tarkan'ın ölmesini istemezsin diye düşünüyorummm.
( Miceal, birden irkildi ve başını kaldırdı, yerden kalkacak gücü kalmamıştı. Konuşmaya başladı...)
Miceal: Ne diyorsun sen ya?
Bety: Tarkan bu gece bir kafes dövüşü yapacak ve rakibi çok güçlü. Kesin ölecektir ama ben rakibine zehir içirirsem ölmekten kurtulur. Rakibi ilacın etkisiyle mallaşacak o da kolayca onu öldürüp ölmekten kurtulacak...
Miceal: İnanmıyorum sana, yalan konuşuyorsun.
Bety: Bak bu Tarkan'ın bulunduğu hapishaneden gelen bir mektup. Bizi de bu dövüşü izlemeye davet etmişler. Seçimini yap şimdi bebeğm. Anneciğin de oyun arkadaşını kurtarsın. Hadi annecik de ve Tarkan kurtulsun.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
( Miceal acilen bir karar vermeliydi. )
.....DEVAM EDECEK...
🤔 Sizce MİCEAL Bety'ye itaat edecek mi?
Bölüm Sonu... KEYİFLİ OKUMALAR DİLERİM... 💙❤💙❤💙❤💙❤💙❤💙❤💙❤💙
