BÖLÜM 4/ MEYDAN KADINLARINDIR!

Начните с самого начала
                                    

Kulaklarının doğru duyup duymadığını bilemiyordu. Bu adam ona boşanma evraklarını ve velâyet davası belgelerini mi getirmişti ? Barış onun kapısına boşanma evrakları mı yollamıştı? Utanmadan hemde öyle mi ? Boşanma davasını zaten kendisi açacaktı. Sanki hatalı Süreyya 'ymış gibi birde kapısına avukatını yolluyordu.

"Bu-buyrun içeri lütfen! "

Ablasının birşey demediğini görünce el mecbur avukatı Zeynep içeri davet etmişti. Süreyya 'nın şuan şokta olduğunu biliyordu. Barış 'ın ona dava açacağını ablasıda beklemiyordu. Hele birde utanmadan kapısının önüne avukat yollayacağını aklının ucuna getirmediğine adı kadar emindi.

İçeri çekinik bir tavırla girmişti Baha Turhal. Süreyya' dan hep çekinmişti. Ama kapısına boşanma evraklarıyla geleceğini oda tahmin etmemişti.

"Oturun lütfen Baha Bey!"

Sonunda dili çözülen Süreyya karşısında ne yapacağını bilmeyerek etrafa bakan adamdan oturmasını istemişti. Onu bekleyen cehennem azabı gibi dakikalar olacağına yemin edebilirdi.

Baha çekinik bir tavırla tek kişilik koltuğa oturduğunda lafa nasıl başlayacağını bilmiyordu. Derin bir nefes alarak kendisini izlediğine emin olduğu kadına baktı.

Süreyya Aslan ! Baha Turhal 'ın her daim çekindiği kadındı. Etrafa gülücükler saçan bir kadın değildi . Gülümsediğini yanlız kızına bakarken görebilirdi insanlar. Hayat ona gülümsemeyi unutturmuştu. İçinde buram buram acı vardı. 20 yaşında anne ve babasını kaybetmişti. Tek ailesi kız kardeşi olmuştu. Ailesini kaybettiği günlerde tanışmıştı Barış Aslan'la. Genç bir hukukçuydu. Süreyya 'nın kalbini çalmış mıydı?  Belki evet, lakin hiçbir zaman aşkla dolu bir evlilikleri olmamıştı. Yıllar geçtikçe birbirlerine karşı sevgi adı altında hiçbir şeyleri kalmamıştı. Süreyya Barış 'a karşı sevgi duyamasada saygı duyuyordu her daim. Fakat aynı şey  Barış Aslan için geçerli değildi. Süreyya 'ya etmediği hakaret kalmamıştı son bir yıl içinde. Süreyya 'nın yaptığı herşey adamın gözüne batıyordu. Esen olmasa daha önce boşanacaklarına adı kadar emindi Baha Turhal.

Süreyya kendisini izleyen adamın artık birşey söylemesini bekliyordu. Buraya hangi amaçla geldiyse  bitirip gitmeliydi. Tahammüllü biri olduğu söylenemezdi. Sıkıntılı bir nefes verirken gözünü Baha Turhal 'dan ayırmamıştı. Artık konuşmasını istiyordu.

Baha karşısında sıkıntılı nefes veren kadını daha fazla bekletmemek adına konuşmaya başladı.

"Süreyya Hanım buraya size evrakları imzalatıp anlaşmalı bir boşanma davası gerçekleştirmeniz için geldim. Tabi birde velâyet davası var. Barış Bey kızını boşandıktan sonra yanına almayı istiyor."

Süreyya duyduğu cümleyle yerinde çakılı kaldı. "Barış Bey kızını boşandıktan sonra yanına almayı istiyor." Kızını ondan ayıracağını mı zannediyordu? Esen 'i ondan kimse alamazdı. Buna izin vermezdi .

"Baha Bey boşandıktan sonra kızım elbetteki benimle kalacak. Kızımdan beni ayıramazsınız! "

Ses tonu giderek artan kadının sinirlendiğini gören genç avukat onu sakinleştirmek adına konuşmasına devam etti.

"Bu sizin en doğal hakkınız Süreyya Hanım. Lakin Barış Bey'de tıpkı sizin gibi kızını yanında istiyor. Zaten size kızınızı sizden alacağımızı söylemedim. Bir velâyet davası açılacak ve davayı kazanan taraf velayeti alacak. Tabii anlaşmalı boşanma evraklarınızı imzalarsanız."

Sözünü bitirip evrak çantasından kağıtları ve bir adet kalem çıkardı. Süreyya 'ya evrakları ve kalemi uzatırken hangi tepkiyle karşılaşacağını bilmiyordu.

SÜREYYAМесто, где живут истории. Откройте их для себя