Selamlar! Yukarıdaki müziği açıp bölümü okumanızı tavsiye ediyorum. Şuan saat 01:58 ama bölümü paylaştığımda saat kaç olur bilmiyorum. Hadi bölümü okumaya başlayın! Peçetelerinizi unutmayın!
BÖLÜM 4/ MEYDAN KADINLARINDIR!
●●●
"Alın bakalım bunlarda omletleriniz! "
Süreyya şen sesiyle hem şarkı söyleyip hemde kız kardeşine ve kızına kahvaltı hazırlıyordu.
"Anne ben omlet yemek istemiyorum!"
Esen annesine ettiği ısrarlara rağmen önüne gelen omletle birlikte itirazını bir kez daha dile getirmişti. Ne vardı sanki bir sabahta omletsiz kahvaltı yapsaydı?
"Bana bak Esen ben yiyorsam sende yemek zorundasın. Teyzeni yanlız bırakamazsın!"
Süreyya tartışan kızı ve kardeşine doğru dönüp bıkkınlıkla kafasını salladı. İkiside omlet yemeyi sevmiyorlardı. Zeynep'le birlikte yaşadığı zamanlarda az kavga çıkmamıştı kahvaltı sofrasında. Hiç büyümeyen kardeşine kafasını çevirdi ve gözlerini büyüttü .
"Hala büyümedin mi gerçekten sen? Küçük bir çocuk gibi mızmızlanmayı bırak artık Zeynep! Herkes tabağındaki omleti bitirecek! İtiraz istemiyorum!"
İtiraz kabul etmeyen sesiyle kardeşine güzel bir fırça çekti genç kadın. Zeynep asla uslanmıyordu.
"Tamam ya yiyoruz ikimizde!"
Esen memnuniyetsiz sesiyle durumu kabullenince iki kardeş gülmeye başladı. Esen çok tatlıydı yahu!
Birlikte yaptıkları keyifli kahvaltının ardından sofrayı toplamaya başlamışlardı .Esen teyzesinin verdiği tabakları makineye dizerken Süreyya masanın üstünü ıslak bir bezle siliyordu. Aniden çalan zil sesiyle kardeşine dönen Süreyya kardeşinin misafir bekleyip beklemediğini bilmiyordu.
"Misafir mi bekliyordun Zeyno?"
Zeynep ablasının sorduğu soruya olumsuz manada kafasını salladı. Misafir beklemiyordu. Kapıcı olmasını umarak ilerledi. Kapıyı yavaşça açtığında karşısında duran takım elbiseli adama anlamaz gözlerle baktı.
"Süreyya Aslan?"
Takım elbisesinin içinde huzursuzca Süreyya 'yı soran adama Süreyya'nın içeride olduğunu söyleyecekti ki ablası ondan önce davranmıştı.
"Baha Bey sizin burda ne işiniz var?"
Karşısında duran Barış 'ın avukatıydı. Burda ne işi vardı ki? Huzursuzca kıpırdanan adamın dilinin altındaki baklayı bir an önce çıkarmasını bekliyordu.
"Bunlar boşanma evraklarınız Süreyya Hanım. Sizin imzalamanız için getirdim. Tabi birde velâyet davası için getirdiğim birkaç da belge var ."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜREYYA
Random" Neden bu kadar çok üşüyorum anne ?" Kızımın sesiyle başımı kaldırdım. Ne diyebilirdim ? Bana neden bu kadar çok üşüdüğünü soruyordu , oysa biz sokaktaydık bu normaldi . Üstüme örttüğüm ince şalı kızım Esen 'in üstüne örttüm sanki bu soğukta onu...