YENİLİKLER

39 9 0
                                    

Başlama saatinizi buraya bırakır mısınız :)
Sizleri çok seviyorum satır arası yorum ve vote atmayı unutmayın.
Her bölüme başlamadan önce ısrarla satır arası yorum dememin sebebi düşüncelerinizi merak etmem arkadaşlar, ben burada bir şeyleri ortaya koyuyorum ama bunu yaparken yapsam mı? Ya da nasıl olmuş? Diye birilerine danışmıyorum bu yüzden sizden önerilerinizi eksik etmemenizi istiyorum.  Okuyacak gözlerinize sağlık❤️❤️


"Gül renginde gün doğarken,
Boğazdan gemiler usulca geçerken.
"Gel çıkalım bu şehirden,
Ağaçlar gökyüzü ve toprak uyurken."

"Dolaşalım kumsallarda,
Çılgın kalabalık artık uzaklarda
Yorulursan yaslan bana
Sarılıp uyuyalım gün batımında."
Öyle huzurlu uyudum ki hiç bu kadar uykumu aldığımı hatırlamıyorum, öz babam ara ara uyanıp beni daha sıkı sarmıştı, uyku ile uyanıklık arasındayken "Annen gibi kokuyorsun." Dediğini duymuştum.

İçimdeki kötü his tüm bunlara rağmen eksilmemişti gözlerimi açar açmaz bile kötü hissetmiştim kendimi. Babamı bir başına orada bıraktığım için olabilir mi diye düşünüyordum ama  o yalnız kalmazdı. Bunları düşünmeyi bırakıp yanımda uyuyan öz babama döndüm, çok sıkı sarıyordu bedenimi ama bundan şikayetçi değildim. Annem gittikten sonra kaç kişi beni böyle sarmıştı ki. Enis'i saymazsak, ne yapıyor acaba şimdi. Bir de alışverişte bana lazım olacak her şeyi almıştı, ben bile kalıcı olduğumu düşünüyordum bazen hatta.

Enis'i düşündükçe yüzümde oluşan gülümsemeyi yanımdaki hareketlilikle yok etmiştim.
Öz babam uyanmış gülümseyerek beni izliyordu.
"Tüm bün böyle yatabilirdik kızım ama gitmemiz gereken yerler var."

"Okul için gideceğimizi biliyorum ama başka nereye gideceğiz?"

"Odanı hazır edelim bugün." Kendi kafasına göre bir şeyler yapmayacak olmasına o kadar çok sevinmiştim ki.
Babam ile yeni taşındığımız evde tüm evi kendisi dekore etmişti, benim odamı bile.

"Önce baba kız bir kahvaltı yapalım, daha sonra hazırlanıp okula geçeriz, ordan da odanı hallederiz."
Yüzüme bir sürü öpücük kondurup kalktı yataktan bende ardından kalkıp banyoya geçtim. Üniversiteyi İzmir de okurum diye düşündüğüm halde bir günde tüm hayatım değişmiş öz babamla beraber, liseyi de burada okuyacaktım. Düşünmeyi bırakıp yüzümü kuruladıktan sonra aynaya döndüm.

Boynumdaki ve omuzlarımdaki morluklar olduğu gibi duruyordu. Yüzümdeki yaralar bazen mor mor bazen de kabuk bağlamış şekilde yerlerini koruyorlardı. Ne kadar mutlu olacaksam olayım babamın bende bıraktığı izleri asla unutup affetmeyecektim.

Yüzümü incelemeyi bırakıp aşağı indim. Öz babam ocağın başında bir şeylerle ilgileniyordu. Yardım etmek istemiştim ama bugünlük onun hazırlayacağını söylemişti.
Bol bol gülerek kahvaltımızı yapıp hazırlanmak için o odasına bende çantamı alıp banyoya geçmiştim.

Kot şortumun üzerine siyah tişörtümü giyinip içine verdim kemerimi de takıp saçlarımı tepeden bağladım. Siyah bel çantamın içine lazım olabilecek her şeyi koyup banyodan çıktım, öz babam çoktan hazırlanmış beni bekliyordu.

Arabaya bindiğimizde radyodan çalan şarkıyla ben başımı cama yaslayıp dışarısını izlemeye başlamıştım.
Mutlu olmam gereken yerde içimdeki sıkıntıdan anın tadını bile çıkaramıyordum. Enis'i, babamı annemi İzmir'i düşünüyordum. Her şey tamam ama Enis'i düşünmeden de duramıyordum.

Araba durduğunda geldiğimiz okula baktım. Özel Ege Lisesine gelmiştik, tabeladan Bornova da olduğumu da anlamıştım. Gerçekten özel okula mı alacaktık kaydımı.
"Özel okul mu?"

YAKAMOZ Onde as histórias ganham vida. Descobre agora