16↝ Bir Demet Papatya

1.6K 102 50
                                    


Hasretimizi giderdikten sonra birbirimizden ayrıldık. Tae'nin yüzüne baktım. Çatık kaşları ve kırmızı gözleri ile arkamızda bizi izleyen Hoseok'a ve arabadaki Jungkook ve Ceviz'e bakıyordu. Gözleri eski rengine geri dönmüştü.

Yavaşça yanımdan ayrılarak tedirgin olan Hoseok'a doğru yürüdü. Ve sonunda ikisinin arasında yaklaşık bir metre oluncaya kadar durdu Taehyung. Sessizce ikiside birbirine bakıyordu. Resmen Hint filmlerindeki bakışma sahneleri gibiydi şuan. Sonra o sessizlik bozuldu.

H: Beni dövmeyecek misin?

Tae hala Hoseok'a bakıyordu.

H: Bir şey demeyecek misin??

-: Sonradan pişman olma ihtimalini göz önünde bulundurursak , hayır. Ama sadece buradan gitmeni istiyorum.

Dedi soğuk kanlılığını koruyarak. Hoseok arkasını döndü ve arabaya gitmeye başladı. Ardından tekrar bize döndü ve:

H: Biz ***** kafe de çalışıyoruz. Bir sorun ya da isteğiniz olursa gelebilirsiniz. Olurda bilmek istersin diye söyleyeyim dedim.

Tae sadece baktı ve Hoseok da iç çekerek arabaya bindi. Camdan bana el salladı ve gittiler. Bi burkuldu içim.

Ben bu düşüncelere takılmışken Tae'de bana doğru sırıtarak geldi ve kolunu omuzuma attı ardından da eve girdik. Çok hızlı oldu her şey. Tahmin ettiğim gibi değildi. Şuan karmaşık duygular içerisindeydim ama gerçek şu ki Tae'nin yanındaydım ve...ve Namjoon. Bir dakika ne?

İçeri girdiğimizde kapının biraz ötesinde gülümseyen bir adet Namjoon vardı. Ne yani ödev için mi buradaydı? Sorar gözle Tae'ye baktım ve Namjoon'u gözlerimle işaret ettim. O da anlamış olacak ki soruma yanıt verdi.

-: O da seni benimle aradı ve senin için endişlendi.

Yani ? Ne saçma bi' cümle kurdu öyle. Sorumun yanıtının bu olduğunu sanmıyordum. Namjoon'a baktım. O da bana baktı. Ne diye benim için endişlenmişti ki??

Nj: Aslında açıklığa kavuşturmam gereken şeyler var. Gel biraz oturup konuşalım.

Dedi ve salonda bana abim olduğu gerçeği gibi bazı şeyler anlattı . Gerçekten hayatım film çekilse reyting rekorları kırar. Noluyo şuan ya?? Artık bazı şeyleri hazmedemiyorum. Beni en çok şaşırtan şey ise (üvey) annem için uçak bileti almasıydı. Annem ben buraya geldikten bir süre sonra Daejeon'a taşınmış. Nasıl yani , diye kalmıştım. Bunu nereden biliyordu? Ortalık durgunlaşsın diye mi yoksa beni ayar etmek için mi bilmem ama Tae konuşmaya başladı.

-: Hey, üstündekileri Hoseok'tan mı aldın??

+: Hadi ama bu konuda anlaştığımızı sanıyordum. Ben gidiyorum kafam çok dolu.

Olayları sindirmek için direk yatağıma yattım ve olanları düşündüm. Gerçekten her şey o kadar karışık ki. En azından şöyle bir sabah uykusuna yatayım hbkjgbk.

Lanet uyuyamıyorum ki! Aklıma annem geliyor sürekli . Bu zamana kadar ne yaptım ben?! Agh! İnşallah benim evladımda benim gibi olmaz. (yazar: İnşallah)Aynı zamanda Ben nasıl Namjoon'u hatırlamıyorum?? Tamam küçüktüm ama insan bir şeyler hatırlar.

Veee telefonum çalmaya başladı. Min arıyordu. Onu gerçekten özledim ama şuan gerçekten yalnız kalmak istediğimden dolayı onun bu çağrısını yanıtlamayacaktım. Zaten erken kalkmıştım. Bu da bahanem oldu.

¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤

~Tae'nin ağzından~

Eee nolucak şimdi. Okuldan geri kalmıştık. Bu arayı nasıl kapatacaktık? Daha ödevlerimiz?? Agh!

Kurtar Beni 𝕋𝔸𝔼 ⋆ (TAMAMLANDI ✓)Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu